I'll be honest tradutor Turco
644 parallel translation
Well, sure, nothing would beat ending this mess in a peaceful manner, but to be completely honest, I doubt they'll talk to us.
Tabii, bu meseleyi barışçıl bir şekilde çözebilsek iyi olur ama tamamen dürüst olmak gerekirse, bizimle konuşacaklarını sanmam.
Now, I'll be honest with you.
Dürüst olacağım.
I don't think I'll be a Jonah, honest.
Uğursuzluk getirmeyeceğim, sahi diyorum.
I'll be honest, too, and then you'll understand.
Ben de dürüst olacağım, ve sen bana anlayış göstereceksin.
I'll be honest with you.
Sana karşı dürüst olacağım.
I'll be perfectly honest with you...
Seninle çok açık konuşacağım...
I'll be honest with you, Stephen.
Sana karşı dürüst olacağım, Stephen.
I'll be honest and open with you, as I always am.
Size karşı, her zaman olduğum gibi, dürüst olacağım.
- I'll be honest with you.
- Size karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, miss, I just can't stand no more of this. I just ain't used to it, that's all.
Dürüst davranacağım, ben buna daha fazla dayanamayacağım çünkü bu tür şeylere alışık değilim.
I'll go back where I can be honest without getting kicked around.
Kıçıma tekme yemeden de dürüst olabileceğim yere geri döneceğim.
Jeff, I'll be honest with you.
Jeff, sana dürüst davranacağım.
I'll be honest with you.
Size karşı dürüst olacağım.
You're too shrewd for me, so I'll just be honest.
Benim için fazla kurnazsınız. Ben sadece dürüst olmayı başarabilirim.
I'll be honest.
Dürüst olacağım...
I'll be honest with you, Gracchus.
Sana karşı dürüst olacağım, Gracchus!
I'll be honest.
Dürüst olacağım.
With all those hooded men gathering there in town, I have to be honest I am sorry, but I am forced to hope they'll do him in right away.
Tüm o kukuletalı adamlar kasabada toplandıktan sonra, üzgünüm ama dürüst olmak gerekirse, onu hemen öldürmelerini ümit ederim.
I'll be honest with you. You know what's good about this song?
- Bu şarkının nesi güzel, biliyor musun?
I'll be absolutely honest with you.
Seninle açık konuşacağım.
I hope we'll always be honest and open with each other. Really?
Umarım her zaman birbirimize karşı açık ve dürüst oluruz.
I'll be honest with you.
Açık konuşacağım.
After I pay the ransom, what are the chances of getting my husband back? I'll be honest with you.
- Fidyeyi ödesem de, kocamın hayatta kalma şansı var mı?
Professor, I'll be honest with you.
Profesör, size açık konuşayım.
I'll be very honest with you.
Size karşı dürüst olacağım.
- No, I'll be honest- - - Stop foolin'around.
Johnny, aptallığı kes!
- I don't wish to be clever, only honest.
- Akıllı değil, dürüst olmayı istiyorum.
I'll be honest with you.
Size dürüst olacağım
I'll be honest with you. I'm happy.
Çok dürüst olacağım.
I'll have to be honest with you...
Fakat size karşı dürüst olmalıyım
I'll be perfectly honest with you, David.
David sana karşı dürüst olacağım.
- But I'll be honest with you.
- Ama sana karşı dürüst olacağım.
I'll talk about it. You want to be honest about it?
Sen bu konuda dürüst davranmak istiyor musun?
I'll be quite honest.
Dürüst olacağım.
OK, I'll be honest with you
Tamam, sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you, Mr. Hicks. I couldn't take your farm.
Dürüst olursam Bay Hicks, çiftliğinizi alamam.
All right. I'll be honest with you, man.
Sana karşı dürüst olacağım, dostum.
I'll be honest with you...
Sana karşı dürüst olacağım.
I'll be honest with you.
Seninle açık konuşacağım.
Now, I'll be honest with you, and hey, honest is what I do best.
Gerçekten çok seviliyor. Size karşı dürüst olacağım.
I don't think this is gonna work out, and I'll be honest with you,
Hayır bence bu iş iyi sonuçlanmayacak. Size karşı dürüst davranacağım.
Well, I'll be honest with you.
Sebebini biliyor musun, şey, tatlım
So I thought, "I'll either be cagey here or be honest."
Ya ketum olacaktım ya da dürüst.
You know, it's not like I'm going to do anything with it or anything. Okay, I'll be honest with you.
- Peki, sana karşı dürüst olacağım.
Chanice, I'll be honest with you.
Chanice, sana doğrusunu söyleyeyim mi?
To be honest, Andy, I think Wendy'll be a natural.
Doğrusu istersen, Wendy doğuştan yetenekli.
To be honest, I don't think you'll find a crew that'd work it.
Dürüst olmak gerekirse bununla çalışacak birini bulabileceğini düşünmüyorum.
Okay, it wasn't completely business, I'll be honest.
Tamam sadece iş değildi, dürüst olacağım.
I'll be honest with you.
Sizinle açık konuşacağım.
I'll be dead honest with you here, son.
Bu konuda oldukça ciddiyim, evlat.
You know, I'll tell you the truth. To be honest with you.
Sana gerçeği söyleyeceğim.
i'll be honest with you 114
i'll be back soon 284
i'll be back 1339
i'll be in touch 401
i'll be there soon 97
i'll be there 1011
i'll be there in ten minutes 21
i'll be right there 1448
i'll be fine 1438
i'll be right back 3576
i'll be back soon 284
i'll be back 1339
i'll be in touch 401
i'll be there soon 97
i'll be there 1011
i'll be there in ten minutes 21
i'll be right there 1448
i'll be fine 1438
i'll be right back 3576