English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Humvee

Humvee tradutor Turco

297 parallel translation
Yes, we'll put it in the back of your Humvee.
Kesinlikle, kimler taşımak istiyor?
Toník was right, you'd need a Humvee to haul that home.
Bizi nasıl götüreceğini düşünebiliyor musun? - Tony haklıydı. - Yazık.
The Humvee's GPS history gave us its last location.
The Humvee'nin GPS geçmişi bize yer bilgisini verdi.
I'll be in the Humvee.
Tankıma gidiyorum.
This is my Humvee.
Bu benim Hummer'ım.
Suspect is in a black Humvee, heading west on California.
Şüpheli siyah bir Hummer ile, Kaliforniya caddesinden batıya gidiyor.
I'm only borrowing your Humvee!
Hummer'ını sadece ödünç aldım!
Just us and a Humvee up by the Euphrates River Valley.
Sadece biz ve Fırat vadisinde bir Hummer.
- lt`s easier in a Humvee.
- Hayır, Hummer'la tüymek daha kolay.
Get in the Humvee.
Hummer'a binelim.
- Put the people in the Humvee.
- Adamları Hummer'a koy.
Put the people in the Humvee!
Adamları Hummer'a koy.
Ride in that Humvee.
Hummer'la gidin.
In the Humvee!
Hummer'a.
Did we save anything from the Humvee?
Hummer'dan birşey kurtarabildik mi?
You are three guys with a bunch of civilians and no Humvee.
Bir avuş siville dolaşan ve Hummer'ı olmayan 3 adamsınız.
I need four personnel trucks and a Humvee.
4 personel kamyonu ve bir hummer lazım.
- What's the story with that Humvee?
- Humvee ne durumda?
No I called the Humvee Ambulance?
Ambulans çağırmadım.
Humvee.
Humvee.
Lock her in the Humvee till he's gone.
O gidene kadar bunu Humvee'ye kilitle.
Put him in that humvee!
Onu ZPT'ye koyun!
Struecker, you're lead humvee.
Struecker, sen önden git.
Told him that I'd dragged Dixon back to the Humvee. That I drove him to the hospital myself.
Dixon'ı cipe kadar taşıdığımı ve onu hastaneye götürdüğümü söyledim.
Only reason I even met Victor was I jumped off a humvee and broke my feet.
Victor'Ia tanışmamın tek sebebi bir cipten atIayıp ayakIarımı kırmam.
Would the owner of a yellow Humvee parked on the curbside...
- Sarı Humvee'nin... sahbi lütfen...
- Sounds like another Humvee just arrived.
- Bir jip daha geldi gibi.
Perpetrators approached the kerb in a black Humvee at twenty-two hundred and twenty hours.
Siyah bir ciple kaldırıma yaklaştılar. Saat 22 : 00'dı.
They made an arrest on the Humvee drive-by.
- Cinayet olayında iki kişiyi tutukladılar.
The humvee. Yeah, it's nice.
Yaa, iyidir.
George Sr. came across a U.S. Army Combat Humvee and the Pope Mobile.
George Sr., karşısında ABD ordusuna ait savaş tankı ve Papa-mobili görür.
Thank God I wasn't in the Humvee.
Tanrıya şükür, tankı almamışım.
Apparently, the Humvee from your hit-and-run was carjacked earlier tonight.
Görünüşe göre sizin vur-kaç olayındaki o jip bu akşam erken saatlerde çalınmış.
The winner of the brand-new Humvee is...
Ve şimdi, hepimiz için bekleme zamanı. Son model Jip'i kazanan şanslı kişi...
Saw the humvee out front. Everything all right?
Evin önünde Hummer'ı gördüm.
It's a stretch Humvee, eh?
Uzun bir Humvee.
The humvee i was riding in took a direct hit from an rpg... and it was mayhem.
Kullandığım araç, GİA tarafından kurtarıImıştı... Sakatlanmam da böyle oldu.
But the very thought of staining that perfect finish with sooty exhaust, exposing it to the negligence of some Humvee driver on a cell phone.
Ama onun kusursuz boyasını egzoz dumanı ile lekeleme ya da cep telefonuyla konuşan bir cip sürücüsünün ihmalkarlığı ile karşı karşıya bırakma düşüncesi...
- They were going for the Humvee.
- Humvee'ye gidiyorlardı.
Ahsooo... he raise-a Dawn after she parent die... in a Humvee accident.
Tabi ya... annesi bir Humvee kazasında öldükten sonra ona bakmış...
- Pump a little iron, you look like a Humvee.
- Biraz ağırlık kaldırıp hemen gelişiveriyorlar.
Listen, babe, we gotta blow. I'll be in the Humvee.
Bebeğim, gitmemiz lazım jip'te seni bekleyeceğim.
I drove a Humvee.
Ben bir Humvee sürdüm.
Their Humvee was hit by an RPG.
Jipleri bir RPG ile vurulmuş.
Alex Joseph borrowed that Humvee.
Alex Joseph bu Humvee'yi ödünç aldı.
Humvee maybe?
Humvee belki?
He was thrown into the Humvee.
Humvee'ye atılmış.
Humvee tracks, Sheriff.
Humvee izleri, şerif.
Kellogg's Humvee.
Kellogg'un Humveesi.
Colonel McKnight's humvee column will drive in at 1547 on Hawlwadig Road and hold just short of the Olympic Hotel.
Hawlwadig Yolu'na gelecek ve Olympic Otel'in önünde duracak.
I will call a Humvee Ambulance?
- Kazaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]