I'll see you in the morning tradutor Turco
503 parallel translation
Get a good night's sleep, and I'll see you in the morning.
Güzel bir uyku çek, sabahleyin görüşürüz.
All right, you get a good night's sleep, and I'll see you in the morning, huh?
Pekala, güzel bir uyku çek, sabahleyin görüşürüz, ha?
I'll see you in the morning.
Sabaha görüşürüz.
I'll see you in the morning.
Sabaha yine görüşürüz.
If I... If I leave early in the morning... If I never see Roy again... would you promise me he'll never know?
Şayet sabah erkenden gider ve Roy'u bir daha görmezsem bunu asla öğrenmeyeceğine söz verir misiniz?
I'll see that you get a check in the morning, old man.
Sabah bir çek gönderirim.
- I'll see you in the morning.
- Sabah görüşürüz.
You know, everything up to the dissolve... and then "Good night, sweetheart. I'll see you in the morning."
Kendince tüm meseleyi çözünce tabii, sonra da, "İyi geceler tatlım, sabaha görüşürüz."
I'll see you at 11 in the morning.
Sabah 11'de görüşürüz.
I'll send you my check in the morning. I... I see you know the London value of these pieces.
Gördüğüm kadarıyla bu parçaların Londra değerini biliyorsunuz.
I'll see you in the morning, Miss Hunt.
Sizinle sabahleyin görüşürüz Bayan Hunt.
I'll see you in the morning.
Sizinle sabahleyin görüşürüz.
I'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
I'll see you in the morning, darling.
Yarın sabah görüşürüz, sevgilim.
I'll have Ficco turn your brother loose In the morning. And you see to it
Ficco yarın sabah erkek kardeşini serbest bırakacak ve sen de ağzını sıkı tutacaksın.
Besides, I'm expecting a call from Jack. Yeah, I'll see you in the morning.
Ayrıca Jack'den telefon bekliyorum.
I'll see you in the morning before I leave, huh?
Sabah ayrıImadan önce seni görürüm.
I'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz. Hoşça kal.
I'll come to the station in the morning to see you off.
Yarın seni uğurlamaya istasyona geleceğim.
I'll see you at the bus in the morning, Danny.
Sabah otobüste görüşürüz Danny.
I'll be up in time to see you off in the morning.
Sabah seni yolcu etmek için vaktinde kalkarım.
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
I'll see you in the morning, okay?
Sabah görüşürüz, tamam mı?
I'll see you at the ranch in the morning if you change your mind.
Fikrinizi değiştirirseniz sabah çiftlikte görüşürüz.
I'll see you first thing in the morning.
Yarın sabah ilk iş seni göreceğim.
I'll see you all draw a full month's pay first thing in the morning.
Yarın sabah ilk iş olarak hepinize tüm ayın ücreti ödenecek.
- I'll see you in the morning.
- Sabaha görüşürüz.
I'll see you first thing in the morning, in my office.
Sabah ilk işimiz ofisimde görüşmek.
All right. Well, I'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
Goodnight, I'll see you in the morning.
İyi geceler, sabaha görüşürüz.
Well, you better get to bed and get some rest because it is very late, and I'll see you first thing in the morning and then we can discuss your chores.
Yatsan iyi olacak. Çok geç oldu. Sabah bir araya gelir, işlerini konuşuruz.
Well, I'll see you in the morning.
Pekala, sabah görüşürüz.
His wife wasn't exactly lonely. I'll see you in the morning.
O evliydi ve burda olan şeyleri görmemek, bir koca için eminim daha iyi olur.
I'll see you in the morning.
Yarın sabah görüşürüz.
Well, I'll see you in the morning, Mark.
Sabah görüşürüz, Mark.
I'll see you in the morning. Good night.
Sizinle sabahleyin görüşürüz.
Heh. Uh... I'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
I'll pick you up at 3 : 00 in the morning and no one will see us, hmm?
Seni sabah 3.00 de alırım ve bizi kimse görmez, ha?
That's why I think... you see a man walking down the street by himself alone at night, lonesome... walking down the street about 6 : 00 in the morning... he'll stand in front of the mirror and say :
İşte bu yüzden... bir adamιn akşam sοkakta tek başιna yürüdüğünü görüyοrsun, yapayalnιz... sabahιn 6'sιnda sοkakta yürüyοr... aynanιn karşιsιna geçip şöyle diyecek...
Okay, darling, I'll see you in the morning.
Pekala sevgilim, Sabaha görüşürüz.
I'll see you before you start out in the morning.
Sabah yola koyulmadan önce konuşuruz.
I guess i'll see you in the morning.
Öyleyse sabah görüşürüz.
I'll see you in the morning light.
Sabaha görüşürüz.
I'll see you in the morning, Miss Marple. I've laid everything out.
Sabah görüşürüz bayan Marple.
And I'll see you in Easthampton in the morning.
Sabah Easthampton'da görüşürüz.
I'll see you both in the morning.
Sabah görüşürüz. - İyi geceler.
If you don't, then goodbye and good luck, and I'll see the chief in the morning.
İstemiyorsanız hoşça kalın ve iyi şanslar ve ben sabah amiri göreceğim.
Well, I'll see you in the morning.
Sabah görüşürüz.
I'll see you in the morning.
Tamam, sabah görüşürüz.
I'll see you in the morning, all right?
Sabah görüşürüz, tamam?
I'LL SEE YOU IN THE MORNING.
Yarın görüşmek üzere.