Humbert tradutor Turco
114 parallel translation
Is Madame Humbert...
Acaba Madam Humbert...
There's no madame.
Madam Humbert yok.
Kenny, this is Mr. Humbert.
Kenny, bu Bay Humbert.
- Hi, Humbert.
- Selam Humbert.
It's a funny thing, Humbert, but John and I, we first met at a dance and I was sort of sitting it out, so he just sat it out, too.
Çok tuhaf Humbert, ama John'la ben ilk kez bir dansta tanıştık. Ben öylece kenarda oturuyordum, o da benimle kenarda oturdu.
Humbert don't tell Charlotte that I told you this, will you but did you know that you've had the most remarkable effect on her?
Bunu sana söylediğimi Charlotte'a söyleme olur mu... ama onu fazlasıyla etkilediğinin farkında mısın?
Humbert, when you get to know me better, you'll find I'm extremely broad-minded.
Humbert, beni daha iyi tanıdığında ne kadar açık fikirli bir insan olduğumu göreceksin.
Humbert, you found a place to sit down.
Humbert, oturacak bir yer bulmuşsun.
- No, we wouldn't think of it, Humbert. No.
- Hayır Humbert, olmaz.
Humbert Humbert, what a thrillingly different name.
Humbert Humbert, ne kadar heyecan verici ve farklı.
Let me see now, Humbert.
Bir bakalım, Humbert.
- Now, come on, Humbert and that was not your surname.
- Hadi ama Humbert... Kastettiğim soyadın değildi.
Take this tray up to Professor Humbert and do not disturb him.
Bu tepsiyi Profesör Humbert'e götür ve onu rahatsız etme.
And lastly, I forbid you to disturb Professor Humbert again.
Ve son olarak, Profesör Humbert'i rahatsız etmeni yasaklıyorum.
Are you upstairs, Mr. Humbert?
Yukarıda mısınız Bay Humbert?
No, Mr. Humbert confesses to a certain titillation of his vanity to some faint tenderness, even to a pattern of remorse daintily running along the steel of his conspiratorial dagger.
Hayır. Bay Humbert gururunun okşandığını... belli belirsiz birşefkat duyduğunu, ve hatta suikast hançerinin... bir nebze pişmanlıkla okşandığını bile itiraf ediyor.
Yes, this is Mrs. Charlotte Humbert.
Evet, ben Charlotte Humbert.
Mr. Humbert, she just ran right in front of me!
Bay Humbert, birden önüme çıkıverdi!
Humbert, where are you?
Humbert, neredesin?
Humbert, Charlotte didn't want anybody to know this, but she hadn't long to live, anyhow.
Humbert, Charlotte kimsenin bunu bilmesini istemiyordu, ama... zaten fazla yaşamayacaktı.
She's almost packed, Dr. Humbert.
Neredeyse toplandı Bay Humbert.
Humbert is the name.
Adım Humbert.
Wake up, Humbert, the hotel's on fire!
Uyan Humbert, otel yanıyor!
You must now forget Ramsdale and poor Charlotte and poor Lolita and poor Humbert, and accompany us to Beardsley College where my lectureship in French poetry is in its second semester.
Şimdi Ramsdale'i ve zavallı Charlotte'u ve zavallı Lolita'yı... ve zavallı Humbert'i unutup benimle Beardsley Üniversitesi'nde... Fransız şiiri üzerine ders verdiğim ikinci sömestre gelmelisiniz.
Good evening, Dr. Humbert.
İyi akşamlar Dr. Humbert.
Dr. Humbert, I am pleased to meet you.
Dr. Humbert, sizinle tanıştığıma sevindim.
Dr. Humbert, would you mind if I am putting to you the blunt question?
Dr. Humbert, sizinle açık konuşmamın bir mahsuru var mı?
Well, Dr. Humbert, to you she is still the little girl that is cradled in the arms but to those boys over there at the Beardsley High...
Dr. Humbert, o size hala kucakta sallanacak küçük bir kız gibi geliyor... ama Beardsley Lisesindeki o oğlanlar...
Yesterday, Dr. Humbert you and I were little High School Jim and we were carrying High School Jane's schoolbooks.
Dün, Dr. Humbert... siz ve ben liseli delikanlılardık... ve liseli kızların kitaplarını taşıyorduk.
I have some other details which I would like to put to you, Dr. Humbert.
Size açıklamak istediğim bazı başka ayrıntılar da var Dr. Humbert.
Added to that, just yesterday, Dr. Humbert she wrote a most obscene word with the lipstick, if you please on the health pamphlet.
Bunlara ek olarak Dr. Humbert, daha dün... sağlık broşürünün üzerine rujuyla... çok müstehcen bir şey yazmış.
Dr. Humbert I'm afraid that you may have no choice.
Korkarım... başka seçim şansınız olmayabilir.
Look, Dr. Humbert I don't wish to take this to a higher level of authority if I can possibly help it.
Bakın Dr. Humbert... bunu daha üst makamlara götürmek istemiyorum. - Eğer yardımcı olabilirsem.
That you, Dr. Humbert, should definitely un-veto that girl's nonparticipation in the school play.
Dr. Humbert, bu kızın okul oyununa katılmamasıyla ilgili kararınızı... kesinlikle yeniden gözden geçirmelisiniz.
Dr. Humbert, I tell you what I do think.
Size ne düşündüğümü söyleyeyim.
Why, good evening, Dr. Humbert! Miss Starch!
İyi akşamlar Dr. Humbert.
- Do you play, Dr. Humbert?
- Siz çalıyor musunuz?
By the way, Dr. Humbert, there's so few people in Beardsley who appreciate music, I was wondering, sometime if you'd like to come by I could play something for you.
Aklıma gelmişken Bay Humbert, Beardsley'de müzikten anlayan... o kadar az insan var ki, acaba diyordum... ara sıra uğrar mıydınız? Size bir şeyler çalardım.
- Good evening, Dr. Humbert. - Hi, Dad!
- İyi akşamlar Dr. Humbert.
- Dr. Humbert, may I come in?
- Dr. Humbert, içeri girebilir miyim?
Dr. Humbert, I do hope you don't think that I'm presuming on our good neighbor relations, but I should tell you that the neighbors are beginning to get curious about you and your girl.
Dr. Humbert, umarım... iyi komşuluk ilişkilerimize dayanarak aşırı cüret gösterdiğimi sanmazsınız, ama... komşular meraklanmaya başladılar. Siz ve kızınız arasındaki ilişki hakkında.
Inventive Humbert was to be, I hinted, chief consultant in production of a film dealing with existentialism, still a hot thing at the time.
Dahi Humbert, o sıralar hala gündemde olan varoluşçulukla ilgili... bir filmin yapımında baş danışman olmuştu güya.
Good morning, Mr. Humbert.
Günaydın Bay Humbert.
Mr. Humbert, would you please move your car to the visitor's parking lot?
Bay Humbert, lütfen arabanızı ziyaretçi parkına çeker misiniz?
Mr. Humbert, I must ask you to move your car.
Bay Humbert, arabanızı çekmelisiniz.
Is that Professor Humbert?
Alo. Profesör Humbert mi?
My name is Humbert.
- Evet. Adım Humbert.
- Dr. Keagy, Mr. Humbert.
- Dr. Keagy, Bay Humbert.
How long have you had that cough, Mr. Humbert?
Bu öksürük ne zamandır devam ediyor?
Mr. Humbert, your daughter left earlier this evening.
Bay Humbert kızınız bu akşamüstü gitti.
Dick, this is my stepfather, Professor Humbert.
Dick, bu üvey babam Profesör Humbert.