Heon tradutor Turco
151 parallel translation
Financing / Kyeong-heon Lee
Finansman / Kyeong-heon Lee
LEE Byung-Heon
LEE Byung-Heon
PARK Soo-heon speaking
Park Soo-heon, buyurun.
I work for Uno Securities My name is PARK Soo-heon
Uno Güvenlik'te çalışıyorum. Adım da Park Soo-heon.
Soo-heon
Soo-heon.
SONG Seung-heon JUNG Da-bin Based on a novel by Guiyeoni
çevirmen : archi
SONG Seung-heon
Seung-heon
JUNG Jae-heon has more.
- En az 3 tane.
LONELYSeung-heon
Yapayalnız Seung-heon
Mr. JEONG Seung-heon is so shy that he's refusing to talk to us.
Bay JEONG, Seung-heon oldukça utangaç biri ve bizimle konuşmayı kabul etmiyor.
- Seung-heon?
- Seung-heon?
How about you, Seung-heon?
Ya sence, Seung-heon?
Do you think I'm too hard on Seung-heon?
Seung-heon'a karşı çok sert olduğumu mu düşünüyorsun?
Is it you Seung-heon?
Sen misin, Seung-heon?
Seung-heon.
Seung-heon.
Seung-heon is...
Seung-heon...
Seung-heon, please!
Seung-heon, lütfen!
Seung-heon, we'll leave after we search for them, okay?
Seung-heon, onları aradıktan sonra buradan gideceğiz, tamam mı?
Yes, Seung-heon, we'll search for a while and if we can't find them, we'll go, okay?
Evet, Seung-heon onları bir süre arayacağız eğer bulamazsak geri döneriz, tamam mı?
Seung-heon, I know you're tired but let's look for them a little longer okay?
Seung-heon, yoruldun biliyorum bir süre daha arayalım, tamam mı?
Seung-heon!
Seung-heon!
Seung-heon, I said slow down!
Seung-heon, sana yavaş ol dedim!
- Seung-heon!
- Seung-heon!
Seung-heon
Seung-heon.
What happened to Seung-heon?
Seung-heon'a ne oldu?
I think Seung-heon... he's still alive.
Sanırım Seung-heon hala yaşıyor.
- Jung seung-heon!
- Jung seung-heon!
Seung-heon is fine...
Seung-heon iyi...
So I went into a forest one night with Seung-heon.
Bir gece Seung-heon'la birlikte ormana gittik.
But on the way back, Seung-heon hurt his leg
Fakat dönüş yolu üzerinde Seung-heon bacağını incitti.
Once I came out, I got scared. What if Seung-heon died?
Çıktığım andan itibaren içimi bir korku kapladı'ya Seung-heon öldüyse?
My parents asked me where Seung-heon was, but I couldn't say anything.
Ailem, Seung-heon nerede olduğunu sordu fakat bir şey söyleyemedim.
Seung-heon came home on his own the next afternoon.
Seung-heon, ertesi gün öğlenden sonra tek başına eve döndü.
Seung-heon must have understood my situation so he never said anything.
Seung-heon durumumu anlamış olmalı ki hiçbir zaman bir şey söylemedi.
What did you do with Seung-heon and Jun-hu?
Seung-heon ve Jun-hu'ya ne yaptın?
Jeong-ah, Seung-heon is alive!
Jeong-ah, Seung-heon yaşıyor!
Seung-heon, it's me, your big brother.
Seung-heon, benim, ağabeyin.
Seung-heon, we're nearly there.
Seung-heon, neredeyse geldik.
- Seung-heon
- Seung-heon.
Seung-heon, we're nearly there...
Seung-heon, neredeyse geldik.
Stop it, Seung-heon...
Kes şunu, Seung-heon...
I'll do everything to find help so take care of Seung-heon for me, okay?
Yardım bulmak için her şeyi yapacağım. Benim için Seung-heon'a göz kulak ol, tamam mı?
Seung-heon...
Seung-heon...
Seung-heon, please, come back to your senses...
Seung-heon, lütfen. Hislerine geri dön...
Get hold of yourself, JEONG Seung-heon!
Kendine gel, JEONG Seung-heon!
it's me, Seung-heon.
Benim, Seung-heon.
Seung-heon, please...
Seung-heon, lütfen.
I'm sorry, Seung-heon...
Üzgünüm, Seung-heon.
Seung-heon... I promised that I will never leave you alone again.
Seung-heon, seni bir daha tek başına bırakmayacağıma dair söz vermiştim.
Remember what Seung-heon said before?
Seung-heon'un ölmeden önce ne söylediğini hatırlıyor musun?
What's wrong?
Jung Jae Heon dahası ile bizlerle.