How could you do that tradutor Turco
919 parallel translation
How could you do that?
Bunu nasıl yapıyorsun?
How could you do that?
- Bunu nasıl yapabildiniz?
How could you do that? Give it up altogether.
Birden her şeyi nasıl bırakabildiniz?
So she's layin'there, gasping'for breath, and she says "How could you do that?"
Kız oraya yığılıyor ve nefes nefese diyor ki : "Bunu nasıl yapabildin?"
How could you do that?
Onu nasıl yapabilirsin?
How could you do that to a child?
Bunu bir çocuğa nasıl yaparsın?
How could you do that to me?
Bana bunu nasıl yapabildin?
And how could you do that, if you don't even have a grammar?
Gramer bilmiyorsan bunu nasıl yapabilirsin?
I meant, how could you do that?
Sadece bunu nasıl yapabildin?
How could you do that?
Bunu nasıl yapabiliyorsun?
How could you do that?
- Nasıl oldu bu?
How could you do that?
Bunu nasıl yapacaktın?
How could you do that with him?
Onunla nasıl yatabildin?
How could you do that?
yapabilirsin ama!
how could you do that?
Bunu nasıl yaparsın?
How could you do that to me?
Bunu bana nasıl yapabilirsin?
Oh, my God, you did- - How could you do that?
Oh, tanrım, sen... Bunu nasıl yapabildin?
How could you do that?
Bunu nasıl yapabildin?
Gi Gi, how could you do that?
Ci Ci, bunu nasıl yapabildin?
- This must've cost you a fortune. How could you do that?
Nasıl yapabildin?
Lex, how could you do that to Otis?
Lex, bunu Otis " e nasıl yaptın?
I mean, how could you do that?
Bunu nasıl yapabildin?
How could you do that to that poor woman?
O zavallı kadına bunu nasıl yapabildin?
How could you do that to him?
Bunu ona nasıl yapabildin?
How could you do that?
Bunu nasıl yaparsın?
How could you do that to me?
Bunu bana nasıl yaparsın?
How could you do that?
Söyle nasıl becerdin?
How could you do that to Kiraz?
Kiraz'a nasıl kıydın lan?
How could you do that?
Nasıl yapabildin bunu?
G... Grandpa, how could you do that? !
Dede, ne yapıyorsun öyle?
- How could you do that?
- Bunu nasıl yaparsın?
Do you know how many pork knuckles you could eat for that!
300.000 frank! Bu parayla kaç tane domuz budu yenir acaba?
How could you do anything that wasn't entirely lovely?
Senin yaptığın her hangi bir şey güzel olmaz da ne olur?
I know how you feel. And there's nothing I can say or do to help you, except that well, I wish it wish could have been me instead of Frankie.
Neler çektiğinin farkındayım ve acını hafifletmek için ne yapabilirim, ne söyleyebilirim bilmiyorum.
How could you do this to me? And why should you go now that it's all over, and I need you? - Why?
Rhett, bunu bana nasıl yaparsın neden herşey bittikten ve sana bu kadar ihtiyacım varken gidiyorsun?
And then one night, you get to thinking how you could crook the house yourself. And do it smart. Because you've got that wheel right under your hands.
Ve bir gün dolandırmak senin aklına gelir ve zekice yaparsın, çünkü rulet tahtası ellerinin altındadır.
How could you let them do a thing like that?
Nasıl böyle yapmalarına izin verirsin?
How could you ask me to do a thing like that?
Benim böyle bir şey yapmamı nasıl istersin?
How could you ask him to do that?
Bunu yapmasını nasıl istersin?
How could I do that without you?
Bu işi sen olmadan nasıl halledebilirim?
How could you drivers do that?
Sürücüler bunu nasıl yapıyor?
Well, I could show you how to do that.
Ben sana bunu gösterebilirim.
How could you do a thing like that?
Nasıl yaparsın böyle bir şeyi?
How do you know that what you said could hurt Olcha?
Söylediklerinin Olcha'ya zararı olabileceğini nereden biliyorsun?
How do you think a love relationship like that could be recognized?
Böyle bir aşk ilişkisinin fark edilebileceğini nerden biliyorsunuz?
- How could you do a thing like that?
- Böyle bir şeyi nasıl yaparsın, Norm?
How could you do a thing like that?
Nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz?
Say, I don't suppose you gentlemen could tell me how you do that?
Söyleyin, bunu nasıl yapıyorsunuz,, söyleyebileceğinizi zannetmiyorum beyler.
how could you think i'd do something like that?
Böyle birşey yapacağımı nasıl düşünürsünüz?
Could you show me how to do that?
Nasıl yaptığını bana gösterir misin?
How could you just do that and not tell me?
Bunu nasıl yaptın ve bana söylemedin?