I'll get you a new one tradutor Turco
52 parallel translation
Time comes for you to get a new situation, I'll get one for you.
Yeni bir iş bulman gerektiğinde ben sana bir tane bulacağım.
I'll get you a new one. No!
Ben sana yenisini alırım.
I'll get you a new one, Romano. With a captain's braid.
Sana yeni bir tane verebilirim, Romano.
I'll get you a new one in Hong Kong.
Sana Hong Kong'da yeni bir tane alırım.
I'll have to get you a new one.
Sana yeni bir tane getirmem gerekicek.
I'll get you a new one.
Sana yenisini alırım.
- I'll get you a new one.
- Sana yenisini alacağım.
- Look, I'll get you a new one.
- Yeni bir tane alırız.
I'll just get you a new one.
Sana yenisini hazırlayayım.
When this is over you better get an ass transplant because I'll tear you a new one!
Bu bittiğinde kendine yeni bir kıç taktırsan iyi olur çünkü kıçını ayıracağım!
All right, I'll get you a new one.
Taşıyor. - Kapat şunu.
- I'll get you a new one.
- Sana yeni bir tane veririm.
I'll get you a new one.
- Sana yenisini alırım.
I live here! - I'll get you a new one. - There's no rush.
Nereden bilebilirdim ki?
I'll get you a new one
Sana yenisini alırım.
I already said. I'll get you a new one.
Yenisini alacağımı söyledim ya.
I'll get you a new one!
Sana yenisini alırım!
I'll get you a new one as soon as you're better.
Sana yenisini bulacağım.
Sorry, I'll get you a new one.
Boş ver, sana yenisini getireyim.
I'll get you a new one.
Gidip yeni bir tane alacağım.
Oh, I'll get you a new one.
Oh, ben size yenisini hazırlayayım.
I'll get you a new one right away, sir.
Hemen değiştireyim, efendim.
I'll get you a new one right away.
Hay Allah, ben hemen yenisini alırım.
I'll let you know when I get a new one.
Yeni numara aldığımda sana veririm.
Unfortunately, we had to make a few changes to get the contract approved, but I got you a new one with what I think you'll find are much more favorable terms.
Ne yazık ki onaylatmak için bazı değişikler yapmak zorunda kaldım. Ama bence daha avantajlı bulacağınız yeni bir kontrat hazırladım.
Alright, I'll get you a new one man, I promise.
Pekâlâ, sana yeni bir tane alırım, söz veriyorum.
I-I'll get you a new one.
Sana yenisini alırım.
So i'll get you a new one.
Size yenisi vereyim. - Tamam.
If you kill this body, I'll just get a new one.
Bu bedeni öldürürsen, başka bir bedene geçerim.
I'll tell you one thing, I'm not signing any papers until I get a new lawyer.
Baştan söyleyeyim, yeni bir avukat bulana kadar hayatta o kâğıtları imzalamam.
I'll get you a new one.
Sana, yeni bir tane alırım.
- I'll get you a new one.
Yeni bir tane getireyim.
I'll get you a new one.
Size yenisini alırım.
I'll get you a new one.
Sana yenisini getirtirim.
I'll get you a new one if I see any in our supplies.
Depoda başka varsa gider getiririm bir tane.
Well, I can't get it for you right now'cause I can't see him. So I'll buy you a new one.
Getiremem çünkü artık onunla görüşmüyoruz.
I'll tell you what, as soon as I get someone on the phone, I am going to rip them a new one.
Bak ne diyeceğim, birileri telefonu açtığı an onlara gününü göstereceğim.
"If something happens to it, loan take it back to the store, " get you a new one, because I got a warranty "that'll last you another four years."
Bir şey olursa mağazaya geri götürüp yenisini alabilirim çünkü dört yıl daha süren garantim var. "
I'll get you a new one, I swear.
- Yenisi bulurum sana, yemin ederim.
I'll get you a new one.
Size yeni bir tane alırım.
Hey, I'll get you a new one, I promise.
Yerine yenisini alırım, merak etme.
Well, I'll get you a new one, even if that means I have to start a magazine.
Bir dergi çıkartmak pahasına da olsa, sana yeni bir iş bulurum.
Yeah, I-I-I'll get you a new one.
Evet, yeni bir tane alacağım sana.
I'll build you a new one when we get home.
Eve gittiğimizde sana yeni bir tane yaparım.
I'll get you a new one.
- Yenisini alırım sana.
I'll get you a new one.
Sana yenisini vereceğim.
I'll get you a new one.
Sana yeni bir tane alırız.
I'll get you a new one.
Sana yeni bir tane alırım.