Hubbard tradutor Turco
407 parallel translation
And no wonder. " Our leading citizen, Mr. Benjamin Hubbard... will confer this evening with Mr. William Marshall of Chicago... about the building of a cotton mill here.
Şaşırma. " Şehrimizin ileri gelenlerinden Bay Benjamin Hubbard bu akşam Chicago'dan Bay Marshall'la şehrimize pamuk fabrikası kurulması konusunu görüşecek.
- Good-bye, Mrs. Hubbard.
- Hoşçakalın, Bayan Hubbard.
I give you the firm of Hubbard Sons and Marshall Cotton Mills... and to it a long and prosperous life.
Hubbard Sons ve Marshall Dokuma fabrikasına içiyor ve uzun ve karlı bir iş hayatı diliyorum.
Hubbard Sons and Marshall.
Hubbard Sons ve Marshall'a.
Horace has done Hubbard Sons many a good turn.
Horace Hubbard Sons'a birçok kere fayda sağladı.
You know, that was the first day I saw Oscar Hubbard.
Biliyor musunuz, Oscar Hubbard'ı ilk kez o gün görmüştüm.
And my brother, to tease Mama, said Mama didn't like the Hubbards... and wouldn't invite them to the party because they kept a store.
Ağabeyim annemi kızdırmak için, onun Hubbard'ları sevmediğini söylemişti. Ve karaborsacı olduklarından dolayı da partiye davet etmediğini söylemişti.
Ben Hubbard wanted the cotton, and Oscar Hubbard married it for him.
Ben Hubbard pamukları istiyordu ve Oscar Hubbard bu sebepten evlendi.
I only came down this time to tell you that... we have invested our money in Hubbard Sons and Marshall Cotton Manufacturers.
Buraya gelmemin sebebi Hubbard Sons ve Marshall Pamuk Fabrikaları'na yatırım yaptığımızı söylemeye geldim.
With a Mother Hubbard.
Anne Hubbart ile beraber.
And that reminds me. Old Mother Hubbard has something in the cupboard.
Bu da bana bazı kirli çamaşırları gün yüzüne çıkartmam gerektiğini hatırlatıyor.
I'm Chief Inspector Hubbard, in charge of Criminal Investigation of this division.
Ben Başmüfettiş Hubbard. Bu bölgede soruşturmaları ben yönetiyorum.
- Mark, this is Inspector Hubbard.
- Mark, bu Müfettiş Hubbard.
- O'Brien here. - Hubbard.
Ben O'Brien.
Look, O'Brien, I've got back in again.
Hubbard. Dinle O'Brien, tekrar içeri girdim.
Inspector Hubbard. It's me, Mark Halliday.
Müfettiş Hubbard, benim, Mark Halliday.
Hubbard.
Hubbard.
- Inspector Hubbard? - O'Brien?
- Müfettiş Hubbard?
Yes, Father Hubbard, there certainly is.
- Evet, Peder Hubbard, çok yer var.
Well, good morning, Mother Hubbard.
Günaydın Hubbard Ana.
Don't wind up a Mother Hubbard, with a bunch of kids hollering in your ear!
Kulağında birçok çocuk bağırışlarıyla kocakarı olarak son nefesini verme.
I might as well be in a Mother Hubbard.
Rahibe Hubbard olabilirmişim.
To Elbert Hubbard of East Lackawanna.
Elbert Hubbard'a... Doğu Lackawanna.
To Elbert Hubbard of East Wannalacka.
Elbert Hubbard'a. Doğu "Wannalacka".
212 Hubbard Street...
212 Hubbard Caddesi...
Well, my second husband, Mr. Hubbard, would have raised hell.
İkinci eşim öfkeden çılgına dönecek :
Would you forgive us if we went back to the compartment, Mrs. Hubbard?
Affedersiniz bayan, benim migrenim var. Müsaadenizle kompartımana döneceğiz.
You must excuse me, Mrs. Hubbard is upon us.
Affedersiniz ama Bayan Hubbard bize doğru geliyor.
And where is the loquacious Mrs. Hubbard? I should like to get some sleep tonight.
Peki ya çenebaz Bayan Hubbard nerede?
- Who's next? - Mrs. Hubbard.
- Şimdi sıra kimde?
- Time is what counts, Mrs. Hubbard, if we are to complete this inquiry before reaching Brod.
Eğer Brod'a varmadan her şeyi halletmiş olmamız gerekiyorsa, acele etmeliyiz.
Your full name is Harriet Belinda Hubbard?
- Adınız Harriet Belinda Hubbard.
Anyway... Mrs. Hubbard, I overhead the whole of your conversation with Pierre about there being a man in your room soon after 1 : 00 on the night of the murder.
Cinayet gecesi, odanızda birinin saklandığını Pierre'e söylemişsiniz.
Your handkerchief, Mrs. Hubbard.
- Mendilinizi de vereyim.
H for Harriet, H for Hubbard, but it's still not mine.
Harriet ya da Hubbard'a ait olduğu. Ama bu benim değil.
Oh, Mrs. Hubbard, you have afforded me a great deal of help in this difficult case.
Bu hassas işte bana çok büyük yardımınız dokunmuş oldu.
On the contrary, apart from one of Mrs. Hubbard's customary outbursts, I slept very soundly.
Bayan Hubbard'ın klasik patırtısı dışında, gayet güzel uyudum.
A button found by Mrs. Hubbard.
Bayan Hubbard'ın bulduğu düğmenin aynısı.
You may set your mind at rest, Mrs. Hubbard.
Bir kez daha sizin sayenizde, her şey daha iyi oluyor.
Mrs. Hubbard was conscious of a man in her compartment soon after 1 : 15 a.m.
Bayan Hubbard sabah 1 : 1 5'te odasında saklanan bir adam olduğunu söylemişti.
Later still, Mrs. Hubbard discovered this bloodstained dagger, which Dr. Constantine confirms could have been the murderer's weapon.
Biraz önce, Bayan Hubbard bu kan lekeli hançeri buldu doktor da bunun cinayet silahı olduğunu onayladı.
It does not. No. Nor does it belong to Mrs. Harriet Belinda Hubbard.
Bayan Harriet Hubbard'a da ait olmadığı gibi.
Your second husband, Mr. Hubbard? Which husband? Your second husband, Mr. Hubbard?
İkincisi olan Bay Hubbard mı, yoksa birincisi Bay Grünwald mı?
At 1 : 15 came Mrs. Hubbard's announcement that there was a man in her room, who had, for reasons which I dare not even guess, shed a button.
Bayan Hubbard 1 : 1 5'te kompartımanında bir adam olduğunu söylemişti, ki bu adam, kimbilir neden, bir düğmesini düşürmüştü.
I talked to Ben Hubbard yesterday.
Dün Ben Hubbard'la konuştum.
Yes, Dr. Hubbard?
Evet Dr. Hubbard.
I'm well aware of that, Dr. Hubbard.
Bunun farkındayım Dr. Hubbard.
Dr. Hubbard I would appreciate it if you would head up our environmental team.
Dr. Hubbard... çevre ekibimizin başına geçerseniz çok memnun olurum.
Dr. Hubbard was out collecting live African bees.
Dr. Hubbard dışarıda canlı Afrika arısı topluyordu.
Mrs. Hubbard.
Bayan Hubbard!
Mr. Grunwald? Linda Arden, the actress, never played as difficult a role as Mrs. Hubbard, the organizer of this extraordinary revenge.
Linda Arden tüm kariyeri boyunca Bayan Hubbard kadar zor bir rolü hiç üstlenmemişti.