Hockey tradutor Turco
2,642 parallel translation
- You ever play hockey?
- Hiç hokey oynadın mı?
Hockey.
Hokey.
He's tried again and again to get on the force, but he had an accident or something a few years ago playing hockey.
Polis kuvvetlerine katılmayı tekrar tekrar denedi, Fakat bir kaç sene önce hokey oynarken başından kaza gibi bir şey geçti.
When we're all buzzed up, I'm gonna get a steaming erection... take a Viagra and then hang hockey equipment off my dick.
Hepimiz titrediğimizde, ateşli bir şekilde sertleşeceğim... Viagra alıp hokey çantasını penisime asacağım.
I like fucking hockey players in the ass and she likes to watch and diddle herself.
Hokey oyuncularını kıçlarından becermeyi seviyorum ve o da izleyip kendiyle oynamayı seviyor.
Hockey player. Perling.
- New York Rangers'lı Perling mi?
Right. So there's that. If you end up beaten to a pulp by a hockey stick, you did better with her than anyone expected.
Şayet bir hokey sopasıyla haşatın çıkıncaya kadar dayak yiyeceksen, onunla yaptıkların buna değmeli.
Yeah, he was a hockey player.
Evet, o bir hokey oyuncusuydu.
I hear one more conversation about hockey, I'm gonna puke. Wait a minute.
Hokey ile ilgili bir şey daha duyarsam kusacağım.
Hey, I was thinking - - Instead of doing your party here, why don't we rent that place on Metcalf where we used to get shit-faced and watch minor-league hockey?
Diyorum ki partini burada değil de Metcalf'ta eskiden kafa çekip hokey izlediğimiz yerde yapalım.
- They wore hockey masks.
Hokey maskesi takıyorlardı.
They wore hockey masks.
Onlar da olabilir başkası da. Peşinde olanlar bunlar mıydı? Hokey maskesi takıyorlardı.
By the way, doing a piece on racism in hockey.
Bu arada, hokeyde ırkçılık üzerine bir yazı yazıyorum.
Want to play table hockey?
Masa hokeyi oynamak ister misin?
It don't have to be a ski mask, you got a catchers mask or, one of them Hockey goalie masks like they wear in that slasher movie.
Kar maskesi olmak zorunda değil, kaleci kaskı ya da o korku filminde kullanılan hokey kalecilerin kaskı da olur.
What the hell is this? - I forgot. - There's an ice hockey game tonight.
Yani organlar bir tür şeytani ayinler için kullanılmış olabilir, öyle mi?
Are you an ice hockey fan too?
Soğukkanlı ol, tamam mı?
He was a big fan of the local ice hockey team.
Canını sıkan bir şey mi? Ne gibi?
How about hockey? Ooh.
Hokey'e ne dersiniz?
Hockey works.
Hokey iyidir.
You ready to trade your goggles in for a field hockey stick?
.. gözlüklerini hokey sopasıyla takas etmeye hazır mısın?
We played field hockey together.
Birlikte hokey oynamıştık.
Would a kid playing hockey change your mind?
Hokey oynayan çocuk fikrinizi değiştirir mi?
You might want to try the hockey mom angle. Oh. Okay.
Bir oyuncunun annesi olmayı dene.
- Peter has a son who plays hockey. Really?
- Peter'ın oğlu hokey oynuyor.
I recently learned you have a son - who plays hockey and... - No.
Kısa zaman önce öğrendim ki hokey oynayan bir çocuğun...
There I am on the field hockey team... and in "Pippin."
Ben çim hokeyi oynarken ve Pippin'deyken.
He's the same with hockey, he wouldn't pass the puck.
Hokeyde de böyleydi hiç kimseyle paslaşmazdı.
Ex-hockey player back from afghanistan
Afganistan'daki görevinden dönen eski bir hokey oyuncusu...
- There's--there's a hockey game on tv, So total nacho trigger.
Televizyonda hokey maçı var ve canım cips çekti onu görünce.
The icing rules of hockey.
Hokeydeki buzlanma kuralı.
Take your frustrations out with a hockey stick.
Sonra da buza salacağız. Kızgınlığını hokey sopasından çıkarırsın.
You were in the what? It's like a penalty box in hockey.
- Hokeydeki penaltı kulübesi gibi.
Well, I like Hockey, and British bands of the'80s, tennis, and, cartoon bears.
Hokeyi severim ve 80'lerin İngiliz gruplarını, tenisi ve çizgi film ayıcıkları.
I like, Hockey... British bands of the'80s, and tennis.
Hokeyi severim, 80'lerin İngiliz gruplarını ve tenisi.
- Hockey.
- Hokey.
- We both love hockey.
- İkimiz de hokeye bayılırız.
Roman, perhaps you've got an interesting story about hockey, or a colorful anecdote?
Roman, belki hokey ile ilgili ilginç bir hikâyen vardır, ya da renkli bir ayrıntı?
I used to play hockey.
Eskiden hokey oynardım.
I never played hockey.
Hiç hokey oynamadım.
I'm Matthew Shaw, um, Internet entrepreneur, avid swimmer, and air hockey champion.
Merhaba, ben Matthew Shaw. İnternet girişimcisi, azimli bir yüzücü ve masa hokeyi şampiyonuyum.
I'm Matthew Shaw, um, Internet entrepreneur, avid swimmer and... air hockey champion.
İnternet girişimcisi, azimli bir yüzücü ve masa hokeyi şampiyonuyum.
Well, I will have you know that I have dated congressmen. And two hockey players.
Bak, bilmeni isterim ki milletvekilleri ve iki hokey oyuncusu ile çıktım
Playing field hockey.
Hockey oynuyorlar.
The same as when a quarterback is sacked, or a hockey player is slammed up against the boards.
Tehlikelidir. Tıpkı, oyun kurucunun alaşağı edilmesi ya da hokey oyuncusunun saha duvarlarına yapıştırılması gibi.
Practice with your friends at school, selling hockey cards and gum.
Okulda arkadaşlarına hokey kartı ya da sakız satarak alıştırma yaparsın.
Errant puck from a street hockey game?
Hokey oyununda yanlışlıkla disk isabet edebilir.
Amy, Kate Hayler, year ten hockey.
Amy, Kate Hayler, onuncu sınıf hokey takımında.
You search knees, feet, banisters... fire hydrants and diving boards. And I'll cover bats, rackets, hockey sticks... golf clubs and riding crops.
Sen dirsekler, ayaklar, tırabzanlar, itfaiye vanaları ve tramplenleri araştırırken ben de beyzbol sopası, tenis raketi, hokey sopası golf sopası ve binici kırbacını araştıracağım.
Oh, what the h-e - double hockey sticks, let's do this.
Bu hokey çubukları ne be? Hadi yapalım şunu.
You are not gonna play roller hockey again without your knee pads.
Yine dizliklerin olmadan patenli hokey oynamayacaksın.