English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Hometown

Hometown tradutor Turco

1,156 parallel translation
The nearest station... "what a coincidence" Grandpa would say... was situated in Kumrovec, Tito's Hometown.
En yakın istasyon, büyükbabamın deyişiyle, "ne tesadüftür ki"...
Sister, tell me why... it's not tha same moon as in our hometown?
Abla, çölde ay neden farklı görünüyor?
Mon said the moon is always more beautiful in hometown So this is less beautiful than the one in our hometown
Anneme göre, Ay en güzel bizim evden görünürmüş!
But if he says it happened in your hometown, you'll say " Wow!
Ama adam sizin bulunduğunuz yerde olduğunu söylediği zaman, " Vay!
How can you forget your hometown?
Memleketinizi nasıl unutabilirsiniz?
For years, people in my hometown were telling me I was a freak because of my sexual orientation.
Yıllardır, kendi şehrimdeki insanlar beni cinsel tercihlerimden dolayı bir ucube olarak gördüler.
People are gonna come to see Jason's hometown with appetites.
İnsanlar Jason'ın evini görmek için kasabaya gelecekler, ve tabi ki iştahlarıyla gelecekler.
That's my hometown
İşte benim balıkçı köyüm!
So I ended the marriage and moved back here to my hometown of Seattle.
Evliliğimi bitirdim, eşyamı topladım ve Seattle'a döndüm. Yaşasın Seahawks.
All right. Now you listen up... I'm not responsible for you being here... or for the dead people in your hometown.
Pekala, beni dinle... burada olmandan ben sorumlu değilim... hemşerilerinin ölümünden de.
I must go next week to my hometown in Koga.
Gelecek hafta memleketim Koga'ya gitmem gerekiyor.
I heard he went back to his hometown in Collier County.
Geçen yıl, memleketine Collier İlçesi'ne gittiğini duydum.
Foley is in Hometown Square.
Foley Kasaba Meydanı'nda.
Repeat, Foley is in Hometown Square.
Foley, Kasaba Meydanı'nda.
A month later, Huang Yaoshi turned up in the South, in his best friend's hometown.
Bir ay sonra, Huang Yaoshi güneyde ortaya çıktı. En yakın arkadaşının memleketinde.
I dreamed of the peach blossoms in my hometown.
Vatanımdaki şeftali çiçeklerini düşledim.
The peach blossoms bloom beautifully every spring in my hometown. I want to see them once more before I go blind, but I'm almost penniless now.
Memleketimde yazları şeftali ağaçları öyle güzel çiçeklenir ki gözlerim körleşmeden bir kez daha görmek istiyorum oraları.
Tell him a woman's waiting for him in my hometown.
Ona, memleketimde bir kadının onu beklediğini söyle.
The following spring, I visited the blind swordsman's hometown.
Sonraki bahar, memleketine kör silahşörü görmeye gittim.
When we go back to our hometown, we'd be rich and famous
Şehrimize geri döndüğümüzde, zengin ve ünlü olacağız
A month later Huang Yaoshi turned up in the South, in his best friend's hometown.
Bir ay sonra, Huang Yaoshi güneyde ortaya çıktı. En yakın arkadaşının memleketinde.
- Go back to my hometown.
- Memlekete.
Joppy's hometown.
Joppy'nin memleketi.
When a woman loses her husband, because he dies or he goes with another woman, she must return to her hometown.
Bir kadın eşini kaybettiğinde çünkü ya ölmüştür ya da başka bir kadına gitmiştir... kendi memleketine dönmelidir.
Do you want to come to my hometown?
Yaşadığım yere gitmek ister misin?
- Your hometown?
- Yaşadığın yerde mi?
In your hometown?
Mahallende mi?
- Is New York your hometown?
- Aslen New York'lu musun?
It was Quakers who founded Whittier, my hometown... - Address the issues.
Uh özgürlüğü ortadan kaldırmak için.
Pay your hometown girls some homage!
Memleket kızlarınıza bağlılığınızı gösterin!
Believe it or not, it's my hometown.
İster inanın ister inanmayın, orası benim memleketim.
Hello and Merry Christmas to my adopted hometown, Metropolis.
Evlatlık memleketim Metropolis'e merhaba ve mutlu noeller!
That's your hometown.
Orası senin doğduğun yer.
I can't believe you vandalized your own hometown, Bart.
Kendi kasabana zarar verdiğine inanamıyorum, Bart.
It's a secret recipe that they brought from their hometown.
Memleketlerinden getirdikleri gizli bir tarif.
And now let's welcome our hometown hero Al Donnelly.
Şimdi de kasabamızın kahramanını davet edelim, kasabamızın yeni başkanı, Al Donely!
even in his hometown.
Hiç bir şansı yok.
When I was growing up, there was a bully in my hometown.
Ben kasabamızda büyürken, bir kabadayı vardı.
Hometown.
Hometown.
For whose sake did I leave my hometown, and hide my name?
Ünümü ve hayatımı sana eğitim verebilmek için bırakmadım mı?
Hey, Homer, looks like our next stop is your hometown, Springfield.
Hey, Homer görünüşe göre gelecek durak senin kasaban, Springfield.
The hometown show's the big one, Homer.
Memleketindeki şov büyük olacak, Homer.
- To Carlos'hometown.
- Carlos'un memleketine.
From a former hometown girl to Mr. Hometown himself.
Eski bir kasaba kızından Bay Kasaba'ya.
They're from my hometown.
Onlar doğduğum kasabadan.
I met "someone." "We" have a great time. "They're" from my hometown.
Biriyle tanıştım. Çok iyi zaman geçirdik Onlar doğduğum kasabadan.
My hometown and I ain't forgetting it.
Hiç unutmam. Merhaba Billy, nasılsın?
There was a park in your hometown.
Doğduğun şehirde bir park vardı.
I was this little 18 year old boy, I never was out of my hometown.
On sekiz yaşında küçük bir çocuktum, memleketimden hiç çıkmamıştım.
I got beet red because when I left my hometown people were laughing, they said :
Kıpkırmızı olmuştum çünkü memleketimden ayrılırken insanlar gülüp şöyle diyordu :..
I am going to travel to Shigure's hometown to bury his belongings.
Ben Shigure'nin kasabasına onun eşyalarını gömmeye gideceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]