How did you get in tradutor Turco
1,485 parallel translation
How did you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How did you get in here?
İçeri nasıl girdin?
How did you get in here?
İçeriye nasıl girdin?
How did you get in here?
Buraya nasıl girdiniz?
H-How did you get in here?
Buraya nasıl girdin?
- How did you get in?
- İçeri nasıl girdin?
- How did you get in here?
Buraya nasıl girdin?
- How did you get in here?
- İçeri nasıl girdin sen?
- How did you get in here?
- Buraya nasıl girdin?
How did you get in here?
Buraya nasıl girebildin?
How did you get in?
Nasıl içeri girebildin?
How did you get in?
İçeriye nasıl girdin?
How did you get in?
Nasıl girdin?
Hey, hey, hey. How did you get in?
İçeri nasıl girdin?
How did you get in?
İçeri nasıl girdin?
how did you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How did you get in here?
- Buraya nasıl girdin?
Question is, how did you get in?
- Asıl soru, buraya nasıl girdiniz?
Nancy, how did you get in here?
- Nancy, içeri nasıl girdin?
Thanks. - But how did you get in?
- Fakat içeriye nasıl girdin?
How did you get in here anyway?
Sen buraya nasıl geldin?
- How did you get in?
İçeri nasıl girdin?
How did you get in the Watchtower?
İzleme kulesine nasıl ulaştın?
How did you get in here?
Sen buraya nasıl girdin?
How did you get in?
İçeri nasıl girdiniz?
How did - How did you get in?
Buraya nasıl girdin?
How did you get involved in an allotransplantation?
Nasıl bir nakil ameliyatına bulaşırsın?
How did you get in?
Ülkeye nasıl girdin?
How did you get in?
Sen nasıl girdin?
- How did you get in here?
- Nasıl girdin?
- Wait, how did you get in?
- Bir saniye, içeri nasıl girdin?
How the hell did you guys get in here?
Siz buraya nasıl girdiniz?
He jumped in the streetcar. How in the hell did you get wet?
O tramvaya atladıysa, sen nasıl ıslandın?
How did you get back in?
Tekrar içeri nasıl girdin?
- How did you get him in the boot?
- Nasıl sakladın arabaya?
How did you get from the hotline to the storage unit in a split second?
Merkezden depoya yarım saniyede nasıl gelebildin?
Clark. How the hell did you get in here?
Clark buraya nasıl girdin?
How did you get all these people in on this?
Herkesi nasıl bu işe bulaştırdın?
How in the hell did you get that bear to play along?
O ayıya tek başına nasıl numara yaptırdın?
How did you first get involved in film?
İlk fimine ne zaman başladın?
How the hell did you get in here?
Buraya nasıl girdin?
How the hell did you get in here, then?
- Evet, Munch?
- How did you get in?
Peki, içeri nasıl girdin?
How in the hell did you get out?
Sen nasıl kurtuldun be?
How the hell did you get in here?
- Buraya nasıl girdiniz?
How did you get these scratches in your head?
Bu çizikler nasıl oldu?
How much cash did you slip in his pocket to get an inside track on search warrants?
Arama emirleri hakkında içeriden bilgi edinmek için kaç para yediriyorsun?
Uh, Mr. Dutton, how did you get by in Switzerland?
Bay Dutton, isviçre'de nasıl geçindin?
Well, how did you even get in here?
şeyy.. hem içeri nasıl girdiniz?
How in the hell did you get roped into that?
Nasıl oldu da bu işin içine düştün? Yapmak zorundaydım.
How did you get Petty Officer Lambert's number?
Astsubay Lambert'in numarasını nereden buldun?