Hermits tradutor Turco
32 parallel translation
I ask you to live like hermits, and I'm sure it must be very dreary.
Size bir münzevi hayatı sunmamalıydım.
Our volunteers are living off charity, like hermits.
Gönüllü askerlerimiz tıpkı keşişler gibi geçimlerini bağışlarla sağlıyor.
- Sis calls'em hermits.
- Ablam bunlara yolculuk yemeği der.
What's true of the herds holds largely for the great solitaries and hermits.
Gerçek şu ki o genelde ücra yerlerde, tek başınadır.
Right. You two hermits, stop that sketch.
Siz iki münzevi, skeci durdurun.
They're hermits from Assisi, here to make submission to Your Holiness. Their leader is Francesco.
Assisi'li münzeviler, Papa Hazretlerine şükranlarını sunmak üzere buradalar.
We were told this was a humble group of hermits.
Hazretleri, son derece üzgünüm.
This is what the hermits and other saints did that in the wide deserts chose the smallest place building small cells and caves to lock up.
İnzivaya çekilen ve günahkarların yaptığı şey budur... Büyük mekanları terk etmek yaşayacağı küçük bir alan seçmek küçük bir hücreye ya da mağaraya kapanmak.
Even hermits eat.
Münzevîler bile bir şeyler yer.
So you will see here these hunts in which the hermits live.
Burada yaşayan keşişlerin hakikatı aradığını göreceksin.
We'll live here alone like hermits.
Münzeviler gibi burada yalnız yaşayalım.
Some of it's on the dark side. Get some tunes, like Herman's Hermits stuff. Mrs. Brown, you've got a lovely daughter
Biraz da Herman Hermits gibi melodiler ekleyin.
"Herman's Hermits."
" Herman's Hermits.'
Well, that's what hermits do, Lovell
Hermitler böyledir, Lovell.
I look like Herman's Hermits.
Hermans Hermits gibi.
And what is turning us into a race of hermits?
Bizi münzeviler haline getiren şey nedir?
Took the kids out of school, didn't tell nobody. Moved out here to live in the sticks like hermits.
- Çocukları okuldan aldım ve buraya taşındım.
Why don't you give away the throne so we can retire to the woods and live like hermits?
Neden tahttan vazgeçmiyorsunuz böylece, ormana gidip keşişler gibi yaşarız?
Hermits United.
Münzeviler Birliği.
We were booked on a tour, bottom of the bill, with Herman's Hermits.
Who Amerika Turnesinde Herman ile, Monterey buluşması Herman's Hermits ile bir turneye katıldık, programın en sonundaydık.
You can imagine Herman's Hermits'audience, right, with sort of thirteen-year-old middle-class girls.
Herman's Hermits'in dinleyicisini hayal edebilirsiniz. 13 yaşında orta sınıf kızlar.
Are you in a band like Oasis or Herman's Hermits?
Oasis veya Herman's Hermits gibi bir grupta mı çalıyorsunuz?
Mostly about men from Nantucket and hermits named Dave, but he does it with real sensitivity.
Genellikle Nantucket'tan bir adam ve Dave ismindeki keşişle ilgili ama gerçekten duygusal bir şekilde yazıyor.
They were anachorets, or hermits.
Onlar münzevi hayat yaşayan adamlar ya da keşişler.
We should live like hermits in a cave with my books and your songs.
Biliyor musun? Benim kitaplarım ve senin musikini alıp bir mağarada inzivaya çekilmeliyiz.
I begged the forest hermits to change me back.
Beni düzeltmesi için ormanda yalnız yaşayan birine yalvardım.
The hermits in the forest are your only hope.
Tek umudun ormandaki yalnız yaşayan kişi.
Listen Brooke, people become hermits for a reason, nine times out of ten it's because they're nuts.
Dinle Brooke, insanlar bir sebepten dolayı yalnız kalmak ister. Bunların 10'da 9'u kafayı yemiş insanlardır.
I've spent a lot of time with... hermits.
Yalnız insanlarla fazla zaman geçirdim.
Herman's Hermits.
Herman'ın Hermits.
Yeah, I guess we're both hermits.
Evet, sanırım ikimiz de birer keşişiz.
Herman's Hermits, Chad Jeremy, The Merseybeats, The Zombies.
Herman's Hermits, Chad Jeremy The Merseybeats, The Zombies.