I'll do anything for you tradutor Turco
176 parallel translation
I'll do anything for you from now on.
Bundan böyle senin için her şeyi yaparım.
I'll do anything for you, if you don't let her die.
Eğer ölmesini engellersen senin için herşeyi yaparım.
I'll do anything for you. Anything.
Senin için her şeyi yaparım.
I'll do anything for you.
- Senin için her şeyi yaparım.
I'll do anything in the world for you, but I can't let you do this.
Senin için her şeyi yaparım, ama bunu yapmana izin veremem.
I'll bet he's said, oh, probably a million times, he said, "Mr. Dowd, I would do anything for you."
"Bay Dowd, senin için her şeyi yaparım."
No, it wouldn't. Mae, listen I ain't smart, I ain't rich but I'd do anything for you.
Hayır, Mae, dinle akıllı değilim, zengin değilim ama senin için her şeyi yaparım.
Well, I really shouldn't have asked, but... I'll do anything I can for you, Father.
Aslında sormamalıyım ama... Yapabilecğim bir şey olursa yaparım Peder.
I'll do anything in the world for you.
Sizin için her şeyi yaparım.
I'll do anything for you, Molly, but... but right now you gotta help me.
Senin için her şeyi yaparım, Molly. Ama şimdi, bana yardım etmelisin.
Tatyana Sergeyevna, I'll do anything for you
- Defterimi almam lazım. Sonra alırsın.
I'll be glad to stay overtime any night, if you have anything for me to do.
Yapmamı istediğiniz herhangi bir iş olursa, seve seve fazla mesaiye kalabilirim.
Well, Mr. Bonell, anything I can do for you, I'll be here.
Pekala Bay Bonell, yapabileceğim bir şey olursa buralardayım.
Like I told you... I'll do anything for you. Anything else, but...
Dediğim gibi... senin için her şeyi yaparım.
I'll be in all evening, if there's anything I can do for you.
Sizin için yapabileceğim bir şeyler varsa bütün akşam ofisimde olacağım.
I'll do anything for you. You can't, with your heart like that.
Benimle Tokyo'ya gel!
- I'll do anything for you.
- Senin için her şeyi yaparım.
YOU SAY ANYTHING ABOUT THAT AND I'LL DO YOU FOR TREASON.
O konuda konuşursan ihanetten hüküm giyersin.
You know, I'll go out with you or I'll stay in with you or I'll do anything that you'd like for me to do if you would tell me that you love me.
Seninle dışarı da gelirim yanında da kalırım ne yapmamı istersen yaparım yeter ki beni sevdiğini söyle.
I'll do anything for you.
Senin için ne istersen yaparım.
Yeah. Look, if you ever just wanna get out just do anything, just... I'll wait for your call.
Evet, şey bak, olur da bir yerlere gitmek istersen yani bir şeyler yapmak istersen, bir telefonun yeter.
I'll do anything you ask to make up for what's happened to us.
Olanları telafi etmek için ne dersen yaparım.
I've lost my mind for you, and I'll do anything, but tell me the truth.
Aklımı başımdan aldın, herşeyi yaparım, ama bana doğruyu söyle.
Listen, if there's anything I can do for him, for Lois, you'll let me know, will you?
Dinle, eğer onun için ya da Lois için yapabileceğim birşey varsa lütfen bilmek istiyorum.
- And you know I'll do anything for you.
- Sen de benim senin için her şeyi yapacağımı.
I beg you I beg you Rudolph, you know I'll do anything for you.
Sana yalvarırım. Yalvarırım Rodolfo, senin için her şeyi yaparım biliyorsun.
I'll do anything I'll do anything for you
Herşeyi yaparım senin için herşeyi yaparım
I'll do anything for you.
Senin için her şeyi yaparım.
And I'll do anything for you.
Ben de senin için her şeyi yaparım.
Come on. If you just do this one last thing for me, one bad thing, and then we'll bury'em and I'll take you fishing, or anything you want. Just like we used to.
Eğer benim için son bir şey yaparsan, son bir kötülük, önce onları gömeceğiz, sonra da seni balığa götüreceğim, ya da istediğin başka bir şeyi yaparız, tıpkı eski günlerdeki gibi
Why me? Warren, I'll do anything for you.
İstediğin her şeyi yaparım.
I'll do anything for you!
Senin için her şeyi yaparım!
If you save him I'll do anything for you!
Onu kurtarırsan ne isterseniz yaparım!
I'll do anything for you!
Ne istersen yaparım!
I'LL DO ANYTHING FOR YOU.
Ne istersen yaparım.
I'll do anything I can for you, you know?
Senin için her şeyi yaparım, biliyorsun değil mi?
Mr. Sandy Cohen and his sensible suit check you out, big pimpin suits and then for more casual looks we'll do polo shirts short sleeved t-shirts, board shorts, stuff like that today I went out an I just tried to make sure there was no egg or anything on my shirt
Günlük giysileri ise kalın tişörtlerden, kısa kollu gömleklerden ve şortlardan oluşuyor. - Bugün dışarı çıktım ve gömleğime yumurta dökmemek için elimden geleni yaptım. Smokin giyemedin mi?
Let me see you and I'll do anything for you.
Seni görmeme izin ver. Her şeyimi veririm senin için.
No one force you to speak this Don`t speak it for fun I leave you alone now lf you are safe when you go out tomorrow l`ll do anything for you
Ben sana böyle bir şey demedim hiçbir zaman. Şakası bile hoş değil bunun. Seni şimdi yalnız bırakıyorum.
It's here for you. I'll-I'll do anything for you.
Ben senin için her şeyi yapmaya hazırım.
I'll do anything for you.
Senin için herşeyi yaparım.
I'll do anything for you now.
Şu an senin için her şeyi yaparım.
Look, just... just do this one thing for me, and I'll do anything you say.
Tek bir iyilik yap bana, ve ben de sen ne istersen yapacağım.
" Baby, just stick it in me twice a day, and I'll do anything for you.
" Tatlım, bana günde iki kere dayarsan, senin için her şeyi yaparım.
Can't you make anything work? Let me out and I'll do the same for you.
Beni çıkar ve sana da aynısını yapayım.
Listen, if you can't do anything for him I'll take him somewhere else.
Bakın, eğer elinizden bir şey gelmiyorsa, onu başka bir yere götüreceğim.
-... but for you, I'll do anything- -
Ama senin için her şeyi yaparım.
You know I'll do anything for her.
Onun için her şeyi yapacağımı biliyorsun, değil mi?
Of course. I'll do anything for you, Doug.
Biliyorsun, senin için her şeyi yaparım.
You may wish for anything you like, and I'll do everything to make it come true.
Ne istersen dileyebilirsin ve ben de gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım.
And remember, if there's anything I can do for you all you have to do is raise that flag and I'll come through for you, baby.
Ve hatırla, eğer senin için yapabileceğim bir şey varsa tüm yapman gereken bayrağı kaldırmak ve ben senin için orda olacağım, bebek.