I'm going to go home tradutor Turco
222 parallel translation
I'm going to go. See you at home. - Okay, go.
- Hoşça kal, evde görüşürüz.
I'm going to send over the doctor, so just stay home and don't go anywhere.
Doktora da gittin. Uzat ayağını evinde dinlen.
You may go through life and never find anything so good and beautiful as this old home, and i'm not going to have it spoiled without a fight.
Hayatın boyunca bu eski ev kadar iyi ve güzel bir şey bulamayabilirsin. Bunu savaşmadan bırakmaya da hiç niyetim yok.
I'm going to drink up and go home.
Ben şunu içip eve gidiyorum.
I'm going out and tell the folks they have to go home by 11 : 00.
- Neden?
'And, um, tonight, I'm going to go home and shampoo my hair with Happy soap,'and I'll let you know.
Bu gece eve gidip saçımı Happy sabunu ile yıkayacağım ve sonucu size bildireceğim.
I'm going to go home and get it.
Eve gidip para getireyim.
Go on home and I'm going to sit here and ask myself what I did to get so many people to believe that they could buy me off.
Evine git. Ben burada oturup kendime bu kadar insanin beni satin alabileceklerini sanmasi için ne yaptigimi soracagim.
I'm going to go right home and go to work.
Doğrudan eve ve işe gideceğim.
And if I'm going to tell anybody to go home it's going to be you, Mrs. Baker!
Birine eve dönmesini söyleyeceksem bu sadece siz olursunuz Bayan Baker!
Yeah, I'd like to go home, and I'm going home, cos I'll tell you one more goddamn thing!
Eve gitmek hoşuna gidecektir, gitmek istemez misin? Eve gitmek hoşuma gider. Evet, eve gitmek hoşuma gider ve eve gidiyorum.
I'm gonna go home tonight and I'm going to paint you a masterpiece.
Bu gece eve gidip sana bir sanat eseri çizeceğim.
I'm going to go home.
Eve dönmek istiyorum.
I'm going to go home, drink moderately, and pass out.
Eve gidip, kafayı çekip, kendimden geçeceğim.
I'm going to stay with Lane and then go back home.
Lane'le kalacağım, daha sonra da evime döneceğim.
I think I am going to go home and lie down.
Sanırım eve gidip biraz uzanacağım.
I think I'm going to go home.
Eve gitsem iyi olacak.
Kids, this is all very nice, but now i'm going to insist that you all go home and let the laws of the land prevail.
Çocuklar, bu yaptığınız çok hoş bir şey. Ama şimdi evlerinize gitmeniz konusunda ısrar ediyorum. Bırakın bu toprakların kanunlarının dediği olsun.
I'm going to go home.
Eve gidiyorum.
I'm here now and we're going to go home.
Buradayız ve eve gideceğiz.
Excuse me. I'm going to go home.
İzninizle, eve gideceğim.
Usagi, I'm going to go home ahead of you now.
Usagi, Ben senden önce eve geçeyim.
And I know mom says no going out on school nights... but this is like part of school... and I won't be home late, and I just really want to go.
Biliyorum annem okul geceleri dışarı çikmamı istemiyor ama bu okulla ilgili. Geçte kalmayacağım. Lütfen çok gitmek istiyorum.
I'm going to go home and go to bed too.
Ben de yatıyorum.
I know everyone wants to go home but if we're going to take a look at this planet it'll be our only chance.
Herkesin eve gitmek istediğini biliyorum Ama biz bu gezegeni incelemek istiyorsak bizim tek şansımız olacak.
Now, I'm going to go home.
Şimdi eve gidiyorum.
Go fuck a duck! I'm going home to sleep.
Ne haliniz varsa görün, ben eve gidiyorum.
I'm going to go home right now and read it.
Hemen eve gidip okumaya başlayayım.
I'm going to go home now.
Artık eve gideyim.
I'm going to go be home-schooled from now on.
Bundan sonra ev-okuluna gideceğim!
I'm going home for a minute. I have to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem lazım.
I'm going to go home.
Sanırım ben sadece... eve gideceğim.
All right, but if I'm right, the only way that they are going to let us go home is if we bring that baby back here by midnight.
Peki, eğer ben haklıysam, bizim eve gitmemize izin vermelerinin tek yolu gece yarısından önce o bebeği buraya getirmemiz.
I'm just going to take my cake and go home.
Kekimi alıp eve gideyim.
I need to go back and get my stuff, and then I'm going home.
Gidip eşyalarımı toplayıp buradan eve gideceğim.
C.W. I'm not going to have time to go home to change, so does this look okay?
C.W. eve gidip üstümü değiştirecek zamanım olmayacak, senin için uygun mu?
I think I'm going to go home and work my way through a carton of Ho-Hos.
Evet gidip koca bir paket çerez yiyeceğim.
I'M GOING TO GO HOME.
Eve gideceğim.
I think I'm going to go home now.
Sanırım eve gideceğim.
Mr. Grey, I'm going to go home now.
Bay Grey, ben eve gidiyorum.
I'm going to go home and get changed.
- Üzerimi değişmeye eve gidiyorum. - Biraz uyumaya çalış.
I'm going to meet this band, I'm going to take them back to the radio station interview them and go home to Dawson.
Grupla buluşacağım. Onları radyoya götüreceğim ve röportaj yapacağım ve sonra da eve Dawson'ın yanına döneceğim.
- I'm going to go home now cos I've got a thing to do tomorrow. Ok, take care. Talk to you tomorrow.
Benim eve gitmem lazım çünkü yarına yapacak bir şeyim var.
LET'S GO HOME. ARE YOU SCARED I'M GOING TO GET MURDERED?
Öldürülmemden mi korkuyorsun?
- I'm going to go home.
- Eve gidiyorum. - Tamam.
I'm going to go home now.
Ben şimdi eve gitmeliyim.
But I'm going to go home tonight, and there's going to be my wife.
Ama gece eve gittiğimde yine karımı bulacağım.
I'm going to go to her nursing home, but I'm not sure how to give you directions.
Onun bakım evine gidiyorum, ama sana yerini nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum.
I was hoping to go out in a flash of blazes, but I'll probably just end up going home.
Bu maceraya yıldırım hızıyla çıkmayı umuyordum ama galiba eve dönüşle sonlanacak.
I'm going to go home.
Birazdan gideceğim.
You better go home I'm going to check!
Eve gitseniz iyi edersiniz. Sizi kontrol edeceğim.