English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Hoyt

Hoyt tradutor Turco

810 parallel translation
Telegram from San Francisco from Steve Kearney, and Charles Hought phoned about an interview.
Steve Kearney'nin San Francisco'dan gelen bir telgrafı var. Charles Hoyt da bir röportaja dair aradı.
Friday at 2 : 00 for Mr. Hought.
Bay Hoyt'a Cuma günü saat 2'ye randevu ver.
Mr. Hoyt, there's a gentleman here to see you about something.
Mr. Hoyt, burada bir konuyla ilgili sizi görmek isteyen bir bey var.
Mr. Hoyt?
Mr. Hoyt?
Thank you, Mr. Hoyt.
Teşekkür ederim, Mr. Hoyt.
My name's Hoyt.
Adım Hoyt.
- What do you think of Hoyt?
- Hoyt hakkında ne düşünüyorsun?
'Are you listening, Mr Hoyt?
Dinliyor musunuz, Bay Hoyt?
- Special Agent Hoyt, please.
- Özel dedektif Hoyt'u bağlar mısınız?
'Mr Hoyt will be changing planes in Denver at 10 : 15.'
Bay Hoyt 10 : 15'te Denver'da uçağa binecek.
'Mr Thomas Hoyt, flight 405, please pick up a red courtesy phone.'
Bay Thomas Hoyt. Kırmızı telefonlardan birine cevap verir misiniz?
- Mr Hoyt.
- Ben Hoyt.
-'Hoyt, this is Calder.
- Hoyt, ben Calder.
- This is Hoyt.
- Ben Hoyt.
He just got off the coaster. Tell Hoyt.
Hoyt'a söyle şimdi trenden indi.
- Miss Hoyt, your colleagues?
- Bayan Hoyt, hoş geldiniz. Beraber misiniz? - Yakında yalnız kalacak.
- You're lying, Hoyt, like always.
- Yine yalan söylüyorsun Hoyt. - Hayır.
Bring the letter to Hoyt Street station, downtown side.
Mektubu Hoyt Sokağı istasyonunun merkeze giden platformuna getir.
Mr. Hoyt.
Bay Hoyt.
Hey!
Hoyt!
Hold it.
Hoyt!
Ricky, I want to fight you.
Riki, hoy hoyt çin çav.
235 Hoyt, Mandela projects, all right?
235 Hoyt, Mandela'dayım.
Which building is 235 Hoyt?
235 numara nerede?
I always pictured you ending up with a tall, smart, blond guy with a name like Hoyt.
Seni hep uzun boylu, akıllı ve sarışın bir adamla hayal etmiştim, adı da Hoyt.
Hoyt?
- Hoyt mu?
And then Hoyt wraps this big towel around all three of them.
Sonra Hoyt büyük havlusuyla üçünü de sarıyor.
Those Hoyt kids, they're just out to get in trouble.
O fırlama çocuklar başlarını belaya sokmak için dışarıdalar.
Prisoner number 98H432, Jaz Hoyt.
Mahkûm No, 98H432, Jaz Hoyt.
Hoyt Avenue, brooklyn, 3 o'cIock.
Saat 3'de Hoyt Avenue, Brooklyn.
Do you realize the position you've put me in, Hoyt?
Bu iş başarılamayacaktı, bu yüzden de... Beni içine soktuğun durumun farkında mısın, Hoyt?
This is all your fault, Hoyt.
Tüm bunlar senin hatan Hoyt.
Good evening, Hoyt, Colonel.
İyi geceler Hoyt, Albay.
Listen, Hoyt... you wanna start pulling scams in here behind my back... I'll get you transferred out of here faster than you can fucking spit.
Dinle, Hoyt... eğer arkamdan hokkabazlık yapacaksan... seni tükürmenden daha hızlı bir şekilde buradan aldırırım.
I cleared it with Hoyt.
Hoyt'la işi bağladım.
And, Hoyt, when you saw these come up on the screen, why didn't you tell the CO?
Ve Hoyt, bunun geldiğini ekranda görmene rağmen neden haber vermedin?
Hi, I'm Emma Hoyt. Oh.
MERHABA BEN EMMA HOYT.
Mr. Hoyt, you are full of stool.
Bay Hoyt, kötü kabız olmuşsunuz.
And Guillaume Tarrant, that's Jaz Hoyt.
Ve Guillaume Tarrant, bu Jaz Hoyt.
Hoyt's got the hots for Stanislofsky, not me.
Stanislofsky'yle derdi olan Hoyt ben değilim.
That biker, Hoyt, and one of those Irish boys, Keenan.
Motorculardan Hoyt, ve irlandalilardan birisi, Keenan.
- Did you put Hoyt into solitary?
- Hoyt'u tecride sen mi koydun?
But sooner or later, I'm bringing you back, and Hoyt or one of his biker buddies will finish the job on you.
Ama er ya da geç, geri döneceksin. ve Hoyt veya motorcu arkadaslarindan birisi senin isini bitirecek.
98H432, Hoyt.
98H432, Hoyt.
No one asked your opinion, Hoyt.
Kimse fikrini sormadı Hoyt.
- And you, fool, big boy.
- Efendim ben- - - Höyt!
Sir.
- Höyt!
- Mike Hoyt, Iowa.
- Mike Hoit.
- Don't answer back!
- Her gelişimde kovuyorsun. - Höyt!
Hoyt, Burns.
Hoyt, Burns.
- Hoyt-Schermerhorn.
Hoyt-Schermerhorn'da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]