How's your leg tradutor Turco
117 parallel translation
Well, how can your foot hurt when your leg's been- -
Şey, ayağın nasıl ağrıyabilir ki, bacağın kesil...
How's your leg?
Öğretmenim ayağınız nasıl?
How's your leg?
Bacağınız nasıl oldu?
How's your leg?
Bacağın nasıl?
- How's your leg?
- Bacağın nasıl?
- How's your leg, Cole?
- Bacağın nasıl Cole?
How's your bad leg?
- Bacağın nasıl oldu?
How's your leg?
- bacağın nasıl?
- How's your leg?
- Bacağın nasıI?
- Ben, how's your leg?
- Ben, bacağın nasıl?
Well, how's your leg?
Eh, bacağın nasıl?
Ow! - How's your leg?
Bacağın nasıl?
How's that trap feel clamped on your leg?
- Ayağının dolaşması nasıI bir şey?
Hey, how's your leg?
Bacağın nasıl?
Hey, h-how's your leg?
Ayağın nasıl?
I could say the same thing about you. How's your leg?
Ben de aynısını senin için söyleyebilirim.
Oh, my God, how's your leg?
Tanrım, bacağın nasıl?
How's your leg feeling, buddy?
Bacağın nasıl dostum?
How's your leg?
Oh, Merhaba... Bacağın nasıl?
You know how ugly you have to be for a dog to close his eyes when he humps your leg? No, pops.
Sen bir köpeğin bile seni ısırırken gözlerini kapaması için ne kadar çirkin olman gerektiğini biliyor musun?
Hopefully. How's your leg?
Bacağın nasıl?
And if you look into it... actually, I don't know how you would look into it but if you did find out that that is your brother's arm and leg, what would you do?
Eğer biz inceler ve... Aslında bunu nasıl inceleyeceğimizden emin değilim, ama kol ve bacağın sana ait olduğunu bulursak... Ne yapacaksın?
How's your leg holding up?
Bacağın nasıl?
How's your leg? It's...
Babamın ne kadar hoş olduğunu hatırlıyor musunuz?
How's your leg, by the way?
Bu arada, bacağın nasıl?
How's your leg?
Bacağın nasıl oldu?
But I have to warn you- - depending on how large the tumor is and how ingrained it is, the surgeon may need to amputate your leg.
Ama sizi uyarmam gerekiyor. büyüklüğü ve şekli dolayısıyla cerrah bacağını kesmek zorunda kalabilir.
How's your patient's leg?
Hastanın bacağı nasıl?
So, how's your leg doing?
Bacağın nasıl oldu?
How's your leg?
- Bir süredir. Bacağın nasıl?
Now, if they manage to keep you alive until you get to the hospital, well, then we can chat about how high on your leg we need to amputate or maybe where the best Braille classes are.
O zaman, hastaneye gelene kadar canlı kalmayı başarabilirseniz bacağınızı keseceğimiz uzunluğu ya da en iyi körler sınıfının nerede olduğu ile ilgili sohbet edebiliriz.
- Hey, how's your leg?
- Bacağın nasıl?
How's your leg, huh?
Bacağın nasıl, huh?
How's your leg?
Bacağın nasıl? !
How's your leg?
Senin bacağın nasıl?
How's your leg?
- Bacağın nasıl?
How's your leg, mom?
Bacağın nasıl anne?
- Uh. How's your leg?
Bacağınız nasıl?
- How's your leg feeling?
- Ayağın nasıl?
Bart, if those ducklings understood how magnificent you were, they'd stop biting your leg.
Oh, Bart, şu ördekler senin ne kadar harika olduğunu anlasalardı, bacağını ısırmayı bırakırlardı.
- Boss. How's your leg?
- Patron, ayağınız nasıl?
That's how you injured your leg - mountain climbing?
Bacağınızı böyle mi sakatladınız, dağcılık yaparken?
Well, how's your leg?
Bacağın nasıl?
how's your leg?
Bacağın nasıl?
No ticket, not even "How's your leg, Troy".
Ne bir kartpostal Ne bir "Hey Troy, bacağın nasıl?"
How's your leg?
Ayağın nasıl?
You want to tell us again how you cut your leg with the chain saw?
Bize testereyle bacağınızı nasıl kestiğinizi tekrar anlatır mısınız?
You must be careful how your leg out of the water.
Bacaklarının suyun dışında nasıl olacağına dikkat etmelisin.
- How's your leg, Mark?
- Bacağın nasıl Mark?
How's the pain in yöur leg?
Bacağının ağrısı nasıl?
How's your leg?
Ayağın nasıl oldu?
how's your mum 19
how's your day going 43
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's your dad 66
how's your daughter 24
how's your sister 27
how's your day going 43
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's your dad 66
how's your daughter 24
how's your sister 27