I'd like you to leave tradutor Turco
264 parallel translation
"Before you leave, I'd like to ask you to visit me next New Year's Eve."
Gitmeden önce, beni bir dahaki yılbaşı gecesi ziyaret etmenizi istiyorum.
I suppose you'd like me to leave it with the constable on my way back.
Arabayı dönüş yolunda şerife bırakmamı da istersin herhalde.
If you don't mind, I'd like you to leave.
Sizden rica etsem gider misiniz?
I'd like you to leave.
Bana yardımcı olmanızı ve gitmenizi istiyorum.
Before I leave, I'd like to ask you a question
Gitmeden önce bir şey sormak istiyorum.
There's something I'd like to ask you before you leave, if you don't mind.
Sakıncası yoksa, gitmeden bir şey sormak istiyorum.
- I'd like to leave, if you don't mind.
- Sakıncası yoksa gitmek istiyorum.
I'd like to leave you 5,000 lire.
Size 5,000 Liret vermek istiyorum.
Maybe you'd like me to autograph this before I leave.
Belki gitmeden bunu imzalamamı istersin.
As a friend I'd like you to leave town.
Bir arkadaşın olarak kasabadan ayrılmanı istiyorum.
I'd like to leave with you for the Outlands
Seninle beraber burayı terkedip Dışülke'ye gitmek isterdim.
Of course, if you'd like to leave your bag here, I wouldn't mind that.
Tabii çantanı burada bırakmanın benim için bir sakıncası yok.
If you'd like to leave the lamb, I'll tell her.
Eğer kuzuyu bırakmak istersen, ben ona söylediklerini anlatırım.
First of all, I'd like to receive, if you'll leave me my arm.
Burada neden daha fazla kalamadığımı söylemem için önce kolumu bırakmalısın.
Ladies and gentlemen, boys and girls, I'd like to leave you with a story to think about as you drive home... through the darkness.
Bayanlar baylar, oğlanlar ve kızlar, evinize doğru yol alırken... karanlığa doğru aklınızda kalacak bir hikaye anlatacağım sizlere.
I'd like to talk to you before you leave.
Gitmeden seninle konuşmak istiyorum.
So, I'd like to leave an offering, for you.
O yüzden size biraz bağışta bulunmak istiyorum.
I'd like to, uh, find out everybody's plans... and thinking as far as our trip to Florida... uh, when we can leave... and where you want to leave from.
Herkesin aklından neler geçiyor öğrenmek istiyorum. Florida'ya olan gezimizi düşünüyorum. Ne zaman yola koyuluruz ve nereden gitmek isteriz?
I'd like you to leave so that I can take a bath.
Lütfen git de banyo yapayım.
I'd like to ask you to leave the area like you found it, if you will.
Mümkünse alanı bulduğunuz gibi bırakmanızı isterim sizden.
Brothers and sisters, before you leave, I'd like to inform you that you won't be able... to pick up your records for the rally today.
Kardeşlerim, bitirmeden önce, bugünkü toplantı için albümlerinizi alamayacağınızı... bildirmek isterim.
Helene, I'd like you to leave us alone
Hélène, bizi yalnız bırakmanı istesem?
I'd like you to leave now.
Şimdi gitmeni istiyorum.
ONE MORE THING BEFORE YOU LEAVE, MR. SECRETARY. I'D REALLY LIKE YOU TO SEE THIS.
Bunu görmelisiniz diye düşünüyorum.
I'd like you to leave soon.
Hemen gitmeni istiyorum.
- I'd like you to leave now.
- Sanırım gitseniz iyi olacak...
In future, Mr. Johnson, I'd like you to leave your ghetto blaster at home.
Bay Johnson, bundan sonra teybinizi sınıfa getirmeyin.
You leave the merchandise unattended just to ask me if I'd like a woman?
Sırf bana bir kadın isteyip istemediğimi sormak için mi malını sahipsiz bıraktın?
Now, I'd like you to leave us.
Şimdi bizi yalnız bırakmanı istiyorum.
" but here's a thought i'd like to leave you :
" ama düşünceler seni terk edecek :
I'd like to know what you'd do if I decided to leave!
Sadece bilmek istiyorum eğer burada olmasam ne yapardınız!
I'd like to leave you now with one final thought.
Sizi son bir düşünce ile bırakmak istiyorum.
I'd like to leave you with one final bit of advice.
Sana son bir öğüdüm olacak.
I'd... I'd like you to leave.
Gitmeni istiyorum.
I'd like you to leave now.
Şimdi git.
Ma'am, I'd like you and the boy to leave us for a moment.
Bizi biraz yalnız bırakır mısınız? Evet, efendim.
Sorry, I can't come to the phone right now, but if you'd like to leave a message please do so after the beep, and I'll call you back as soon as I can.
Üzgünüm, telefona bakamıyorum, ama bir mesaj bırakırsanız en kısa zamanda geri ararım.
I'd like you all to leave now.
Hepinizin gitmesini istiyorum.
I'd like to take my leave of you.
Gitmeden önce seninle vedalaşmak istedim.
And, Mrs. Tanner, if you happen to finish up before we get back I'd just like to leave you with these two words :
Bayan Tanner, biz geri dönmeden önce işini bitirirsen Seni şu iki kelime ile baş başa bırakmak istiyorum :
I'd like you to leave.
Gitseniz, iyi olur.
If you're not booking me, I'd like to leave.
Bir suçla itham edilmiyorsam gitmek istiyorum.
I wish you'd reconsider. I'd like you to leave now.
Teklif için teşekkürler, ama yeterince konuştuğumu düşünüyorum.
I'd like to see you before I leave, okay?
Ben gitmeden dönün, olur mu?
I'd like to take you away... leave with you.
Alıp götürmek, seninle çekip gitmek.
I'd like you to leave the room so we can talk about you behind your back.
Yüzbaşı, odadan çıkmanızı istiyorum, böylece arkanızdan konuşabiliriz.
I'd kind of like to leave it up to you.
Bunu size bırakmak isterim.
I'd like you to leave.
Gidersen sevinirim.
I'd like you to leave.
Gitmeni istiyorum.
- Well, I'd like you to please leave.
- Pekala, sizden dışarı çıkmanızı rica edeceğim.
Oh dad, please don't leave, I'd like you to stay.
Baba lütfen gitme, burada kalmanı çok isterim.