English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm gonna go back

I'm gonna go back tradutor Turco

1,271 parallel translation
I'm gonna go back to work.
- İşe geri dönmem lâzım.
I'm gonna go back out front and see if he parked his car.
Ben ön tarafa çıkıp arabası var mı diye bakacağım.
- Yeah. Sorry. I'm gonna let you go back to sleep, okay?
Tamam, seni uyuman için bırakıyorum.
I'm gonna go put this back.
Ben şunu yerine koyayım.
If you want to drive back tonight, man... I'm so wired, I'm not gonna go to sleep for hours. No.
Biliyor musun, eğer bu gece dönmek istersen, birkaç saatliğine uyumayabilirim.
As a matter of fact, I think I had so much fun, I'm gonna go back tonight and I'm gonna disappoint Haley some more.
İşin aslı çok eğlendim. Sanırım bu gece oraya tekrar gideceğim Haley'i biraz daha fazla hayal kırıklığına uğratacağım.
Yeah, I'm gonna have to go back to the store.
Evet, tekrar markete gitmek zorundayım.
I'm gonna go ahead and hang out back here, just kind of get acclimated with this area.
Ben arkada takılacağım, buranın havasına alışmak için.
Well, now that I have you back, I'm not gonna let you go.
Madem döndün, gitmene izin vermeyeceğim.
I'm gonna go home and I'm gonna watch a really sad movie and I'm gonna try to come back later.
Ben eve gidiyorum, Çok korkunç bir film izleyip sonra geri gelmeye çalışcam.
I'm gonna need to see your surveillance tapes as far back as they go.
Güvenlik kamerası görüntülerine ihtiyacım var.
I'm gonna go back to the barn and get some extra wire and tools and whatnot, and we'll fix her.
Ahıra döneceğim fazladan tel ve alet falan alacağım, ve onu onarırız.
I'm gonna go back down there... and find that fuckin punk ass cholo... and I'm gonna stick him.
Oraya geri döneceğim, o Meksikalı bozmasını bulacağım, ve haddini bildireceğim.
Now, you're gonna have to trust me and get in the car, because I know where Alvey is and I know how to get him back, because I know the one place Otis the moose would go.
Şimdi bana güvenip arabaya binmek zorundasın. Çünkü Alvey'nin nerede oldugunu ve onu nasıl geri alacağımızı biliyorum. Çünkü Otis'in özgür kaldığında gideceği yeri biliyorum.
I'm gonna go back in there.
Geri gideceğim.
- I'm gonna go back.
- Geri gidiyorum.
I'm gonna go back up to the room.
Odaya geri döneceğim.
Because when I go back to town I'm actually gonna see an orthopedist about what you did to my back. Not just any orthopedist. I'm gonna see a Dr. Epstein- -
Çünkü şehre geri döndüğümde bir ortopediste görüneceğim sırtıma yaptığın şey için.
Listen, sweetie, I'm gonna go... and I'm gonna come back and visit you tomorrow, all right?
Dinle tatlım, gideceğim ve yarın geri gelip seni ziyaret edeceğim, tamam mı?
I'm just gonna get something to eat and drink, and then I'll go back and wait for Sydney outside.
Yalnızca bir şeyler yiyip içeceğim, ve sonra dışarı çıkıp Sydney'i dışarıda bekleyeceğim.
I'm gonna have to ask you to go back to your seat.
Sizden geri dönüp yerinize oturmanızı isteyeceğim.
- I'm gonna go home, kiss my wife, be back on the front lines as soon as they'll have me.
- Evime gidip karımı öpeceğim beni kabul eder etmez tekrar ön saflarda olacağım.
Listen, you go and sort out the balloons, and I'm gonna put the word out that I'm back.
Dinle, sen gidip balonları hallet. Ben de geri döndüğümü yayacağım.
- I'm gonna go back.
- Ben geri dönüyorum.
Because when I go back to town, I'm actually gonna see an orthopedist about what you did to my back. And not just any orthopedist,
Çünkü şehre geri döndüğümde bir ortopediste görüneceğim sırtıma yaptığın şey için.
