Henceforth tradutor Turco
327 parallel translation
Henceforth, they will be regarded as a terrorist threat with the capacity to act on an international scale, and they are going to be arrested- - [man # 2] Just a minute!
Bundan böyle, uluslararası düzeyde olay yaratabilecek bir terörist tehdit olarak kabul edilecekler. Ve tutuklanacaklar. Bir dakika!
You may join the others belonging to my uncle... and henceforth you may take your orders from him.
Amcama ait olarak siz de diğerlerine katılabilirsiniz ve şu andan itibaren emirlerinizi ondan alabilirsiniz.
Henceforth, you are forbidden to enter the House of God... and to partake of the holy sacrament.
Bundan böyle, Tanrı'nın evine girmeniz ve Rabbin Sofrası ayinine katılmanız yasaklanmıştır.
Henceforth, it was impossible to land in a 2nd-dozen slot!
Bundan böyle, ikinci düzine bölmelerine gelmesi imkansız bir hal almıştı!
The only one which henceforth... spares me from temptation and... in which I can use my natural talents... without the risk of jail!
Beni ayartacak şeylerden uzak tutan ve hapse girme riski olmadan doğal yeteneklerimi kullanmamı sağlayan bir iş.
A new and powerful tool appears, the Tommy a light, deadly, wasp-like machine gun and murder henceforth is parceled out in wholesale lots.
Yeni ve güçlü bir silah çıktı, Tommy hafif, ölümcül, arı gibi bir makineli tüfek ve cinayet böylece daha geniş kapsamda işlenebildi.
Henceforth, i shall live only for pleasure.
Bundan böyle, yalnızca haz için yaşayacağım.
Henceforth, he must be on his guard against everyone.
Herkese karşı her an tetikte olması gerekiyordu.
For days on end, endless columns took their turn to cross the bridges, columns of men who were henceforth free.
Son günlerinde, sonu görünmeyen yürüyüş kolları, karşıya geçmek için yönlerini köprülere çevirdiler. Sıra sıra insanlar, bu andan itibaren özgürdüler.
Do you, Catherine, take Arthur as your lawful wedded husband - to love, honor, and cherish henceforth? - I do.
Catherine, Arthur'u kocan olarak kabul edip sevip, onurlandıracağına ve el üstünde tutacağına yemin eder misin?
- to love, honor, and cherish henceforth? - I do. Put the ring on her finger.
Arthur, Catherine'i karın olarak kabul edip sevip, onurlandıracağına ve el üstünde tutacağına yemin eder misin?
Tonight her dream has come true, and henceforth we shall dream the same of her.
Bu gece düşü gerçek oldu.. .. ve şu andan itibaren biz de onun rüyasındayız.
Then Frank and Jesse James, Cole and Jim Younger, Kit Dalton, you are henceforth and forevermore sworn comrades and blood brothers of this, the company of Quantrill's Guerilla Army.
O zaman Frank ve Jesse James Cole ve Jim Younger Kit Dalton sizler bundan sonra Quantrill Gerilla Ordusu birliğinin sonsuza dek yeminli yoldaşları ve kan kardeşlerisiniz.
Please, become henceforth true spouses.
Lütfen gerçek zevceler olun.
Henceforth, you are free. This villa, its treasures, its gardens will be yours.
Bu köşk de, hazineleri, köleleri ve bahçeleriyle birlikte sana ait olacak.
Henceforth, you will pay on delivery.
Bundan böyle ödeme teslimatta olacak.
Alexander Kearny, you are warned that you are liable to the death penalty if you trespass upon the grounds of any United States Military post or reservation henceforth.
Alexander Kearny, sana bu bir uyarıdır ki bundan sonra herhangi bir askeri alana izinsiz girdiğinde ölüm cezası ile cezalandırılacaksın.
Henceforth, I want to break off all relations with her.
Şu andan itibaren, onunla olan tüm ilişkilerimi kesmek istiyorum.
And from henceforth, when you are over-earnest with your Brutus, he'll think your mother chides, and leave you so.
Bugünden sonra, öfkeye kapıldığın zaman bana karşı yine annen huysuzlanıyor deyip bırakırım seni kendi hâline.
Henceforth, when you're sent for food, don't stoop to pick up pennies.
Yiyecek almak için gönderildiğiniz yerden, başka şeyler alarak gelmeyin.
Go first, Jamuga. And cease henceforth to twit me for my brawn.
Önce sen git, ortalığı kolaçan et tamam mı?
Henceforth, I'll proclaim it far and wide!
- Ben çıkar çıkmaz peşimden gel. - Tamam.
I, Temüjin, Chief of all Mongols... and henceforth ruler over the possessions of Wang Khan, make known to all men present and afar off :
Ben Timuçin, Moğollar'ın şefi. Şu andan itibaren hakanın yerine ben geçiyorum. Hiçbir şeyi zorlaştırmayın.
Let's hear no more of this. I have made great conquests. I shall need your wisdom henceforth.
Büyük bir fetih yaptım, ileride sana ihtiyacım olacak.
You have no need of me henceforth, my brother, for you have found your destiny.
İleride bana ihtiyacın olmayacak, kardeşim. Bu başarı senin kaderindi.
Henceforth and forever to be known as Mount Rhodes.
Bundan böyle, sonsuza dek "Rhodes Dağı" olarak bilinecek.
