He said he was sorry tradutor Turco
138 parallel translation
He said he was sorry sir.
Üzgün olduğunu söyledi bayım.
- He said he was sorry.
- Üzgünmüş.
He said he was sorry.
Üzgün olduğunu söyledi.
He said he was sorry and then fainted.
Sonra özür dileyip bayıldı.
He said he was sorry. - Hey, who the hell are you?
- O da üzgün olduğunu söyledi
Sam he said he was sorry.
Sam, o özür diledi.
You know, up until the end, when he said that I should call you if I needed help, he said he was sorry he didn't change his ways while you were with him.
Son anlarında dedi ki, yardım gerekirse seni aramalıymışım, seninle birlikte iken değişemediği için, gerçekten üzgünmüş.
He said he was sorry.
Pişman olduğunu söyledi.
So, that's what he said he was sorry about.
Bu yüzden özür dilemiş.
As he said he was sorry... he gave me this uniform
Çok üzgün olduğunu söylerken bu üniformayı verdi.
He said he was sorry and wanted to make things right.
Üzgün olduğunu ve doğru şeyler yapmak istediğini söyledi ve ben...
- He said he was sorry.
- Üzgünmüs.
He said he was sorry he hurt her and that I reminded him of her.
Onu incittiği için üzgün olduğunu ve benim ona onu hatırlattığımı söyledi.
He said he was sorry, but he met his soulmate.
Üzgün olduğunu, ruh eşini bulduğunu yazmıştı.
He said he was sorry.
- Affedersin dedi ya.
- Hey. - He said he was sorry.
Bu ne böyle şimdi?
He said he was sorry and then he blew his brains out all over the wall.
Üzgün olduğunu söyledi ve beynini uçurdu.
All right. Ok, stop it. He said he was sorry.
Tamam, kes şunu üzgün olduğunu söyledi
You may answer the question he said he was sorry he had to go
Soruya cevap verebilirsin. Gitmesi gerektiği için üzgün olduğunu ama Ellen Teyzem için doğru olan şeyi yapması gerektiğini söyledi.
He said he was sorry. Did he?
Özür diledi.
He said he's sorry for what happened, but it was just one of those things.
Olanlar için üzgün olduğunu söyledi, ama söylediği tek bu değildi.
He said it wasn't me, it's Ella Brangwyn-Davies, and he was sorry and all that.
Ben olmadığımı söyledi, Ella Brangwyn-Davies'miş, ve üzülmüştü, falan. Ve sonra, gitmek üzereydi.
That was supposed to mean he was sorry he said it, goodbye.
Üzgünüm, hosça kal anlamina geliyordu,
Our lord, moments away from his death, said he was... "sorry."
Efendimiz, ölüm anında, "üzgünüm..." demişti.
And when I told him he said that he was heartily sorry for it, and...
Ve ona söylediğimde gerçekten çok üzüldüğünü söyledi ve...
He was lecturing.. .. finally I just said I'm sorry.. I refuse to look at it as a negative.
Ders veriyordu sonunda özür dilerim, dedim olumsuz yanından bakmayı reddediyorum.
Tell her that John said that he was sorry.
Ona John üzgün olduğunu söyledi dersin.
Christian said to tell you he was very sorry but he was unavoidably detained.
Christian çok üzgün olduğu ama iptal edilemeyecek bir işi olduğunu söyledi.
He said he was very sorry that he couldn't make it, and he was absolutely forlorn and he had to...
Gelemediği için çok üzgün olduğunu söyledi, perişan haldeydi ve yapması gereken...
What's-his-name, Billy, said he was sorry he didn't get to say good-bye.
Billy üzgün olduğunu söyledi. Hoşçakal demeye gelemedi.
In his note he said that he loved me and he was sorry and... he hoped that one day I'd understand.
Mektubunda beni sevdiğini söylüyordu. Özür dilemekle birlikte kendisini anlayacağım bir gün olduğunu umuyordu.
The waiter said he was sorry and... 100,000 yen for getting sauce on the suit?
Ve sana 100,000 yen verdi öyle mi?
Yeah, like today, he was late, and Dad said, "Get to work," and he said, " Sorry, Red.
Evet, bugünkü gibi, geç kaldı ve Babam işinin başına geç dedi, ve O, üzgünüm Red.
He never said he was sorry.
Hiçbir zaman özür dilemedi.
Tell her, "Theodore said he was sorry."
Ona üzgün olduğumu söyle. Theodore'un özür dilediğini söyle.
My gosh, lady, my brother said he was sorry.
Tanrım, bayan, kardeşim üzgün olduğunu söyledi.
I'm sorry. Before the show, I was in line with this really cute guy, Ethan... and he said that he'd find me after the show.
Gösteriden önce, sıradayken gerçekten hoş bir çocuk Ethan'laydım ve gösteriden sonra beni bulacağını söyledi.
I'm sorry, I can't remember exactly what he said. It was very quick.
Kusura bakmayın, ne dediğini tam olarak hatırlamıyorum.Çok hızlıydı.
He said he was sorry.
Üzgünmüş.
And, by the way Daniel said he was sorry.
Bu arada Daniel özür diledi.
I'm sorry for what Zuli said in that meeting, but he was certainly not speaking on my behalf.
O görüşmede Zuli'nin söyledikleri için üzgünüm, ancak kesinlikle benim adıma konuşmuyordu.
Look, I'm sorry, Donna, but you cut me off, and I always thought it was lame when Kelso said that girl fights were sexy, but now I can see he was very right!
Bak, üzgünüm Donna, ama beni kesip attın, ve hep saçma olduğunu düşünmüştüm Kelso kız kavgasının seksi olduğunu söylediğinde, ama şimdi çok haklı olduğunu görebiliyorum!
A few days after Mitch died... I was walking through the yard and I saw our neighbor... who was a very good friend of Mitch's, Bob... and he saw me coming through the gate... and he said, "I am so sorry for your loss."
Mitch öldükten birkaç gün sonra bahçede yürüyordum ve Mitch'in çok iyi arkadaşı olan komşumuz Bob'u gördüm kapıya doğru yaklaştığımı gördü ve bana "kaybınız için çok üzgünüm" dedi.
He just cried and said he was sorry.
Sadece ağladı ve üzgün olduğunu söyledi.
He said, "If you go, you'll be sorry." And he was right.
"Eğer gidersen, pişman olursun." demişti. Ve haklıydı.
I realized the person behind me was pulling on his jacket that was caught between the doors, when I met his gaze, he bowed lightly and said "sorry."
Arkamdaki kişinin kapıya sıkışan ceketini çektiğini anladım. Göz göze geldiğimizde, yavaşça eğildi ve "affedersiniz" dedi.
Also she was apologized to by the defendant when she met his gaze. He bowed and said "sorry."
Göz göze geldiklerinde sanık yavaşça eğildi ve "Affedersiniz" diyerek özür diledi.
Said he was sorry.
Üzgün olduğunu söyledi.
He said that he was sorry and that he was going to look for directions.
Çok üzgün olduğunu ve yolu bulmak için etrafa bakacağını söyledi.
He even said he was sorry he ever met me.
O özür bile diledi. benimle buluşmak istedi
And he was shaking and I told him, I said "I'm okay. I'm sorry because, if it wasn't for me, you'll still have your money."
Titriyordu ve ben ona "Ben iyiyim özür dilerim, eğer ben olmasaydım paranı kaybetmeyecektin." diyordum.