I'll do what i want tradutor Turco
457 parallel translation
You keep getting results, I'll keep letting you do what you want.
Sen sonuç aldıkça, istediğini yapmana izin veririm.
Now, listen carefully and I'll tell you what I want you to do.
Şimdi iyi dinle beni, ne yapmanı istediğimi anlatacağım.
I'll do what I want. Understand?
Canım ne isterse yaparım, senin gibi!
Tell me what you want to do, Johnny. I'll understand.
Ne yapmak istediğini bana söyle, Johnny.Seni anlarım.
I don't want to hear what he'll do.
Ne yapacağını duymak istemiyorum.
What'll you do about food? I can always ring down to the restaurant if I want any later on.
İstersem aşağıdaki lokantayı arayabilirim.
What do you want? If I have to feed the boy, I'll need...
Çocuğu yiyecek almam için pa...
Now you're goin'to tell me what I want to know... or if it's the last thing I do in this department... I'll get you 20 years.
Şimdi bana bilmek istediklerimi anlatacaksın... aksi takdirde bu teşkilatta yapacağım son şey olması pahasına... 20 yıl almanı sağlarım.
I don't want to see what they'll do to you.
Sana yapacaklarını görmek istemiyorum.
If you let me know what you need... I'll do everything you want.
Neye ihtiyacınız varsa söyleyin, sizin için her şeyi yaparım.
Now, I want you to get yourself something to eat, and I'll go and see what I can do for you with Mr. Corvier.
Şimdi bir şeyler yemeni istiyorum. Ben de Bay Corvier'e gidip senin için ne yapabileceğine bakayım.
I'll always think of him as my best friend, but what do you want me to- -
O her zaman benim en iyi arkadaşım olarak kalacak, ama benden ne...
I'll do what I want with it!
İstediğimi yaparım!
I'll do and say what you want.
İstediğini söyler, yaparım.
- I'll do what I want.
Canımın istediğini!
I'll decide for myself what I want to do.
Ne yapacağıma kendim karar veririm.
Okay, I'll do what you want.
Tamam ne istiyorsan yapacağım.
"Okay, I'll do what you want."
"Tamam ne istiyorsan yapacağım."
If you just tell me what you want me to do I'll do anything you tell me to do.
Ne istediğini söylemen yeter. Yapmamı istediğin her şeyi yaparım.
The spring's on my land, and I'll do what I want with it.
Su benim arazimden çıkmadı mı? Ne istersem onu yaparım.
The spring's on my land, and I'll do what I want with it.
Su benim toprağımın içinden çıkıyor. İstediğim gibi kullanırım onu!
- It's my water, I'll do what I want.
- Su benim. Nasıl istersem öyle kullanırım.
Now that I know what I want we'll furnish the house like ordinary people do : On time.
Şimdi ne yapmak istediğimi biliyorum zamanı gelince evi sıradan insanlar gibi döşeyeceğiz.
She'll do what I want her to.
Ben ne istersem onu yapacak.
- I want to see what you'll do next.
- Hırsızlığı nasıl yaptığınızı görmek istiyorum.
I'll do what you want.
Ne istersen onu yaparım.
You tell me what you like, what you want, and I'll do the same.
Sen bana ; neleri seversin, nelerden hoşlanırsın anlat sonra da ben sana anlatayım.
I can see what lies ahead. It'll amuse you. What more do you want out of life.
Sana, içinde yaşadığın şu güzel anlar ve geleceğin hakkında birşeyler söylemek isterim.
I'll do what you want.
Ne istiyorsan onu yapacağım.
At least I'll do what I want for once.
Bir kerecik kendi istediğim bir şeyi yapacağım.
I'll do what whatever you want!
Ne istersen yapacağım!
I'll marry to do what I want, to be a free woman.
Çünkü ben, özgür bir kadın olmak için evlenmek istiyorum.
It's my jacks and I'll do what I want to do.
Bunlar benim ve ne istersem yaparım.
You'll get everything I can tell you, but when there is nothing, what do you want me to say?
Size söyleyebileceğim bir şey yok. Ne söylememi istiyorsunuz?
All right, I'll do what you want, but I think it's a shame.
İstediğinizi yapacağım ama bunu çok utanç verici bulduğumu bilin.
I'll do what you want.
Ne istersen yapacağım.
I'll do what you want.
İstediğini yapacağım.
Whether you want to or not, you'll do what I say!
İstesen de istemesen de, dediğimi yapacaksın!
Then, I'll do it, if that is what you want me to.
Tamam, o zaman, eğer yapmamı istediğin buysa yapacağım.
I'll never be done with you, since you never do what I want.
Hiç benim istediğimi yapmadığından beri bu işten asla usanmadım, usanmam!
I'll do what you want!
Ne istersen yapacağım.
You'll do exactly what I want or I'll go to the police.
Ne istersem harfiyen yapacaksın, yoksa polise giderim.
I'll do what I want!
- İstediğimi yaparım, sanane.
If that's what you want, I'll do it.
Eğer istediğin buysa yapacağım.
I'll tell you what I want you to do.
Sana ne yapmanı istediğimi söyleyeyim.
I'll do just what I want!
Ne istersem onu yapacağım!
Do what you want, but know that I'll be gone.
Sen istediğini yapabilirsin ama bil ki ben bu işte yokum.
Ye Gucheng, though I don't know... what you'll do tomorrow night I want you to think carefully whether you should help these people
Ye Gucheng, düelloda ne olacağını ve... işin aslını bilmesemde,.... senden iyi düşünmeni isterim
I'll do more work around the house, if that's what you want.
Evde daha çok iş yaparım eğer istediğiniz buysa.
Listen, this is my bar and I'll do what I want.
Burası benim barım ve ne istersem onu yaparım.
This may sound cynical, but with a hardworking husband, I'll be freer to do what I want, days and even evenings, than if I had a 9 to 5 job.
Alay ediyormuşum gibi gelebilir ama çok çalışan bir kocam olsa, ben de 9'dan 5'e çalışsam gündüzleri ve hatta akşamları istediğimi yapmakta daha özgür olurdum.