No, I can't stay, because if my brother finds out that I'm here... he's gonna try switching places again, and I can't go back to prison.
Kalamam çünkü kardeşim burada olduğumun farkına varırsa... yeniden yer değiştirmeyi deneyebilir ve ben bir kere daha hapse düşmek istemiyorum. Bekle, bekle, bekle.
I'm gonna go back out there, see if the Hawkins know anything about it.
Ben olay yerine gidip, Hawkin'lerin bu konuyla ilgili bir şey bilip bilmediğine bakacağım.
I'm gonna grab Ryan, we're gonna go back to the scene.
Ryan'ı alıp olay yerine gideceğim.
I'm gonna go back to the mosquito.
Ben sivrisinekle biraz daha uğraşacağım.
I'm gonna have to go get some tools. OK. Well, uh, please hurry back.
Tamam, ama çabuk dön, işlerin kötüleşmesini istemiyorum.
- I'm gonna go back up.
- Ben geri dönüyorum.
Okay. - I'm just gonna go back.
- Daha güneş batmadı.
I'm just gonna go back to my place and rent a dirty movie.
Evime geri dönüp pis bir film kiralayacağım.
I'm gonna go back to the shop with these guys and unload.
Ben bu adamlarla dükkana geri gidip malları boşaltacağım.
Your mommy is right, and I'm betting your mom is home now, so I'm gonna go talk to her, and I want you to stay here with Andrea until I get back. Okay? The blind lady?
Annen haklı, ve sanırım şimdi evdedir, yani ben gidip onunla konuşayım, ve sende ben dönene kadar Andrea ile bekle.
No, the thing : Exchange details, pretend we care. I'm gonna go take a shower, and when I get back down here, you won't be here, so...
Bunu derken kastım tanışmak umurumuzdaymış gibi davranmak.
Do you think I'm gonna die here, or you think I get to go back home first?
Sence evime gitmeden önce mi yoksa sonra mı öleceğim?
I'm just gonna be normal. Go back to having fun together...
Hayır sadece normal davranacağım, eğlendiğimiz zamana geri döneceğiz,
No. I'm just gonna be normal, go back to having fun together, you know?
Hayır sadece normal davranacağım, eğlendiğimiz zamana geri döneceğiz,
I'm gonna go back to Al's, pick up my car... then I'll pick you up downstairs in one hour. And don't ever ask me "Am I listening" again, okay?
Al'a gidip arabamı alacağım sonra da bir saat içinde seni aşağıdan alırım ve sakın bana bir daha "dinliyor muyum" diye sorma?
I'm gonna go back and work with my brother-in-law... and stay as far away from the Montecito gift shop as possible.
Gidip kayınbiraderimle çalışacağım ve Montecito hediyelik eşya dükkanından mümkün olabildiğince uzak duracağım.
Okay. I'm gonna go back and enjoy my party.
Geri dönüp partimin tadını çıkaracağım
I'm gonna go back to my cell.
Hücreme geri döneyim..
I'm gonna go back to, uh...
Ben gidiyorum.. uh..
I'm gonna go back to the room and lick myself clean.
Tamam.
I'm gonna go see if Trey's back. I wonder how it went.
Trey dönünce bakarız, nasıl gittiğini merak ediyorum.
I'm gonna go back.
Peki, tekrar dışarı çıkacağım.
He's getting Jenny back, too, so I'm gonna go see him right now.
Jenny'i de geri alacak, yani hemen onu görmeye gidiyorum.
I'm gonna pay the hospital bill ; it's just that... right now I'm... completely tapped out and I can't go back to work yet.
Hastane masraflarını ben ödeyeceğim ; ben sadece şu anda... tamamıyla tükendim ve işe şu anda geri dönemem.
Look, I gotta hang up now. I gotta go back in the block, but... you're gonna be here today, right?
Şimdi kapatmalıyım, içeri dönmeliyim, ama bugün geleceksin, değil mi?
I'm just gonna go grab a cup of coffee and get back to work.
Bir fincan kahve içip, işe döneceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]