Heed my words tradutor Turco
52 parallel translation
If you won't heed my words, I'll have to take action
Eğer benim görüşlerimi umursamazsan, beni yaptırıma zorlarsın.
Open your ears and heed my words... stop all work, and go out to the world,... all eyes, all ears,... like the eagle looming... to look for the best woman of all... because we already have the Child.
Kulaklarını aç ve sözlerimi dinle... tüm işlerini bırak ve Dünya'ya git,... tüm gözler, tüm kulaklar,... beliren bir kartal gibi... en iyi kadını aramak için... çünkü zaten bizim çocuğumuz var. Onu bulduğunda...
Heed my words!
Söylediklerimi dikkate alın!
Heed my words.
- Hemen parayı götürelim diyorum. Abi sözü dinle be!
So, young lovers, heed my words, don't squander love away.
"Bu yüzden, genç aşıklar, sözlerime kulak verin, aşkın uçup gitmesine izin vermeyin."
Good citizens of Palios Heed my words.
Palios'un iyi vatandaşları... sözlerime kulak verin.
Heed my words, Grasshopper.
Sözüme kulak ver, Çekirge.
I'm your conscience heed my words lf you want to escape the gallows
Eğer istemiyorsan, Darağacında bitmek ; Kralın askeri!
Heed my words.
Sözlerime kulak verin.
- So I beseech you to heed my words.
- Söylediklerimi önemsemeni rica ediyorum.
Heed my words, Faust.
Dediklerimi dikkatli dinle Faust.
Heed my words, Lemmiwinks.
Sözlerimi dikkate al, Lemmiwinks.
Heed my words, Erica and Linda.
Sözlerimi iyi dinleyin, Erica ve Linda.
Peoples of the Earth, heed my words.
Dünya insanları, söyleyeceklerime kulak verin.
Heed my words, brother. If a Prior visits your world, leave.
Sözlerime kulak ver, kardeşim, dünyanıza bir rahip gelirse kaç.
That's all, you didn't heed my words.
Benim öğütlerime ihtiyacın yok.
But now, heed my words : in order to get in to the party you have to RSVP and get a blue wristband.
bu partiye girebilmek için olumlu yanıt vermek ve mavi bileklik takmak gerekiyor.
You must convince them to heed my words.
Onları, dediklerimi dikkate almaları konusunda iknâ etmelisin.
Heed my words, Goob.
Sözlerime kulak ver Goob.
- Heed my words, Merlin.
- Sözlerime kulak ver, Merlin.
Heed my words.
Söylediklerimi ciddiye al.
Of course you do, but this time, will you heed my words?
Elbette ama bu kez sözlerime kulak verecek misin?
Just don't ask, and heed my words.
Soru sorma ve dediklerime uy.
If you don't heed my words, both of you will be sentenced to death.
Eğer sözümü dinlemezseniz, her ikiniz de ölüme mahkûm olacaksınız.
Heed my words!
Sözlerimi dikkate alın!
Heed my words! Tap tap tap!
Sözlerime kulak verin!
Heed my words.
Dediklerimi dikkatlice dinle.
Heed my words, that you not offend her.
Sakın onu rencide edeyim deme.
The kingdom and all its inhabitants will perish unless you heed my words.
Krallık ve bütün sakinleri, sözlerime kulak vermedikçe ölecek.
Pray you heed my words.
Bu söylediklerimi iyi dinle.
Theodore... heed my words :
Theodore sözlerime kulak ver :
Heed my words with due concern, for one of you will not return.
Sözlerimi, birinizin dönemeyeceği endişesiyle dikkate alın.
- Heed my words.
- Sözlerimi dikkate al.
Heed my words, Jai.
Sözlerimi dikkate al, Jai.
Heed my words, my Emperor... and you will become as the mantis.
Sözlerimi dikkate alırsanız, İmparatorum bir peygamber devesi olacaksınız.
Heed my words, or perish.
Ya sözlerime kulak verin ya da yok olun.
Like brass to fire, like stick to flame, heed my words, know my name.
Pirinç gibi ateşle, sopa gibi yan... sözlerimi duy, ismimi öğren.
The Emperor doesn't heed my words as he did my father's.
İmparator, babamın sözüne kulak verdiği kadar benimkine vermez.
"Heed my words."
"Sözlerime kulak verin."
But heed my words :
Ama sözlerime kulak asın :
You must heed my sister's words If you don't listen... you won't feel good either
Ablamın son isteği bu yapmazsan... sende huzursuz olursun
Heed well my words, Thomas, for as everyone here is aware, it's in the contrary nature of the young to be drawn to the very thing from which they are warned,
Thomas için iyi sözcükler kullanabilirim. buradaki herkesin de bildiği gibi ölmek için çok gençti. ... boğularak öldürülmek için fazla gençti.
" Hear these words, hear the rhyme Heed the hope within my mind Send me back to where I'll find
", Bu sözleri duyun kafiye duymak aklıma içindeki umut dikkate alın l'burada bulabilirsiniz beni geri gönder ne l yerde ve zamanda, isterseniz "
Son, listen to my words carefully. Pay heed to what I say.
" Oğlum, sözlerime dikkat et, dediklerime kulak eğ.
Heed my words :
Hallederiz.
But a single utterance shall herald your immediate reaction, so pay heed to my words.
Etrafta olup biten her şeye dikkat etmelisin... sözlerime de ehemmiyet ver.
Hear my words and heed my warning.
Beni dinle ve uyarılarıma kulak ver.
And if you trust the both of us, I'll heed my mother's words, and I'll be honored if you nominate me as his running mate.
Eğer ikimize de güvenirseniz, annemin sözlerini dikkate alacağım ve beni başkan yardımcısı olarak aday gösterirseniz onur duyacağım.
Pay heed to my words, Baahu.
Sözlerime kulak ver, Baahu.