I'll tell you what i want tradutor Turco
391 parallel translation
Tell me what i want to know, i'll have you out of here altogether.
Bilmek istediğim şeyi söyleyin. Sizi buradan çıkaracağım.
Now, listen carefully and I'll tell you what I want you to do.
Şimdi iyi dinle beni, ne yapmanı istediğimi anlatacağım.
Tell me what you want to do, Johnny. I'll understand.
Ne yapmak istediğini bana söyle, Johnny.Seni anlarım.
I'll tell you what I want.
Ne istediğimi söyleyeyim.
Now you're goin'to tell me what I want to know... or if it's the last thing I do in this department... I'll get you 20 years.
Şimdi bana bilmek istediklerimi anlatacaksın... aksi takdirde bu teşkilatta yapacağım son şey olması pahasına... 20 yıl almanı sağlarım.
Look, why don't I save you a lot of trouble and tell you what you want to know... and you can tell Debby and that'll keep you busy until I'm dressed.
Bak, niçin seni bir sürü zahmetten kurtarıp bilmek istediğini söylemiyorum. Sen de Debby'e anlatırsın. Bu sizi ben giyinene kadar meşgul eder.
- I'll tell you what you want to know.
- ne bilmek istiyorsanız.
You tell me what I want to know, and I'll hold you as a material witness.
Bana bilmek istediklerimi söyle ve seni baş görgü tanığı olarak nezarette tutayım.
Can't you tell it? Tell me what you want me to be, I'll be it.
Benden ne istiyorsun söyle yapayım.
- I'll tell you what I want.
- Şunu yapmanı istiyorum.
Tell me what you want to dream about then I'll know what to give you.
Bana görmek istediğin rüyayı söyle ben de sana ne verebileceğimi bileyim.
- I ´ ll tell you later what I want.
- Ne istediğimi sana sonra söylerim.
Now, if you're a sensible girl, and if you want what I've come to give you, you'll tell me what I want to know.
Biraz düşünceli bir kızsan ve... vermeye geldiğim şeyi istiyorsan, bilmek istediklerimi söylersin.
If you just tell me what you want me to do I'll do anything you tell me to do.
Ne istediğini söylemen yeter. Yapmamı istediğin her şeyi yaparım.
Jason. I'll tell you what you want to know only if you'll meet my price.
Jason, istediğimi yaparsan öğrenmek istediklerini sana anlatırım.
Of course, I'll want corroboration of what you tell me from your comrades.
Tabi ki, söylediklerinin arkadaşların tarafından teyit edilmesini isteyeceğim.
You write it, and I'll tell you what I want to say.
Sen yaz, ben de söylemek istediklerimi söyleyeyim.
Then I'll tell you what I want.
Ne istediğimi söyleyeyim öyleyse.
You tell me what you like, what you want, and I'll do the same.
Sen bana ; neleri seversin, nelerden hoşlanırsın anlat sonra da ben sana anlatayım.
Tell me what you want, and that's what I'll be.
Ne olmamı istiyorsan söyle, bende olayım.
If you don't tell me what I want to know, I'll kill you here and now.
Bilmek istediğimi bana söylemezsen seni öldürürüm.
You'll get everything I can tell you, but when there is nothing, what do you want me to say?
Size söyleyebileceğim bir şey yok. Ne söylememi istiyorsunuz?
And if you want, I'll tell you what I think the truth is :
Dilerseniz, size gerçeğin ne olduğu hakkındaki düşüncemi söyleyeyim :
You want to know what I think of the nurses on my team. I'll tell you.
Hemşireler üzerine düşüncelerimi bilmek istiyorsun. Söylerim.
Forgive me if this sounds cowardly, but I didn't want to be the one to have to tell her what had happened. - If there's nothing more, you'll excuse me. - Certainly, sir.
Bir kartopunun yuvarlanmağa başladığını gördüğünde, it.
Say what you want if you keep it up like that you'll be sorry I tell you, fool that I am.
Ne dersen de eğer böyle devam edersen pişman olacaksın diyorum ama boşa konuşuyorum.
Tell me what you want. I'll give you anything.
Sana istediğin her şeyi verebilirim.
- I'll tell you what I want.
- Ne istediğimi söyleyeyim.
I'll tell you what I want.
Ne istediğimi söyleyeyim sana.
I'll tell you what I want.
Ne istediğimi söyleyeceğim.
I'll tell you what I want you to do.
Sana ne yapmanı istediğimi söyleyeyim.
I'll tell you what. I want to get one for Paulie, too, okay?
Bunu da Paulie'ye alacağım, tamam mı?
You want to know what it stands for? I'll tell you what it stands for.
- Size açılımını söyleyeyim.
I'll tell you what you want, mate!
- Ne istediğini söyleyeyim, dostum.
I'll tell you what I want.
Ne istiyorum biliyor musun?
I'll tell you exactly what I want.
Tam olarak ne istediğimi söyleyeceğim.
I don't have appetite even for dragon meat! Tell us what you want? We'll get it for you!
pek iştahım yok, kaplumbağa yemeği için bile.
I'll tell you what they don't want.
Sana ne istemediklerini söyleyeyim.
I'll tell you what I want.
Ne istiyorum söyleyeyim.
Tell me what you want done and I'll do it!
Bana yapılmasını istediğiniz şeyi söyleyin, ben de yapayım.
Tell me what I want to know and you'll get rid of me forever.
Bilmek istediğimi söyleyin ve ömür boyu benden kurtulun.
I'll just tell what I think and you can disregard it if you want.
Sadece düşüncelerimi söyleyeceğim, istersen göz ardı edebilirsin.
Well, Brantley, I don't know what you want out of Pemrose Corporation... but I'll tell you what you do not want.
Bak, Brantley, Pemrose şirketinde ne aradığını bilmiyorum... ama ne istememen gerektiğini sana söyleyeyim.
Don't let him do this, I'll tell you what you want to know!
Bunu yapmasına izin vermeyin. Ne bilmek istiyorsanız söyleyeceğim!
I'll tell you what I see, if you want to know.
Bakınca ben ne görüyorum, bilmek ister misin?
You have two hours time to decide what "to do, then I'll tell you what I want"
Düşünmen için iki saatin var.
You call me whenever you want, I'll tell you what time it is.
Ne zaman istersen beni ara, saatin kaç olduğunu söylerim.
But I'll tell you what I do want... all reports, photos, news accounts... background of any kind on every one of the murders.
Ama ne istediğim söyleyebilirim.. .. cinayetler hakkındaki bütün raporlar, resimler, haberler.. .. ne varsa hepsini görmek istiyorum.
If you don't tell me what they want, I'll go out and get it on my own.
Eğer bana istediklerini söylemezsen, gidip kendim bir şeyler alacağım.
Then you'll tell me what I want to know?
Öğrenmek istediğim şeyi söyleyecek misiniz?
You tell me what you like, what you want, and I'll do the same.
Sen bana ; neleri seversin, nelerden hoşlanırsın anlat, sonra da ben sana anlatayım.