Henceforth I'll be fierce :
Artık sertleşeceğim :
"you will immediately and henceforth assume the duty of " Commander US Naval Forces in all areas. "
Görevdeki Birleşik Devletler Amiralinin bugün emekliye ayrılmasıyla bundan böyle Birleşik Devletler donanmasının başına sizin getirildiğinizi, hemen göreve başlamanız gerektiğini bildiririz. "
YOU'LL HENCEFORTH DEVOTE YOUR TIME TO YOUR JOB AND FORGET READING, OR YOU'LL FIND YOURSELF OUTDOORS ON A PARK BENCH READING FROM MORNING TILL NIGHT
Ya okumaktan vazgeçip kendinizi işinize vereceksiniz ya da kendinizi dışarıda, parkta bir bankın üstünde, sabahtan akşama iş ilanları okurken bulursunuz.
She is henceforth the repository of her own legend, and, as such, in the moonlight, she passes through the sleeping guards.
Bundan böyle kendi efsanesinin kaynağı, ve ay ışığında, in the moonlight, ... uyuyan muhafızların içinden geçiyor.
And that if she's willing to forgive, that henceforth we'll conduct ourselves beyond reproach.
Olanları unutur ve bizi affederse, bizde bundan böyle dürüst ve düzgün davranırız.
An enjoyment, that henceforth me unfortunately it will be withheld.
Çalışmanızda ki verimin artması beni daha memnun eder.
Henceforth'm ikjullie boss.
Siz de patronun sözünü dinleyin.
Henceforth this is your home too.
Bundan böyle, bu evde senin.
Yesterday the war began... its 3rd springtime... henceforth offering no sight of peace.
Dün itibarıyla savaş üçüncü baharına girdi ve ufukta hâlâ barıştan iz yok.
Henceforth... the 2 brothers slept for eternity... believing the brain, in decay... functioned beyond death... and its dreams... are what constitute Paradise.
Böylece iki kardeş, beynin, ölümden sonra da düşünmeye devam ettiğine inanarak ve düşlerinde cenneti inşa ederek sonsuza dek uyudular.
Henceforth, the three of them felt that nothing could stop them now.
Bundan böyle üçünü artık hiçbir şeyin durduramayacağını hissettiler.
Thomas Becket, former Archbishop of Canterbury, and martyr to the cause of God and his church shall henceforth be honored and prayed to in this kingdom as a saint.
Thomas Becket, Canterbury eski başpiskoposu, tanrı ve onun kilisesi için şehit olan Thomas Becket, bundan böyle onurlandırılmış, ve bu krallıkta, kendisine bir aziz olarak dua edilmesine karar verilmiştir.
Emperor of the Roman world salutes you and proclaims that henceforth, you will be known as Gaius Martellus Livius Parthius,
Roma dünyasının imparatoru seni selamlıyor, ve ilan ediyor ki...
Henceforth, he captured only those mysterious interpenetrations that united shape and tone by means of a secret but unceasing progression that no convulsion or cataclysm could interrupt or impede.
Sonraki dönemlerde ise, yalnızca şekillerin ve renklerin bir sır gibi gizlice birbirlerine karışmasını resmetmişti. Bu karışma öyle şiddetli idi ki önüne ne çıkarsa çıksın değil durdurmak, onu en ufak bir yavaşlamaya bile uğratmıyordu.
Henceforth, I shall do whatever you ask.
bundan sonra siz ne derseniz onu yapacağım
Your life is in the open. Mine, henceforth, in the shadows.
- Senin hayatın açıktadır, bense bundan sonra gölgelerin içindeyim.
Henceforth, the crown will pay the expense of furnishing and lodging them year round.
Bundan böyle, taç onlara bir yıl boyunca donanım ve konaklama masrafı ödeyecek.
Henceforth, on any future floating crap game... that I arrange, I wish to inform you as of this date... that this broad is to be personally excluded.
Bundan sonra ayarladığım her kumar oyununda bilmenizi isterim ki, şu andan itibaren bu kadının gelmesine izin vermiyorum.
Henceforth I never will be Romeo.
Bundan böyle Romeo değilim ben.
And each year henceforth, this day shall be known as Flagg Day!
Bundan böyle her yıl bugün "Flagg Günü" olarak anılacak!
I have drawn up this record of claim, which here and henceforth will be recognised as a certificate of marriage.
Hazırladığım bu mülkiyet belgesi,... bundan böyle bir evlilik belgesi olarak... geçerli olacaktır.
People of France, as requested by the President of the Republic, I shall henceforth be the leader of the French government.
Fransız halkı, Cumhuriyet'in Reis-i Cumhurunun isteği üzerine bugünden itibaren Fransız hükümetinin lideri olacağım.
This day was henceforth known as the Rafle du Vel d'Hiv. At that time, the Germans had only planned on arresting people over 16 years of age.
Güzel bir yaz gününde, Paris polisi S.S. ve işgal topraklarındaki Gestapo gözetimi altında başkentte Yahudi tutuklama günü tertip etti.
"l heard a voice from heaven saying unto me, "'Write, henceforth blessed are the dead which die...
Sonra göklerden bir ses duydum Yazın ki böyle ölenlerin kutsandığını -
We are forging history, and no fruits of this earth shall henceforth be shared.
Tarihe şekil veriyoruz ve bundan böyle, bu dünyanın hiçbir nimeti paylaşılmayacaktır.