I'm doing my job tradutor Turco
714 parallel translation
I'm just doing my job.
Siz kendi işinize bakın.
My job is to anticipate, and that's what I'm doing.
Benim işim sezmek ve yaptığım bu.
I'm just doing my job.
Sadece işimi yapıyorum.
I'm just doing my job.
İşimi yapıyorum sadece.
I keep telling myself I'm... just doing my job.
Bense kendime sadece işimi yaptığımı söylüyorum.
I'm doing my job. But in a way, I'm feathering my nest too.
İşimi yapıyorum ama bir yandan ben de işimi ayarlıyorum.
I've been thinking that all my life I've been so busy... snapping to and giving orders and taking orders and being a general's son and doing the job and all that,
Şimdiye kadar yaşadığım hayatı düşünüyorum da etrafta öylece emirler verip emirler almakla bir generalin oğlu olmakla ve yaptığım işlerle o kadar meşguldüm ki.
- I'm just doing my job.
- Sadece işimi yapıyorum.
If I'd been doing my job, you'd have been long gone by now.
İşimi iyi yapmış olsaydım, şimdiye kadar çoktan gitmiş olurdunuz.
I'm only doing my job.
Ben işimi yapıyorum.
Sorry, Luke, I'm just doing my job.
Kusura bakma Luke, ben sadece işimi yapıyorum.
Look, I'm only doing my job.
- Ben işimi yapıyorum.
I'm just doing my job!
Ben sadece işimi yapıyorum!
My problems started when I stopped doing my job as a progressive intellectual.
Benim, ilerici bir entelektüel olarak sorunlarım kendi işimi yapmayı bıraktığımda başladı.
Yes, but it's a necessity that someone's got to do the job, so I think I'm doing my part in...
Evet ama bu bir gereklilik, birisi bu işi yapmalı.
I'm just doing my job.
Ben sadece görevimi yapıyorum.
I'm doing my job.
Ben işimi yapıyorum.
I'm doing my job
Ben işimi yapıyorum.
Like I said, I'm just doing my job.
Dediğim gibi, bu benim işim.
I'm just doing my job.
Ben yalnızca işimi yapıyorum.
Everyone jumps on my back, acts like I'm neurotic and I'm not doing my job!
Herkes sırtımdan atlıyor, sinir hastasıymışım ve işimi yapmıyormuşum gibi davranıyor!
I'm doing my job, keeping my part of the highway safe.
Ben işimi yapıyorum. Sorumluluğumdaki otoyolda güvenliği sağlıyorum.
I'm just doing my job.
Ben sadece işimi yapıyorum.
- I'm only doing my job.
- Ben sadece işimi yapıyorum.
- Yes it is, but I'm only doing my job.
- Evet oluyor, ama ben sadece işimi yapıyorum.
I'm doing a good job of raising my sons. If it meant giving up my writing, that's the way it goes.
Yazmaktan vazgeçmek pahasına da oIsa.
I'm just doing my job.
Gazeteciyim. Haberin olsun, işimi yapıyorum.
I don't know what you've heard, but I'm doing my job.
Ne duyduğunuzu bilmiyorum, ama ben işimi yapıyorum.
Tell her I'm doing my job, okay?
- Ona işimi yaptığımı söyle.
I'm doing my job.
İşimi yapıyorum.
- I'm doing my job.
- İşimi.
- I was just doing my job.
- Umurumda değil, ben işimi yaptım.
IT MEANS THAT I'M DOING MY JOB.
Bu benim işimi doğru yaptığımı gösteriyor.
Hey, he's news. I'm doing my job.
Sadece işimi yapıyorum.
I'm just doing my job.
İşimi yapıyorum, o kadar.
You don't believe I'm simply doing my job?
Sadece işimi yaptığıma inanmıyor musunuz?
Next morning, someone else doing my job like I'd never been there.
Sonraki sabah,... orada benim yaptığım işi yapan biri olmadı.
I'm doing my job!
Yetkimi azalttınız ama işimi yapıyorum!
I was doing my job.
Ben sadece görevimi yaptım.
I'M JUST DOING MY JOB.
Sadece işimi yapıyorum.
I'm only doing my job.
Sadece işimi yapıyorum.
I'm doing a job. This is how I make my living.
Burada işimi yapıyorum oğlum.
Yo, man, I'm just doing my job.
Sadece işimi yapıyorum, dostum.
I'm just doing my job.
Sadece işimi yapıyordum.
I'm doing my job to make sure they grow up in a country where justice won't be a vanished idea in history books like dinosaurs or Atlantis.
James Teague, yani suikastta yaralanan üçüncü kişi.
I'm doing my job.
Ben yalnızca işimi yapıyorum.
I'm doing my job,
Ben işimi yapıyorum.
I get 125 phone calls a day... and if I let that slip to 100... I know I'm not doing my job.
Günde 125 telefon görüşmesi yaparım... ve bu 100'e düşerse... işimi iyi yapmıyorum demektir.
Do what you want to me, but I won't apologise for doing my job.
Ne yaparsanız yapın, işimi yaptığım için özür dilemem.
It's not a case of trying to prove anything, I'm just doing my job.
Bu bir şeyleri kanıtlama olayı değil. Sadece işimi yapıyorum.
- I'm just doing my job.
Ben sadece işimi yapıyorum.
i'm doing well 24
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm doing good 49
i'm doing okay 46
i'm doing just fine 28
i'm doing something 18
i'm doing fine 89
i'm doing it again 23
i'm doing it now 24
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm doing good 49
i'm doing okay 46
i'm doing just fine 28
i'm doing something 18
i'm doing fine 89
i'm doing it again 23
i'm doing it now 24
i'm doing everything i can 50
i'm doing it 340
i'm doing all right 35
i'm doing 69
i'm doing you a favor 62
i'm doing the best i can 88
i'm doing this for me 18
i'm doing the right thing 28
i'm doing this for you 68
i'm doing this 75
i'm doing it 340
i'm doing all right 35
i'm doing 69
i'm doing you a favor 62
i'm doing the best i can 88
i'm doing this for me 18
i'm doing the right thing 28
i'm doing this for you 68
i'm doing this 75
i'm doing what i can 24
i'm doing that 20
i'm doing it for you 27
i'm doing this for us 19
i'm doing this for your own good 21
doing my job 35
my job 263
i'm done 1705
i'm drowning 44
i'm done with you 104
i'm doing that 20
i'm doing it for you 27
i'm doing this for us 19
i'm doing this for your own good 21
doing my job 35
my job 263
i'm done 1705
i'm drowning 44
i'm done with you 104
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm done now 24
i'm down 125
i'm dying 601
i'm done talking 64
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm done with it 49
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm done now 24
i'm down 125
i'm dying 601
i'm done talking 64
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm done with it 49