Hidden away tradutor Turco
361 parallel translation
I suppose it was a little careless, but they're safely hidden away.
Küçük bir dikkatsizlikti, ama emin bir yerde saklılar.
Ever since I can remember, I've been kept hidden away in boarding schools.
Hatırladığımm, hep yurt dışındaki yatılı okullarda saklanıldım.
Hidden away like this, no contact with civilisation.
Böyle dağların arasına gizlenmiş, uygarlıkla bağlantısı yok.
This place, hidden away from the rest of the world with its glorious concepts.
Dünyanın geri kalanından saklanmış... harika amaçları olan bu yer.
The picture could be safely hidden away there.
Tablo orada güvenli bir şekilde saklanabilirdi.
Here, among the innocent souvenirs of his childhood, the hideous portrait would be forever hidden away.
Bu esrarengiz portre, burada, çocukluğunun masum anıları arasında, sonsuza dek saklı kalacaktı.
I took my money out and I have it hidden away.
Parayı hesaptan çekip sağlam bir yere sakladım.
Because I found something in here, hidden away.
Çünkü orada bir şey saklıydı.
He might have had it hidden away someplace.
Parayı bir yerlere saklamış olabilir.
Hidden away somewhere in the vast city.
Bir yerlerde saklanıyordu.
Your talent must not be hidden away in some poor, remote village.
Yeteneğiniz, fakir ve zavallı bir köyde saklı kalmamalı.
It seems a shame to keep such a beautiful work of art hidden away... where no one can appreciate it.
Böyle muazzam bir sanat eserini kimsenin takdir edemeyeceği şekilde saklayarak çok yazık ediyorsun.
She's got that vase hidden away somewhere.
Vazoyu bir yerlerde gizliyor işte.
She's got it hidden away in that house somewhere.
Bu evin içinde biryerlere sakladı.
They make spoons, puppets to be hidden away.
Elleri kaşık yapıyor, oyuncak bebekler yapıyor gizlice.
Well, you see, sir, Captain Reynolds has several more of those safely hidden away.
Bakın efendim, Yüzbaşı Reynolds bu belgelerden birkaçını güvenli bir şekilde saklamış.
It's hidden away nice and good!
Güvenli bir yerde saklı!
Whatever you have hidden away, buried out where Calvera can't find it. - Like jewels.
Sakladığın ne varsa, Calvera'nın bulmaması için toprağa ne gömdüysen mücevher.
But if he got the idea... that we thought she was safely hidden away someplace- -
Ama eğer onu bir yere saklayıp... emniyette olduğunu düşündüğümüze inandırırsak- -
Was it for nothing I kept you hidden away from them?
Seni onlardan gizlemek için yaptığım herşey boşa mı gitti?
Hidden away, wrapped in moonlight and endless self-pity?
Bir yana gizlenmiş, ayışığına sarmalanmış, sonsuz bir kendine acıma?
Somewhere lost, stolen, perhaps hidden away hangs that great golden bell.
O muhteşem altın çan kayıp, çalınmış ya da bir yerlerde saklanmış olarak duruyor.
They had him carefully hidden away, but now we know where he is, we can get him, get him talking.
Ortaya çıktığına göre iyi olmalı, hemen kendisiyle konuşsak o zaman.
The execution complex is hidden away in a corner of the prison.
İnfaz alanı hapishanenin köşesinde, gözden uzak bir noktada.
It's a small house hidden away on the Left Bank.
Left Bank'in içlerinde, küçük bir eve ait.
They live off of the few living beings that exist in this desert, smaller lizards and mice who, in the daytime, are hidden away in their burrows in the sand.
Besinlerini, gün içinde çöldeki yuvalarında saklanan küçük kertenkele ve sıçanlar gibi hayvanlardan sağladıklarını biliyoruz.
Dad, don't you have a good sword hidden away?
Baba, sürekli şu kılıcı düşünüyordum..
"but we have managed to find This marvelous little place hidden away..." Shut up!
" Yemek çok yağlı ama arka sokaklarda gizli şirin bir yer bulduk, yemekleri...
Our sneaky crew of cameramen hidden away in camouflaged trucks and packing boxes... arranged for her to act for them.
Sinsi kameraman grubumuz da kamuflaj araçlarından... aktristimizin rolünü kayda alıyorlar.
There's half a dozen triggers hidden away in here.
Buraya yarım düzine tetikleyici gizlenmiş.
If you want to live hidden away like a church mouse, go ahead!
Bir kilise faresi gibi saklanarak yaşamak istiyorsan, hiç durma!
She was locked up,... hidden away for eternity at the age of 16.
Kilitlenmişti. 16 yaşındayken, sonsuzluk için saklanmıştı.
They're parachuting murderers into these hills, and now I'm getting reports of secret airstrips hidden away in the alfalfa fields of Pomona.
Tepelere paraşütle katiller indiriyorlar ve daha yeni Pomona'daki yonca tarlalarında gizli bir havaalanı olduğunu rapor ettim!
I'm looking for a quiet inn, something small and hidden away.
Sessiz bir pansiyon arıyorum. Gizli ve ufak bir yer.
All the instructions on how to get a cell to work and how to make another are hidden away in there.
Hücrenin işleyişi, görevleri ve hücrenin çoğalması ile ilgili bütün sırlar nükleusta saklanır.
We're hidden away, we're locked up.
Saklandık ve hapsedildik.
How I missed you and all the time you were shut up here, hidden away.
Seni nasıl da özledim ve sen hep burada saklıydın.
In a drawer of old photographs Hidden away
Eski fotoğraf çekmecesinde özenle saklanmıştı!
Hidden away
Uzakta gizli...
If you've got anything hidden away in here... You all have "Manju" cakes!
Eğer burada saklayacak bir şeyiniz yoksa...
He left the yacht voluntarily, alive, on an inflatable raft that he had hidden away before we set sail.
Yattan kendi isteğiyle, canlı olarak ayrıldı şişme salda biz gemide gezmeden önce gizlenmişti.
Hidden away within the rocks of these deserts are a people known as the Fremen, who have long held a prophecy... that a man would come, a messiah, who would lead them to true freedom.
Bu çöllerdeki kayalıkların içinde gizlenmiş Fremen olarak bilinen insanlar, uzun süredir kurtarıcı bir insanın... geleceğine dair bir kehanete, inanıyorlar, onlara gerçek özgürlük yolunu gösterecek.
Safely hidden away, where he can't get in any trouble.
Başını belaya sokamayacağı güvenli bir yerde saklanıyor.
You've hidden it away in one of your mad dreams.
- Çılgın düşlerinin birinde saklamışsındır.
Hidden deep in your eyes... is the boy who went away so long ago.
Gözlerinin derinliklerinde o uzun süre önce giden çocuğu görüyorum.
Ι shouΙd have hidden myseΙf away with ΑΙphonse as soon as he arrived far from here.
Alphone buradan uzaklara gider gitmez kendi kabuğuma çekilmeliyim.
It could be anywhere, hidden in the walls or the ceiling, operated by remote control a mile away or more.
Herhangi bir yerde olabilir, duvarlarda ya da tavanda gizli hatta bir kilometre öteden uzaktan kumanda ile bile kontrol ediliyor olabilir.
I must tell Victoria, hidden safe below away from curious eyes.
Aşağıda, güvenle, meraklı gözlerden saklanmış olan Victoria'ya söylemeliyim.
It's hidden, buried away, in the thick hair.
Saklıdır, koyu kıllar arasına gömülmüştür.
They must have hidden it away.
Saklamış olmalılar.
He's hidden far away.
Uzakta saklanıyor.
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
hidden 88
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
hidden 88