I'll see you at the office tradutor Turco
82 parallel translation
I'll see you back at the office about 2 : 00, sir.
Saat 2'de büroda görüşürüz.
I'LL PROBABLY SEE YOU AT THE OFFICE TOMORROW. YES, OF COURSE.
Herhalde yarın ofiste görüşürüz.
Miss Duval, I'll see you back at the office.
Bayan Duval, sizinle büroda görüşürüz.
I'll see you later at the office.
Daha sonra ofiste görüşürüz.
I'll see you. If you need me, I'll be back at the office.
- Görüşürüz, eğer bana ihtiycın olursa, ofiste olacağım
I'll see you at the office.
Ofiste görüşürüz.
- I'll see you back at the office.
Seni arkada ofiste görmek istiyorum.
I'll see you back at the office, huh?
Büroda görüşürüz.
I'll see you back at the office.
Ofiste tekrar görüşürüz. Tanrım!
Have a nice Monday. I'll see you at the office.
Ofiste görüşürüz.
- I'll see you back at the office.
Bende öyle Büroda görüşürüz.
I'll see you back at the office.
Ofiste görüşürüz.
I'll see you at the office.
Şirkette görüşürüz.
- So I'll see you at the office.
- Öyleyse ofiste görüşürüz.
I'll see you back at the office and make sure that she's on the list for the fundraiser.
Seninle ofiste görüşürüz. Bir de Loretta'yı bu akşamki bağış daveti listesine yazmayı unutma.
- I'll see you back at the office, then?
- Ofiste görüşürüz o zaman.
- I'll see you at the office.
- Ofiste görüşürüz.
- I'll see you back at the office, Christy. - All right.
Ofiste görüşürüz, Christy.
I'll see you two back at the office.
Sizinle ofiste görüşürüz.
I'll see you at the office.
Ofis'te görüşürüz.
Yeah, I'll see you back at the office.
Evet, Seninle ofiste görüşürüz.
- All right. I'll see you back at the office.
- Tamam, ofiste görüşürüz.
I'll see you back at the office.
- Ofiste görüşürüz.
I'll see you Monday at the lawyer's office.
Pazartesi avukatın ofisinde görüşürüz.
Barney, I'll see you at the office.
Barney, ofiste görüşürüz.
I'll see you at the office. Yep.
- Tamam, ofiste görüşürüz o zaman.
I'll see you guys at the office.
Sonra ofiste görüşürüz millet.
I'll see you at the office, Pam.
Ofiste görüşürüz Pam. Nezaketin için teşekkür ederim.
I'll see you at the office tomorrow and we'll- -
Ben geldim!
I'll see you at the office.
Seninle ofiste görüşürüz.
I'll see you at the office, buddy.
Ofiste görüşürüz, dostum.
I'll see you back at the office, all right?
Ofiste görüşürüz, olur mu? Güzel.
Right.Kevin, I'll see you at the office.
Doğru.Kevin, ofiste görüşürüz.
I'll see you all at the party office.
Hepinizle parti ofisinde görüşürüz.
- All right, I'll see you at the office in a second.
- Pekâlâ, birazdan iş yerinde görüşürüz.
He's up to his ears. I'll see you back at the office, right?
Ofiste görüşürüz, oldu mu?
I'll see you guys back at the office.
Ofiste görüşürüz.
And I'll see you at the lawyer's office, granny.
Seninle de avukatın bürosunda görüşürüz, nine.
Mm. - I'll see you two back at the office.
- Sizinle ofiste görüşürüz.
And, um, yeah, I'll see you back at the office.
Ofisine dönünce görüşürüz.
- So I'm gonna go do that... - Okay. And I'll see you guys at the head shrinker's office.
Deli doktorunun odasında görüşürüz.
I'll see you at the office.
Seni ofiste görürüm.
So if I could just take a rain check on that drink, then I'll just see you at the office.
Bu yüzden o içkiyi başka zamana erteleyelim. Yani, ofiste görüşürüz.
- I'll see you at the office.
- Büroda görüşürüz.
I'll see you tomorrow... at the office.
Yarın ofiste görüşürüz.
- I'll see you back at the office.
- Seninle ofiste görüşürüz.
You go see Dr. Wallace, and, uh, I'll make a few calls, wrap a few things up at the office, then we can go to the planetarium together?
Peki, sen Dr. Wallace'ı görmeye git ben de bir kaç arama yapıp ofise bir şeyler götüreyim.
All right, Kate, I'll see you back at the office, yeah?
Tamam Kate, seninle ofiste görüşürüz.
Come on, break it up. - I'll see you back at the office. YANNICK :
Ofiste görüşürüz.
Well, I'll see you at the office.
O zaman ofiste görüşürüz.
All right, I'll see you back at the office.
Tamam, ofiste görüşürüz.