Her name tradutor Turco
18,792 parallel translation
Did someone write her name in a Death Note?
Biri onun adını Ölüm Defteri'ne mi yazmıştı yoksa?
Her name is Lydia.
Adı Lydia.
Only her name.
Sadece onun adını.
What was her name?
Kızın adı neydi?
She said her name was Mowbray, but I distinctly heard the doctor call her Mrs Ward.
Soyadının Mowbray olduğunu söylemişti ama doktorun ona açıkça Bayan Ward dediğini işittim.
Her name is Margaret Edith Quick-Manning.
Adı Margaret Edith Quick-Manning.
- Her name?
- Adı?
Now, this was meant to be a friendly conversation but your DC, whatever her name is, has just struck a tone that I don't warm to.
Bu dostça bir görüşme olacaktı... ama sizin DP, ismi her neyse, pek hoşuma gitmeyen bir tonla konuşmaya başladı.
Her name is Rose Edmond.
Rose Edmond ismi.
Owen, have... what's her name, help me in the kitchen, huh?
Owen, onun adı ne, mutfakta bana yardım et, ha?
- Oh. What's her name?
- Kızın adı ne?
What's her name?
Adı ne?
- So you've heard her name.
- Adını duydun demek.
What was her name again?
Adı ne demiştin?
She never gave her name at the hotel.
Otele adını hiç vermemiş.
And her name wasn't Annie Green, she's called Selena.
Ve adı Annie Green değil, Selena.
Didn't even know her name.
Adını bile bilmiyordum.
I found these in the executive washroom with her name on them.
bunları idare tuvaletinde buldum senatörün ismi yazılıydı.
Her name is Chloe.
Adı Chloe.
Say her name one more fucking time.
Onun adını bir kere daha söyle.
According to the emails she sent me setting up tonight, her name is Cat.
Bu geceki yemekle ilgili yazdıklarına bakılırsa adı Cat.
So let's assume her name is Catherine.
Catherine olduğunu düşünelim.
Her name is Alexandra Lafayette.
Adı Alexandra Lafayette.
Her name is Amy Wallace.
Adı Amy Wallace.
I have been working on a meticulous campaign to clear her name.
Onun adını temize çıkarmak gibi önemli bir konu üzerinde çalışıyorduk.
Her name is Chloe Jarvis, and apparently, she is, like, the Paris Hilton of Long Island.
Adı Chloe Jarvis, ve görünüşe göre Long Island'ın Paris Hilton'u.
Her name is Brandy Jo Hawkins.
- Adı Brandy Jo Hawkins.
Her name is Andrea.
Adı Andrea.
She's a doctor from Jakarta, her name's Ailin.
O Cakartalı bir doktor, adı Aylin.
Connie renn was her name.
Adı Connie Renn'di.
I told you I'd tell you my name when it's over...
Her şey sona erdiği zaman gerçek adımı söyleyeceğim demiştim.
One rule - - every time you say the name Brian, you owe me a dollar.
Tek bir kural her Brian dediğinde... - bana bir dolar borçlusun.
Or whatever his real name is.
Ya da gerçek adı her ne ise.
He found my name on his mother's immigration documents, and he wants to know how I know her.
Annesinin göçmenlik belgelerinde benim ismimi görmüş annesini nereden tanıdığımı bilmek istiyor.
I want every... Everything goes in their name.
Her şeyin onların üstüne geçmesini istiyorum.
I've been seeing your name on signs all over town.
Çarşının her yerinde senin afişlerini görüyorum.
Her real name is Fiona something, but everybody calls her Mittens'cause she's really into cats.
Gerçek adı, Fiona bir şey ama herkes ona Mittens der, çünkü kedilere aşıktır.
Her name is all over my lips.
"Adı hep dudaklarımda..."
Now you sign your name on each page.
Her sayfaya adını imzanı at şimdi.
To prepare for this dinner, I had to learn everything about you, starting with your real name.
Bu yemeğe hazırlanmak için senin hakkındaki her şeyi bilmeliydim ve gerçek adından başladım.
What... is... her... name?
Adı.... ne?
Name it - - you know I'd do anything for you.
Söylemen yeter. Senin için her şeyi yaparım.
The greatest kindness you could do Honoria is to save her from the name Barbary.
Honoria'a yapabileceğin en iyi şey onu Barbary soyadından kurtarman.
Every name?
Her ismin mi?
And in every vaguely threatening e-mail chain, every overheard reference to discipline, there's one name that keeps recurring.
Her üstü kapalı tehdit içeren e-posta zincirinde kulak misafiri olduğum ilgili her lafta sürekli tekrar eden bir isim vardı.
Her real name's Piper Baird.
Gerçek adı Piper Baird.
And the person making negotiations on Greenland's side's name is Andrew Inouye, and he's ready to talk turkey.
Grönland kısmında görüşmeleri yapan kişinin adı ise Andrew Inouye ve her şeyi söylemeye hazır.
For everytime you call me by that name.
Bana o isimle hitap ettiğin her an...
"Every bullet in my chamber... has your name on it."
"Odamda ki her kurşunun üstünde senin adın yazıyor."
Yeah, you move in with us, and I'll meet with the USC guy - or whatever his name is.
Bize taşınırsın, ben de GB'deki adamla tanışırım adı her neyse artık.
Lombard's her married name.
Lombard kocasının soyadı.
her name is 55
her name was 32
names 324
name 1134
named 51
nameless 41
name your price 108
namely 91
name it 208
name and address 20
her name was 32
names 324
name 1134
named 51
nameless 41
name your price 108
namely 91
name it 208
name and address 20