I'll see you out there tradutor Turco
113 parallel translation
I'll see you out there.
Orada görüşürüz.
I'll check the hotel these matches came from. And me? See if you can tough it out in there.
Ben şu otele bakacağım Burada biraz daha kal.
You pick up the bags, I'll go see if there's another flight going out.
Sen çantaları al, ben de gidip başka uçuş var mı, bir bakayım.
I'll see you out there at the top of the first race.
İlk yarışın başında seninle orada görüşürüz.
- OK. I'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
I'll see you out there.
- Seninle orada görüşürüz.
See, I'll be the only one carrying the rifle and you kids can run out there and flush out the game.
Sadece bende tüfek olacak. Sizler de Ormanda koşuşturup avları ortaya çıkaracaksınız.
- I'll see you out there.
- Dışarı geleceğim.
Here, get out and stand there and I'll show you something which you've never seen and you'll never see again!
Haydi otomobilden inin ve orada durun çünkü size şimdiye kadar hiç görmediğiniz, görmeye hazır olmadığınız ve bir daha da karşılaşamayacağınız bir olay yaşatmak istiyorum.
The river of lights As bright as the sun Ok. I'll see you Out there.
Siz, benden daha iyi söylüyorsunuz.
I'll see you guys out there.
Dışarıda görüşürüz.
Bali's guards are outside, so you stay here and I'll go out there and pretend to be you pretending to be me, you see?
Bali'nin muhafızları dışarıda, bu yüzden sen burada kal... oraya dışarıya gideceğim ve senmiş gibi yapacağım... benmişim gibi yapacaksın. Anlıyor musun?
I think it's fantastic you're getting out there again. and watch. you'll see.
Dışarı biriyle çıkman harika olacak.
I'll see you out there...
Görüşürüz..
I've seen more fucked-up shit happen in five minutes out there than you'll see in your whole fucking life.
Beş dakikada, senin hayatta göremeyeceğin kadar korkunç şeyler gördüm.
I'll see you out there.
Seninle dışarıda görüşürüz.
I'll see you out there. "
Seninle dışarıda görüşürüz ".
But see, we're all there trying to map out a game plan and rehearsal schedule... and I'm sure whatever you two are talking about here... is so much more fascinating and important and, let's just say it, fun... but I'd really like to get an'A'on this assignment, and to do that... you'll have to discuss your sock hops and clambakes some other time.
Şurada plan yapmaya çalışıyoruz. Eminim konuştuğunuz konular çok daha ilğinç,.... ... önemli ve eğlencelidir, ama bu ödevden A almak istiyorum.
I know, but we'll see you out there real soon anyway.
Biliyorum. Nasılsa çok yakında görüşeceğiz.
I'll catch a ride and see you out there.
Bir iş yakalayacağım Sonra görüşürüz.
I'll tell you one thing, if this guy kills again... we'll see a community uproar out there like nothing we've seen.
Sana birşey söyleyeceğim, eğer bu adam bir daha öldürürse... burada daha önce hiç görmediğimiz, bir topluluk gürültüsü duyacağız.
Maybe I'll see you out there.
Belki oralarda seni görürüm.
You're going to have it and there'll be a kid out there I never see?
Doğuracaksın ve bildiğim ama hiç görmeyeceğim bir çocuk olarak bir yerlerde.
I'll see you back out there?
İçerde görüşürüz
Good talk. I'll see you out there.
Seninle orada görüşürüz.
- I'll see you out there.
Orada görüşürüz.
Hey, I'll see you out there.
Hey, orada görüşürüz.
Look, just chill out. We're gonna go get ready for the dance, and I'll see you there.
Bak, biraz rahatla biz de dans için hazırlanmalıyız, seninle orada görüşürüz.
I'll see you guys out there.
Orada görüşürüz.
Calm down. I'll go see if there's something else out there for you.
Sakin ol. Gidip başka uygun şeyler var mı bir bakayım. Tamam mı?
- Okay, I'll see you out there.
- Tamam, dışarda görüşürüz.
He could see you. I'll be in and out before he even knows I'm there.
Orada olduğumu fark etmeden hemen girip çıkarım.
Yeah, I'll see you out there.
Evet. Orada görüşürüz.
Get out of there. I'll see you at the extraction point.
Çıkış noktasında görüşürüz.
- I'll see you out there. - Okay.
Sahnede görüşürüz.
Great. I'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
I'll see you out there. All right?
Peki seninle orda görüşürüz, tamam mı?
I'll have her pop in her "going out" teeth and you two can see if there's any real spark.
Dışarı çıkarken taktığı takma dişleri veririm. Aranızda bir çekim olup olmadığına bakarsınız.
I " ll see you out there.
Pistte görüşürüz.
Look, they're probably waiting for us. I'll just see you out there.
Bak, muhtemelen bizi bekliyorlardır.
Ok, I'll see you there, bye these pair of scissors alone comes out to be worth 750 thousand won!
Tamam, görüşürüz. Bu makasların bile çifti 750 bin won değerinde.
All right. I'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
I'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
All right, I'll see you out there, winner.
Pekâlâ, seninle orada görüşürüz kazanan.
Well, there's not much reason to come out here, but if I do see it, I'll definitely give you a call.
Buraya gelmesi için pek bir neden yok, ama görürsem size telefon ederim.
- I'll see you out there.
- Hadi, iş başına.
- I'll see you out there, kid.
- Orda görüşürüz, çocuk.
You're gonna be sitting in the electric chair one day... as they flip the switch, and smoke will be coming out of your ears... while you're still sitting there saying, "I ll all work out, you'll see. It always does."
Elektrikli sandalyeye otursan düğmeye bassalar ve kulaklarından dumanlar çıksa bile "Her şey yoluna girecek, her zaman girer." diyeceksin.
I'll see you out there.
Sen de birazdan geliyorsun.
I'll see you out there, man.
- Orada görüşürüz.
So I'll see you guys out there.
Sahada görüşürüz.