I'll be there in a second tradutor Turco
117 parallel translation
- I'll be right there in a second.
- Dinah! - Hemen geliyorum.
I'll be there in a second.
Bir dakika, bekleyin!
Go to work, I'll be there in a second, okay? See you outside.
İşin başına git, sonra gelirim, tamam mı?
I'll be there in a second.
Hemen geleceğim.
Yeah, I'll be there in a second.
Evet, birazdan orada olacağım.
"There, keep pulling there, it's coming, I'll be right there in a second." See?
" İşte böyle, az daha çek bakalım.
I'll be there in a second, OK?
Hemen geleceğim.
- I'll be there in a second.
- Hemen geliyorum.
Hang on. I'll be up there in a second.
Dayan, bir saniye sonra oradayım.
I'll be there in a second.
Bir saniye içinde orada olurum.
- I'll be there in a second.
- Birazdan orada olurum.
Tell Roger I'll be there in a second, OK?
Roger'a söyle birazdan oradayım tamam mı?
I'll be there in a second.
- Derhal geliyorum.
I just forgot something and I'll be there in just a second
Sadece bir şey unuttum, biraz sonra gelirim.
I'll be there in a second.
Biraz sonra orada olacağım.
Yeah, I'll be there in just a second.
Bir dakikaya geliyorum.
I'll be there in a second.
Ben hemen geliyorum.
- Keep breathing, and I'll be there in a second.
Orada kal! - Sen nefes almaya devam et, ve ben bir dakikada orada olacağım.
I'll be there in a second.
Birazdan burda olacağım.
Okay, I'll be there in a second.
Tamam, birazdan geliyorum.
I'll be up there in a second, and we'll talk about everything.
Birazdan geleceğim ve her şeyi konuşuruz.
If you wait inside for me, I'll be in there in a second.
Beni içeride beklersen, birazdan gelirim.
I'll be there in a second.
Hemen oradayım.
I-I'll be there in a second.
Ben... ben birazdan geliyorum.
I'll be there in a second.
Bir saniye içinde geleceğim.
Nate, Rico, I'll be there in a second.
Nate, Rico, az sonra oradayım.
I'll be there in a second.
Birazdan geliyorum.
I'll be in there in just a second.
Hemen geliyorum.
I'll be there in a second.
Orada olacağım.
I'll be there in a second.
Evet, evet, Birazdan oradayım.
Yeah, yeah, I'll be there in a second.
Evet, evet, Birazdan oradayım.
I'll be there in a second.
- Sen neye bakıyorsun?
- I'll be there in a second.
- Birazdan geliyorum.
I'll be there in a second.
Hemen geliyorum.
I'll be there in a second. BRIDGETTE :
Birazdan geliyorum.
Yeah, I'll be there in a second.
Tamam, hemen geliyorum. - Senin neyin var?
I'll be there in a second, okay?
İçeride bekle.
I'll be there in a second.
Bir saniye sonra yanındayım.
I'll be there in a second, okay?
Birazdan gelirim, olur mu?
I'll be there in a second.
- Hemen geliyorum.
Get her purring, I'll be there in a second.
Arabayı ısıt, ben hemen geliyorum.
All right, I'll be there in a second.
Tamam. Hemen geliyorum.
Yeah, I'll be there in just a second.
Bir saniye içinde orada olacağım.
- I'll be there in a second.
- Bir saniye içinde geliyorum.
I'll be there in a second, O.K?
Neredeyse geldim. Hemen geliyorum.
I'll be there in a second.
Birazdan orada olurum.
- Yeah, I'll be there in a second. - All right.
Evet, hemen geliyorum.
I'll be over there in a second.
Ben de az sonra gelirim.
Why don't you go into my bedroom and undress to your comfort level, and I'll be there in a second.
Neden yatak odama gidip de üzerindekileri çıkarıp rahatlamıyorsun ben de hemen gelirim.
I'll be there In a second.
Hemen geliyorum.
- I'll be there in a second.
Birazdan gelirim.