English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Headbutt

Headbutt tradutor Turco

41 parallel translation
Yeah, and if you smile up at Dung, the lead guitarist he'll headbutt you right in your teeth.
Ve eğer Dung'a, baş gitariste gülümsersen doğrudan dişine kafa atıyor.
I'll headbutt your face in, then you'll see.
Ulan sana bir kafa atarım, Allahını şaşırırsın he.
I'll headbutt you!
Sana kafa atacağım!
There's the Pincher... the PickIer, Princess Headbutt... Let me see.
Durun bakalım.
You know, a headbutt.
Kafa attı.
The headbutt was a nice touch.
Kafa atmak iyi hareketti.
That was a head bump, not a headbutt.
O kafa tokuşturmaktı, kafa atmak değil.
You lick that even once, I'll headbutt you and shove a beer up your ass.
Bir yudum bile alırsan, sana kafa atarım ve o birayı kıçına sokarım.
Of course, what we witness here is a basic misunderstanding of the principle of the headbutt.
Şüphesiz, burada şahit olduğumuz şey, kafa atma hakkında bir yanlış anlaşılma.
Argh! I'm going to headbutt that troll right over the bridge.
O devi boynuzlayıp köprünün üstünden atacağım.
Live from our nation's capitol, this is Headbutt with Nash Castor.
Başkentimizden canlı yayın karşınızda Nash Castor ile kafa atma!
Headbutt? Definitely. And remember, once your opponent loses consciousness the beating is over.
Rakibinizin bilincini kaybettiği ilk seferde dövüş biter.
What did he do, headbutt him in the knee?
Ne yaptı, dizine kafa mı attı?
Another opportunity for Portugal, Postiga with a headbutt. He is there.
Portugal için başka bir fırsat daha, Postiga orada kafayı vuruyor ve top ağlarda.
A brilliant headbutt by Miguel.
İnanılmaz müdahale Miguel'den.
Tell him we'll see him in court and then headbutt him.
Ona mahkemeye gelip ona kafayı çakacağımızı söyle.
- Headbutt him hard. Crack that egg.
- Kafayı çakıp, çürük yumurtayı kıracağız.
- So you saw my headbutt, huh?
- Kafa atışımı gördün demek ha?
And the Mummy with a retaliatory headbutt.
Mumya kafa atarak misilleme yaptı.
Bad headbutt.
Kötü kafa attı.
Please don't headbutt me again.
- Bir daha kafa atma bana lütfen.
Headbutt me for real, this time.
Cidden kafa atacağım lan bu sefer!
- I'll give you a headbutt!
- Uçan kafa vereceğim, göreceksin.
You want to headbutt me?
Kafamı kırmak istiyorsun.
Because I wouldn't want to headbutt me or anything.
Çünkü bana kafa falan atmanı istemiyorum.
Remind me never to headbutt with you.
Hatırlat da senle kafa toslama yapmayalım.
You looking for a headbutt from the instructor?
Komutanın kafa atmasından hoşlanmıyor musun?
Whether Gizem will headbutt anyone tonight.
Gizem bugün birine dalar mı dalmaz mı diye şey yaptık da.
If Metin Bey doesn't drink, I won't headbutt anyone.
Metin Bey bu gece içmezse ben de kimseye dalmam.
- I say she'll headbutt!
- Ben de dalar diyorum!
- I say she'll headbutt 2 people!
- Ben iki kişiye dalar diyorum!
- We headbutt all the time, though.
- Anasını ağlattık.
You headbutt a referee, man.
Hakeme kafa attın, dostum.
Headbutt!
Kafa!
♪ I'll cut ya, headbutt ya ♪ Mom, Eddie's rapping at my always-there bear.
Anne, Eddie omzumda ki ayıya doğru rap yapıyor.
I get him, bam, a headbutt, broke his nose, bleeding like a pig he was.
Burnunu kırdım. Domuz gibi kan fışkırdı.
You don't even know the old headbutt-the-temple-monkey trick.
Daha eski rahipler tarafından kullanılan hileyi bilmiyorsun.
Headbutt for good luck.
İyi şans için kafa.
How about a headbutt? - Oh!
Kafa atmaya ne dersiniz?
Headbutt.
Kafa at.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]