However tradutor Turco
13,828 parallel translation
However many people turn up, you'll always be well received, won't you?
Çok fazla hayranın geldi. Hep iyi karşılanacaksın, değil mi?
David, you must help your mama however you can.
Davut, annene elinden geldiğince yardım etmelisin.
However, I believe Agent Aubrey is quite knowledgeable when it comes to local cuisine.
İnanıyorum ki Ajan Aubrey sıra yerel mutfaklara gelince yeterli bilgisi vardır diye düşünüyorum.
However, it is common to hospitals because of its use as a paralytic.
Hayır. çünkü hastanelerde geçici felç için kullanılıyor.
However, the blue inside this wound is too deep to have been left by the street sweeper.
Ancak bu mavi leke sokak temizleyicisinin yapabileceğinin daha derininde.
However, a private zoo outside of St. Augustine reported a macaw stolen.
Ama St. Augustine'deki özel bir hayvanat bahçesinden bir tane Ara çalınmış.
So when you didn't tell me about my sister, I brushed it aside with understanding. However, now I can't trust you.
Yani sonuç olarak Yoo Na'mıza hiçbir şey olmadığını söylüyorsunuz.
"Sure, I'd love to help however I can."
Butonunun altında yer alıyor hemen.
However, you don't have children yet.
Yalnız hâlâ çocukların yok.
However, if certain military... shall we say surplus? became available, that would undoubtedly be an asset we'd like to own.
Tabii askeri avantajlar her zaman sahip olmak isteyeceğimiz şekilde elimizde olacak.
Get access to the hose however you can.
Elinizden nasıl geliyorsa o hortuma ulaşın.
However, it's the small fracture on the back of the skull that yielded the most interesting clue.
Ancak cesetten elde ettiğimiz en ilginç ipucu kafatasının arkasındaki küçük çatlak.
Crime lab says it's not sold in stores at this time, however there was a limited distribution to a few taverns.
Laboratuvar bu dönemde marketlerde satılmadığını söyledi. ... sadece bir kaç meyhaneye sınırlı sayıda veriliyormuş.
And we would like to help you however we can.
Ve elimizden geldiğince de yardım etmek isteriz.
And that's really it, Jimmy. I want to help all of you however I can.
Hepinize elimden geldiğince yardım etmek isterim.
However you think best.
Yinede sen en iyisini düşün.
I mean, however people run their business should be their own business.
Yani insanlar nasıl işletirse işletsin işleri kendilerinin olmalı.
THE KOREAN COMRADES DECIDED, HOWEVER TO MAKE HIM AN ENGINEER AT AN EXEMPLARY GARMENT FACTORY.
ÖRNEK BİR HAZIR GİYİM FABRİKASINDA MÜHENDİS YAPMAYA KARAR VERDİLER.
Feel free to picture that however you like.
Nasıl istersen öyle hayal edebilirsin.
However, I was able to narrow the zone and ran facial recognition on the area.
Ancak alanı daraltmayı başardım ve yüz taraması yaptım.
However, I and my close colleagues on the board will be delaying our donations until the next financial quarter. "
Ancak, ben ve komitedeki diğer arkadaşlarım yapacağınız bağışları bir sonraki finansal çeyreğe kadar bekleteceğiz.
Most days, however, the crew lose the game of hide and seek.
Yine de, çoğu günde, ekip saklambaç oyununu kaybetti.
However, it doesn't make you slim.
Ancak zayıflatmaz.
Our interrogation tactics, however unorthodox, do yield immediate results.
Sorgulama tekniklerimiz sıra dışıdır ama çabuk sonuç verir.
Yeah, but the tax records, however, show that the place has been raking it in.
Evet ama vergi kayıtlarına göre mekân para basıyormuş.
However, no one thought that in the end he was the one to take the position in the Eastern Palace and become the Crown Prince.
Ancak bütün beklentilerin aksine Doğu Sarayı'nın sahibi ve Veliaht Prens o oldu.
However, if this is a matter of killing, Leader Ji should reconsider.
Ancak öldürmekte ısrar edecekseniz Önder Ji tekrar düşünsün derim.
Xiao Jingrei may not be related to issue however his father the Marquis of Ning, Xie Yu is.
