Hind tradutor Turco
459 parallel translation
The English people will go so far, Capt. Blood... and then they get up on their stubborn hind legs.
İngilizler çok ileri gidiyorlar Kaptan Blood ve inat ediyorlar.
That's why he stood on his hind legs, as the prints showed... with his paws on his killer's shoulders, when they cut his throat.
Ayak izlerinin gösterdiği üzere, köpeğin bu nedenle... boğazı kesilirken, arka ayakları üzerine kalkmış katile dayanmıştı.
And I says, "You'd blooming well push if your hind legs were still outside."
Dedim ki, "Senin de art ayakların dışarıda kalsaydı itmez miydin?"
Sorry I got up on my hind legs, but you tryin'to rope me made me nervous.
Çikistigim için üzgünüm, ama beni zan altinda birakmaniz sinirlerimi bozdu.
I can make this thing stand up on its hind legs and howl.
Bu mereti şaha kaldırıp gürletirim ben.
It's just as bad. Forepaw's muddy, no mud on hind.
Ön pençeler çamurlu, arkalar değil.
The wind blows so hard the ocean gets up on its hind legs... ... and walks right across the land.
Rüzgar öyle sert eser ki, deniz arka ayakları üzerine kalkar ve karşı kıyıya yürür.
Big winds from the north this time of year... when they blow hard, this desert country stands right up on its hind legs!
Yılın bu zamanında kuzeyden gelen rüzgar... sert estiğinde, çölün altı üstüne gelir!
All you wanted was to stand up on your hind legs and make a speech.
Tek isteğin arka ayakların üstünde dikilip konuşma yapmaktı.
But I'm standing here now on my hind legs.
Ama kendi ayaklarım üstünde duruyorum.
Are you standing on your hind legs?
Arka ayaklarınız üstünde misiniz?
Hmph. Pockets are so full of profit, they can't get up on their hind legs.
Ceplerini para ile doldurmayı bilirler ama kendi ayakları üzerinde yürümeyi beceremezler.
Confidential, there's not one dog here who would not give left hind leg for such a knick-knack.
Bu gizli bir bilgidir, ama böyle bir kolye için sol arka ayağını vermeyecek tek bir köpek bile yoktur.
Hey, Jed, take a look at his left hind shoe, will you?
Hey Jed, sol arka nala bir bakar mısın?
The tiger now hath seized the gentle hind.
Kaplan, yavru ceylanı yakaladı sonunda.
Get a length of rope, go out there and tie the hind legs of that mule together.
Bir parça ip bulun, gidin o katırın arka bacaklarını biribirine bağlayın.
Tie the hind legs of a mule?
Katırın arka bacaklarını bağlayacak mıyız?
Well, I'll be... Tie the hind legs of a mule!
Vay canına katırın arka ayaklarını bağlamak!
Why'd you go up on your hind legs like a frightened mare?
Neden ürkmüş bir kısrak gibi arka ayaklarının üstünde dikeldin?
You know, the cricket. The black bug that... It rubs its hind legs together.
Arka bacaklarını... sürten kara böcek efendim.
And then one day, you'll come down and walk on your hind legs.
Ve günün birinde aşağı inecek ve arka ayakların üzerinde yürüyeceksin.
He / it went into the trap how a hind into the net.
Tuzağa düşmüş geyik gibi, benim ağlarıma düşerler.
Well, I'm not paying him $ 10 a day to go mooning after some girl whose old man's about to hind-end him with a load of buckshot.
Bir kızın peşinde dolaşsın diye ona günde 10 dolar vermiyorum üstelik yanındaki ihtiyar onu vurmak üzereyken.
- I'm a British subject from the West Indies.
Ben Batı Hind Adaları'ndan bir İngiliz vatandaşıyım.
We figured hind legs only.
Sadece arka bacak.
And four on its hind feet.
Arka ayaklarında da dört parmak var.
Climbed up on my hind feet and walked straight to water.
Yürüdüm ve suya ulaştım.
They will beg on their hind legs for food, like dogs.
Yemek için ayaklarının üzerinde yalvaracaklar, köpekler gibi.
Yeah, and then he rips his guts out with his hind legs like...
Evet ve sonra da bacaklarıyla bizimkinin ciğerini...
This one is as crooked as a dog's hind leg.
Bu köpeğin arka bacağı kadar eğri.
You should... be standing on your hind legs.
Senin arka ayakların üzerinde duruyor olman lazım.
Stand up, Bart Jackson, on your hind legs.
Arka ayaklarının üzerinde ayağa kalk Bart Jackson.
Pretend you're a little Indian boy in Bombay... and you're hungry- - very hungry.
Bombay'da ufak bir Hind çocuğu imiş gibi farzet..... çok açsın, çok aç.
That's the sort of animal he is, upright, rampant, on his two hind feet.
Dik, arka ayaklarının üstünde.
Because, they blame me Hind, whatever it is, good or bad I should have joined them and drown in the wells of bitter with them
- Beni suçladıkları için kaçtığım için Bedir kuyularında onlarla birlikte boğulmalıydım.
ok You know that I am with you, I, Hind!
Burada yanında olduğumu biliyor musun? Benim. Hind!
Hind, go home!
- Hadi evine git!
I do not know, Hind.
Bilmiyorm, Hind.
Today and tomorrow, Hind.
Bugün ve yarın, Hind.
Yes, Hind, hypocrisy and conversion.
Evet, Hind, iki yüzlülük, yani din değiştirme.
Cease these complaints, Hind, we do not have time.
Yeter, dur artık Hind, vaktimiz yok.
He is me, Hind.
Benim, Hind.
You know, there's a story... where Abe Lincoln was trying to mount a horse that was skittish, and the horse kicked a hind hoof into the stirrup.
Abe Lincoln'un ürkek bir ata binmeye çalıştığı ve atın da çifte atıp onu üzenginin üzerine fırlattığı hikayeyi bilirsin.
I talked the hind leg off a donkey to help him.
Ona yardım etmek için elimden ne geldiyse yaptım.
Get them to the near hind mark at sunset, just before early silflay.
Getirebildiğin kadarını, gün batımında geyik işaretinin oraya getir.
There's even an amphibious one, the yapok, which has webbed hind feet and eats fish.
Hatta bir tanesi suda yaşar. Yapok denen bu türün arka ayakları perdelidir ve balık yer.
With its huge hind legs and muscular counterbalancing tail, a red kangaroo, the biggest of all living marsupials, can bound 27 feet, about eight metres, and leap over obstacles ten feet, three metres high.
Kocaman arka ayakları ve denge sağlayan, kaslı kuyruğuyla yaşayan en büyük keseli olan kızıl kanguru sekiz metre mesafeye zıplayabilir ve üç metre boyundaki engellerin üzerinden atlayabilir.
Its forelegs are sufficiently formed to help it move forward, but its hind legs are still no more than buds.
Ön bacakları onu ileriye taşıyabilecek yeterlilikte gelişmişken arka bacakları birer çıkıntıdan öte değildir.
That little lady sings her hind end off.
Bu küçük hanım kıçının dışıyla şarkı söylüyor.
Wait a minute. I want you to mind your manners around here or I'm gonna whip some hind ends.
Durun, burada sizden uslu olmanızı istiyorum, yersiniz kıçınıza şaplağı.
By the way, I am Jack Hind.
Bu arada, ben Jack Hind.