I'd love to help you tradutor Turco
177 parallel translation
Maybe I'll start with h.r. I bet you they'd love to help.
Belki H.R. ile başlamalıyım. Onlar bana seve seve yardım ederler.
Yours may be the last love story of the century and I'd like to help you save it.
Bu, yüzyılın son aşk hikayesi olabilir, bu aşkı korumanız için yardım edebilirim.
- I'd love to help you.
- Sana yardım etmeyi isterim.
Well, I'd love to help you.
Yani, yardım etmek isterdim.
I'd love to help you but I can't.
BiIiyor musun, çok özeIsin.
I'd love to help you nail this guy.
Bu adamı yakalamanıza yardım edebilirim.
Suzanne, uh... what do you say, you want to help me celebrate here? I'd love to.
Suzanne, bu haberi kutlamama yardım etmek ister misin?
I'd love to help you out, but I can't do anything without Mr. Stokes'authorization.
- Bu acil bir durum. Yardımcı olmak isterdim. Ama Bay Stokes'un onayı olmadan bir şey yapamam.
I'd love to help you, but we can't busy the quarterback with passing out the Gatorade.
Yardım ederdim ama oyun kurucunun Gatorade'den sarhoş olmasına izin veremeyiz.
I'd love to help you, but we just don't have any.
Sana yardım etmek isterdim ama bizde de yok.
Sorry, Bart. I'd love to help you, but I'm mired in stage five, self-pity.
Üzgünüm, Bart. Sana yardım etmeyi çok isterdim, ama 5. evrede saplandım, kendine acıma.
I'd love to help you, but what do you want from me?
Yardım etmek isterim ama benden ne istiyorsun?
I'd love to help you, but my kid's been bugging me since Christmas.
Size yardımcı olmayı isterdim... ama çocuğum beni yılbaşından beri sinir ediyor.
God, I'd love to help you, but I just - I can't.
Tanrım, sana yardım etmeyi çok istiyorum, ama yapamam işte... yapamam.
So I'd love to help you, but I'll just need the copies.
Yani sana yardım etmek isterdim, ama kopyalarına ihtiyacım olacak.
- I'd love to help you.
- Sana yardım etmeye bayılırım.
I'd love to help you out, but Garvey's gonna be in there to check on her soon.
Sana yardım etmek isterdim ama Garvey birazdan onu kontrol etmek için içeride olacak.
I'd love to be able to help you.
Size yardım etmek isterdim.
I'd love to help you out, but I'm broke.
Monty, sana yardım etmek isterdim.
I'd love to help you with your problem, sir, but unfortunately I'm here alone tonight.
Size yardım etmeyi isterdim bayım. Ama maalesef bu akşam yalnızım.
No, I care about you. lf you have a problem and I can help, I'd love to.
Hayır, seni önemsiyorum. Problemine yardım edebilirsem, mutlu olurum.
Er I, I'd love to, to help, but you know... I'm already in hot water with that woman!
Yardımcı olmayı çok isterdim ama o kadınla aramın iyi olmadığını biliyorsunuz!
I'd love to help you guys, but I'm completely in the dark here.
Yardımcı olmak isterdim ancak tamamen bilgisiz durumdayım.
Oh, gee, I'd really love to want to help you, Flanders... but, uh, Marge was taken prisoner... in the... Holy Land, and -
Gerçekten sana yardım etmek isterdim Flanders ama Marge, Kutsal Topraklar'da rehin... alındı...
Sheriff, I'd love to help you out, but I can't leave.
Şerif, yardım etmek isterdim ama buradan ayrılamam.
I'd love to help you out and your friend... she looks like a movie star... but I only have one car.
Sana ve arkadaşına yardım etmek isterdim film yıldızına benziyor ama sadece bir arabam var.
I'd love to help you, Rocky, but power-wise, my tank is dry.
Sana yardım etmek isterdim Rocky ama güçlerim yok.
Uh, I'd love to help you, pal, but I'm on a stakeout here.
Sana yardım etmek isterdim dostum ama şu an gizli görevdeyim.
- I'd love to be able to help you...
- Size yardımcı olmak isterdim...
Well, we'd love to help you, but... gosh, I tell you, we're really booked solid.
Şey, size yardım etmek isterdik ama diyorum ki, gerçekten programımız dolu.
I'd love to help you.
Sana yardım edeceğim.
Look, I'd love to help you out, Homer, but I'm taking my kids to the zoo.
Sana yardım etmek isterdim, Homer, ama çocuklarımı hayvanat bahçesine götürüyorum.
You know I'd love to help Steven.
Steven'a yardım etmek isteyeceğimi biliyorsun.
In closing, I'd like to ask you to look into your hearts... realize what truly matters in life... and find the love to help our family.
Şimdi sizlerden kalbinizin sesini dinleyip hayatta neyin önemli olduğunu fark etmenizi istiyorum.
Well, I'd love to help you, but I already cut them.
Yardım etmek isterdim ama tırnaklarımı kestim zaten.
I'd love to help you do your job, but I'm a high school student.
İşinizi yapmanıza yardım etmek isterdim ama ben bir lise öğrencisiyim.
I'd love to help you. I love you like a brother, but this is ridiculous.
Sana yardım etmek isterdim Seni kardeşim gibi severim ama bu çok saçma!
Sorry, I'd love to help you, but I'm a little TIED UP.
Yardım etmek isterdim ama bağlıyım!
You know, I'd love to help you out but I'm throwing this party tonight for a friend, so I can't.
Yardımcı olmak isterdim ama bu gece bir arkadaşım için parti veriyorum. Yapamam.
I'd help settle your case, And then Sam would find it in his heart to love you again.
Senin durumunu çözmene yardım edeceğim, sonra Sam onu kalbinde bulacak.
I'd love to help you out.
Yardımcı olmak isterdim.
Oh, my! Girls, as much as I'd love to help you, I- -
Yardım etmek isterdim kızlar ama...
Oh, I'd love to help you out with this, boss, but I, uh...
Bu konuda sana yardımcı olmak isterdim patron ama...
Oh! Well, I'd love to help you, Homer, but I have too darn much to live for.
Sana yardım etmeyi çok isterdim Homer.
I'd love to help you, but Pete just sent out an SOS for his PlayStation 2, so good luck.
Yardım ederdim ama Pete PlayStation 2'sini getirmemi istedi. Bol şans.
I'd love to help you out, buddy, but I don't think... they're really listening to me anymore.
Sana yardım etmek isterdim dostum ama beni artık dinlemiyorlar.
- I'd love to help you but... I don't get it.
- sana yardım etmeyi çok seviyorum ama... bunu anlamadım.
Sam, I'd love to help you out, but to tell you the truth...
Sam, sana yardım etmek isterdim, ama sana doğru söylicem...
I'd love to help, but I'm baby-sitting the only other being on God's earth who's needier than you.
Sana yardım etmek isterdim ama dünyada bana senden daha çok ihtiyaç duyan tek şeye bakıcılık yapmam gerekiyor.
Well, you know, I'd love to help you out, sweetie.
Sana yardım etmekten zevk alacağımı biliyorsun hayatım.
- I'd love to... help you out.
- Sene... yardım etmek isterdim.