He is a good man tradutor Turco
295 parallel translation
He is a good man for information when he isn't drinking.
Sarhoş olmadïgï zaman iyi bir bilgi kaynagïdïr.
He is a good man, and he loves me and he loves the boy.
İyi bir adam, ve beni seviyor ve oğlumu seviyor.
He is a good man.
O iyi bir adam.
"He is a good man, and he is very wise."
"O iyi bir adam ve bilge bir kişi,"'
He's only a-a marine... but he is a good man, brave and very, very honest.
O sadece bir asker, ama iyi bir adam, cesur ve çok dürüst.
He is a good man, Mr. Barnard a kind and gentle man and I know that he adored your sister.
O iyi bir insan, Bay Barnard kibar ve nazik biri ve Tanrı şahidimdir, kız kardeşinizi de taparcasına seviyordu.
He is a good man, but bullied by many
Çünkü kılıcı yok, diğerleri onu hep dövüyorlar.
He is a good man.
O iyi biri.
He is a good man
- Evet. - Git, büyük bir insan O!
If he is a good man, I think he would do that, yes.
ıyi bir adamsa bence bunu yapar, evet.
He is a good man
O iyi bir adam
He is a good man, he's doing a job of great responsibility.
O iyi bir adam, büyük sorumluluk taşıyan bir iş yapıyor.
He is a good man...
İyi bir adam...
A reasonable doubt is such a doubt as a man of reasonable intelligence can give some good reason for entertaining, if he is called upon to do so.
"Sorun değil evlat, baş edebilirim Iütfen üzerinde alınma." Makul bir anlayış içerinde olan makul bir şüphe akıIda kalıcı bazı iyi sebepler verebilir,... devam ettirmek için yeterliyse.
Old man Schwartz certainly did a good job on the suit, didn't he?
İhtiyar Schwartz takım elbiseyle güzel iş çıkarmış, değil mi?
I only want the best for the boy. If he is as good a man as you and his brothers, I will rest happy.
Huw da sen ve ağabeyleri kadar iyi bir adam olursa, bana yeter.
In spite of his charm and kindliness, he is not a good man.
Çekiciliğine ve nezaketine rağmen, o iyi bir adam değil.
Thomas is a good man but he won't listen to anybody.
- Thomas iyi biri, ama kimseyi dinlemiyor.
Whatever else the man is, he's a good judge of horse flesh.
Bu adam her ne olursa olsun, iyi attan anlıyor.
Her fiancé is a good man. At present, he is a guard at Roquette Prison... but he has already been promoted to the guillotine section. A post of trust.a
Nişanlısı iyi bir adam, şimdilerde hapishanede gardiyanlık yapıyor, ancak giyotin bölümüne terfi ettirildi, bu zor bir görevdir.
Zampano is a kind man, he'll be good to you.
Zampano çok kibardır, sana iyi davranır.
It concerns a young man who talks more than is good for him, who needs discipline, and who should not be given a reward for doing the things he should do.
Gerektiğinden fazla konuşan,... disipline ihtiyacı olan,... yaptığı şeylerden dolayı ödüllendirilmemesi gereken bir çocuk meselesi.
But is he a good man?
- Peki o kişi iyi bir insan mı? - Evet.
Uncle Mario's a good man, really he is.
Mario amca çok iyi bir adam, gerçekten.
Who knows what is good for a man in his life, his vain life which he spends as a shadow?
Anlamsız hayatını bir gölge gibi yaşayan bir adam için,... neyin iyi olduğunu kim bilebilir,?
My father is still a good-looking man, isn't he?
Babam hala çok yakışıklı, değil mi?
He is a good man.
Çok iyi bir adam.
He likes you a lot, he deserves it, He is such a good man...
Sizden çok hoşlanıyor, sizi arzuluyor, ve öyle iyi bir adam ki...
No matter how good he is with a sword, he's still a blind man.
Kılıçta ne kadar iyi olursa olsun, o hala kör bir adam.
Now I look at a man, any man, and I say, " He is good.
Şimdi birine bakınca, herhangi birine, " İyi biri.
Is he a good man?
O iyi biri midir?
Yan Tian Long is a great benefactor, a good man he won't harm your mother and your beloved Yin Feng?
Yan Tian Long bir iyilik meleğidir, yardım sever bir vatandaştır Annene asla zarar vermez hele o sevgili Yin Feng'a asla!
I'll be able to find out whether he is a good brother to me. As for you, ifyou appreciate me, hold me in esteem, ifyou're the right man.
Onun için gerçekten iyi bir kardeş olup olmadığını, sizin için de bana değer verip vermeyeceğinizi, doğru eş olup olmayacağınızı bilmem gerekir.
As you noticed, my colleague is rather short tempered but he really is a good man.
Beni iyi dinleyin, çocuklar. Gördüğünüz gibi, meslektaşım biraz kabadır. Fakat, aslında çok iyi bir adamdır.
Your uncle is misguided, perhaps, but he's a good man.
Amcanız belki yanlış fikirlere kapılmış, ama o iyi biri.
He's a good man, but your sin is great...
O bir din görevlisi, seninse günahın büyük...
He is a man of good readings.
İyi okuyan birisin.
Erica, underneath this haunted, driven shell of a man... there lives a warm homebody... who likes to watch TV and chew cashews... while the woman he loves is finishing a good novel.
Erica, bir erkeğin sert kabuğu altında.. evcimen bir adam vardır... Televizyon seyretmekten, çekirdek çıtlatmaktan hoşlanan.
- Is he a good man?
- İyi birisi mi?
I want to give her to-night, for a husband, a man as rich as he is good and the hussy tells me to my face that she scorns to take him.
Bu akşam onu hem zengin hem de bilge bir adama vermek istiyorum ama bu nankör yüzüme karşı onunla evlenmeyeceğini söylüyor.
Tell me, this Russian officer, is he a good man?
Söylesene, bu Rus subay, iyi birisi mi?
Yes, of course, he's a good man. But the fact is we need younger pastors.
Tabii ki iyi insan ama gerçek o ki genç papazlara ihtiyacımız var.
My husband is a good man, Father, but he's not a big churchgoer.
Kocam iyi bir adamdır Peder, ama kiliseye fazla gelmez.
Mr. Glenn, as long as a man uses good sense... what he does with his wick is his own business!
Bay Glenn, bir adam sağduyusunu kullandığı sürece... aletiyle ne yaptığı kendi bileceği iştir!
Is he a good man?
İyi bir adam mı?
But the fact is, he's a good man.
Ama doğrusu, iyi adamdır.
I've got a pretty good idea hello He-man, sorry you missed all the fun who in the world is that?
- Çok iyi bir fikrim var. Merhaba He-man, bütün eğlenceyi kaçırdığın için üzüldüm. Bu da kim?
Yoshida? Takiguchi may be good, because he is a timorous man.
Aslında Takiguchi iyi olur ama o da ürkek biridir.
He is a man of temperate habits, a good husband, an affectionate father and is popular with all who know him.
Ölçülü alışkanlıkların adamı, ve güzel bir koca, şefkatli bir baba ve tanıdığı herkese göre popüler.
What he gets is he feels like he's a good man.
Karşılığında o da kendisini iyi biri gibi hisseti.
'Phil is a real good man, he's a kind man.
Phil çok iyi ve nazik biri.