Heard a lot about you tradutor Turco
656 parallel translation
I've heard a lot about you.
Senin hakkında çok şey duydum.
I sure heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
I've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
Langford is the high mucky-muck on the railway. Heard a lot about you, Senator.
Langford demiryolu şirketinin üst düzey yöneticilerinden.
I've heard a lot about you, Johnny Farrel.
Hakkında çok şey duydum Johnny Farrel.
I've heard a lot about you too, Doc.
Ben de senin hakkında çok şey duydum Doc.
I asked to see you because I've heard a lot about you.
Sizi görmek istedim çünkü hakkınızda çok şey duydum.
We heard a lot about you, but I guess they forgot to tell us about the gun under the table.
Hakkınızda çok şey duymuştuk. Masa altı silahından sözetmeyi unutmuşlar.
I have heard a lot about you, Mrs. Gill.
Hakkınızda çok şey duydum Bayan Gill.
I've heard a lot about you, lover-boy.
Hakkında çok şey duydum zampara.
It is a pleasure, my dear Princess, to get to know you. I have heard a lot about you.
Sevgili Prenses, sizi tanıdığıma memnun oldum.
I have heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duymuştum.
I heard a lot about you!
Hakkında çok şey duydum!
I've heard a lot about you.
Evet, hakkında çok şey duydum!
I've heard a lot about you, too.
Ben de senin hakkında çok şey duydum.
- I've heard a lot about you.
- Hakkında çok şey duydum.
I've heard a lot about you.
Tanıştığımıza memnun oldum. Adınızı çok duydum.
I heard a lot about you.
Senin hakkında çok şey duydum.
I've heard a lot about you, but I never expected I'd meet you.
Hakkınızda çok şey duydum, ama sizinle tanışmayı hiç beklemiyordum.
We heard a lot about you, but you're better than I imagined.
Giulietta sizden çok bahsetmişti, ama düşündüğümüzden daha hoşsunuz.
I've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duyduk.
- I've heard a lot about you.
- Hakkınızda çok şey duydum.
Mrs. Crater. I've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
I've heard a lot about you.
Adınızı çok duydum.
He's heard a lot about you and wanted to meet you.
Hakkınızda çok şey duymuş, sizinle tanışmak istedi. Ayrıca soracakları varmış.
As a matter of fact, I've heard a lot about you, not all of it bad either.
senin hakkında gerçekten çok duydum, fenada deil.
I heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duydum.
I heard a lot about you and your husband, Mrs. Thorrsen.
Siz ve eşiniz hakkında çok şey duydum Bayan Thorrsen.
I've heard a lot about you
Namınızı çok işitmiştim
I've heard a lot about you
Senin hakkında çok şey duydum
I heard a lot about you.
Hakkında çok şey duydum.
We've heard a lot about you.
Bahsini çok duyduk.
I have heard a lot about you, Mr. Robertson.
Sizin hakkınızda çok şey duydum Bay Robertson.
I've heard a lot about you
Sizi duymuştum!
I've heard a lot about you, Chicken George.
Senin hakkında çok şey duydum Tavuk George.
- Hey, man, I've heard a lot about you.
- Hey dostum, hakkında çok şey duydum.
I've heard a lot about you, Captain, so I knew that terrific perfume wasn't yours.
Sizin hakkınızda çok şey işittim, kaptan, yani o muhteşem kokunun size ait olmadığını bilirim.
I've heard a lot about you.
Sizden çok bahsedilmişti.
Heard a lot about you, Mr Thorson.
Hakkinda çok seyler duydum bay Thorson.
- I've heard a lot about you.
- Sizden çok söz edildi bana.
I've heard a lot about you.
Bana senden çok söz ettiler.
Well, we've heard a lot about you.
Hakkınızda çok şey duyduk.
Mr Jones, I've heard a lot about you, sir.
Bay Jones, hakkınızda çok şey duydum efendim.
Now gentlemen, you've heard a lot of stories about our cigarette factory.
Bakın baylar, sigara fabrikamızla ilgili bir sürü hikaye duymuşsunuzdur. Bunlar doğru değil.
- l've heard a lot of things about you.
- Sizin hakkınızda çok şey duydum.
The pleasure's mine. I've heard a lot about you.
O şeref bana ait.
Mmm, I've heard quite a lot about you.
Senin hakkında çok şey duydum.
I've heard a lot about how beautiful you are, Madame... but I see they were understatements.
Bayan Mahé'nin güzelliğini duymuştum ama söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını sanıyordum.
Men... all this stuff you've heard about America not wanting to fight... wanting to stay out of the war... is a lot of horse dung.
Beyler... Amerika'nın savaşmak istememesi ve savaştan uzak duracağı şeklindeki sözler tamamiyle yalandır.
I've heard a lot of interesting things about you.
Hakkınızda hayli ilginç şeyler duydum.
But all I heard about you, Mr. Aiello is you got a lot of muscle over on Division Street.
Ama sizin hakkınızdaki her şeyi duydum, Bay Aiello bölgenizde çok güçlü olduğunuzu.