Xiao Jingrui'nin taht kavgalarıyla işi olmayabilir ama babası Ning Markisi Xie Yu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
However, there was one way in which she was very, very different.
Bunların yanında bir özelliği vardı ki, çok çok farklıydı.
However, as fate would have it, on the afternoon of July 29th, the officers assigned to do the surveillance were called to investigate other crimes.
Ancak, kadere bakın ki,... 29 Temmuz gününün öğleden sonrası,... takiple görevlendirilen memurlar başka suçları araştırmak için geri çağırılmıştı.
However, they found three alleles in the fingernail scrapings.
Ancak, tırnak arası örneklerinde üç alel bulundu.
However, the insurers have taken the position that because of the nature of the allegations against the county, the sheriff and the DA, the policies do not cover.
Ancak İlçe, Şerif ve Bölge Savcısının karşı karşıya olduğu suçlamalar bu poliçelerin teminatı kapsamında değildi.
Filming them underwater, however, is a daunting prospect - no-one has ever tried to dive with them.
Yine de onları su altında kayda almak gözünü korkutuyor çünkü daha önce hiç kimse onlarla birlikte dalmadı.
You can almost see, you know, the wheels in his head turning however slowly, saying, "What do they want from me?"
Neredeyse kafasındaki yavaşça dönen çarkı göreceksiniz, biliyorsunuz, Diyor ki, "Benden ne istiyorlar?"
However, under the circumstances, we were merely able to provide technical assistance rather than complete scene processing. "
"Fakat bu koşullar altında bizim yaptığımız iş olay yeri incelemesinden ziyade teknik destek sağlamaktan ibaretti."
However, the person or persons who did... knew exactly... who the police would really want to blame.
Ancak öldüren kişi ya da kişiler kesin olarak polisin kimi suçlamak isteyeceğini biliyorlardı.
However, vocal outbursts or displays of emotion will not be tolerated.
Ancak sözlü ya da fiziksel, yapılacak taşkınlıklara müsamaha gösterilmeyecektir.
However, despite having the widespread sympathy of the public and the prospects for a significant financial award, you committed the horrible crime that brings you here to be sentenced today.
Ancak geniş bir halk kitlesinin sempatisini kazanmışken ve yüklü bir para ödülü kazanma ihtimaline rağmen bugün buraya hükmün açıklanması için geldiğiniz o korkunç suçu işlediniz.
However, you did talk to the press, is that right?
- Pekâlâ. Lakin basınla konuştunuz, değil mi?
No, because however intuitively obvious it may seem, when subject to calculation, it fails.
Hayır. Çünkü her ne kadar sezgiyle açıkmış gibi görünse de konu hesaplamaya geldiğinde başarısız oluyor.
However, you must not dismantle any more cameras.
Fakat, daha fazla kamera sökmemelisiniz.
However, it will lead us to the location, right here.
Fakat bize güzergahımızda yol gösterecek. Tam burası.
However...
Ancak...
However, smaller sums with more frequent deposits through my companies fly right under the radar of the Feds.
Ancak, sık aralıklarla daha az miktarların şirketlerimden geçmesi fedarallerin radarına takılmaz.
However, if I'm dishing out cash to a client like Southern Air Transport, which has no cover, and one of their planes goes down with a load of powder, I am fucked.
Ancak eğer Güney Hava Taşımacılığı gibi güvencisi olmayan bir müşteriye parar verirsem ve uçaklarından biri dolu tozla yere düşerse boku yerim.
However, one word from you now will silence me on the subject forever.
Yine de, tek sözünüzde, bu konuyu tamamen kapatırım.
So however we choose to do this... the most important thing now is this.
Bunu nasıl yapmaya karar verirsek verelim şu an en önemli şey, karnımdaki.
Hey, you play your chessboard however you like, okay?
Hey, kendi satranç tahtanda istediğin gibi oynayabilirsin tamam mı.
Uh, Maggie, I'm going to offer you a word, and you respond however you're moved to from here.
Maggie, ben sana bir kelime söyleyeceğim sende o sana ne çağrıştırıyorsa onu söyleceksin.
And if I don't they'll interpret my silence however they want?
Eğer konuşmazsam, bu sessizliğimi istedikleri gibi mi yorumlarlar?
Bypass Tanner however you can.
Tanner'ı bir şekilde aş.