I'm in a good mood tradutor Turco
247 parallel translation
But now I'm alone again, I feel like talking, being in someone's company. I was in a good mood.
Ardından tekrar yalnız kaldım ve konuşmak, bir arkadaş edinmek istiyordum.
I'm not in a very good mood.
Keyfim yerinde değil.
I don't know, maybe it's just'cause I'm in such a good mood,
Bilmem, belki de keyfim yerinde olduğu içindir.
Here I am in a good mood again.
Yine iyi bir anım.
I'm in a good mood today.
Bugün haleti ruhiyem iyi.
You're lucky I'm in a good mood today. Please leave.
Bugün iyiliğim üzerimde olduğu için şanslısın.Git buradan.
I'm glad you're in such a good mood.
Moralinin iyi olmasına sevindim.
I pray it stays that way and that Clinton stays in a good mood.
Umarım bu şekilde kalır ve Clinton iyi bir haldedir
I'm rattling on about myself, but I'm in such a good mood.
Senin kafanı şişiriyorum ama öyle iyi bir havaya girdim ki.
You're lucky I'm in a good mood today.
Şanslısın iyi günümdeyim.
'Cause I'm in a good mood.
Çünkü iyi günümdeyim.
I'm glad to see you're in such a good mood today, Baltar.
Bugün keyfinin yerinde olmasına sevindim Baltar.
I'm just not in a good mood, you know?
Pek havamda değilim.
I'm not in a good mood.
Keyfim hiç yerinde değil.
I'm glad I caught you in a good mood.
Seni iyi bir havada yakaladığıma sevindim.
You're lucky I'm in a good mood.
İyi günümde olduğum için şanslısın.
I'm in a good mood.
Tam havamdayım.
I'm in a good mood today.
Bugün havamdayım.
I'm no longer in a good mood.
Artık havamda değilim.
I mean, I was not surprised if they were in a different mood and... and, uh, exhibited a lot of humor, like saying, "Good morning, Madam,"
Farklı havalara girdiklerinde ve şakacı görünmeye çalıştıklarında şaşırmazdım. Öyle ki : "Günaydın, bayan!" "Lütfen dışarı yürüyebilir misiniz?"
But you three caught me on a morning when I'm in a good mood.
Ama dua edin bu sabah keyfim yerinde.
I'm not in a real good mood tonight, Ginger.
Bu gece pek havamda değilim, Ginger.
- Because I am in a good mood today, I'm going to let you live.
Bugün iyi günümde olduğumdan, yaşamana izin vereceğim.
I'm in a good mood tonight, so I'm gonna let you go, okay?
İyi halime denk geldiniz, sizi bırakacağım, tamam?
I'm not in a good mood today.
Bugün havamda değilim.
Well, I'm glad you're in a good mood.
İyi havanda olmana sevindim.
And I was in such a good mood.
Tam da havamdaydım.
Let me tell you something just so you know in advance, I'm not in a good mood today.
Şimdiden bilin diye söylüyorum bugün sol tarafımdan kalktım.
I'll never wake up in a good mood again.
Bir daha hiç iyi bir ruh haliyle uyanamayacağım.
I'm in a good mood.
Havam gayet iyi.
I'm glad to see you're in a good mood.
Bugün neşeli olmana sevindim.
You know, I'm in such a good mood, O'Connell, not even you can spoil it.
. Biliyor musun, çok iyi bir ruh hali içindeyim, O'Connell sen bile berbat edemezsin.
It's great to be home. Since you're in such a good mood, I think we should celebrate.
İyi durumda olmanı kutlamamız lazım.
If I'm in a good mood, a peaceful mood who knows what kinda turn things might take?
Eğer iyi, barışçıl bir moddaysam neler olacağını kim bilebilir?
I'll tell him who if I'm in a good mood.
Kime istersem ona söylerim.
- I'm in the mood for a good steak. - What?
Düşündüm de aslında canım biftek çekti.
Well, you know, she's lucky I was in a good mood.
Sol tarafımdan kalkmadığım için şanslı.
Yes, I'm in a good mood.
Evet keyfim yerinde.
I'm not in a good mood, don't make me angry
Hiç havamda değilim, canımı sıkmaya kalkmayın sakın!
When I'm gone, you'll discover how hard it is to find a one-legged lawyer who's always in a good mood.
Birgün öldüğümde, tek bacaklı ama ruh hâli daima iyi olan bir avukat bulmanız çok zor olacak.
Yeah, I'm in a good mood. Here.
Tamam, bugün keyfim yerinde.
I'd just be knocking on his door again, and I wouldn't be in a good mood.
Gidip kapısına dayanırdım ve moralim de iyi olmazdı.
I wasn't going to speak again... but as you're in such a good mood... I'll say one more thing to please you.
Tekrar konuşmayacaktım ama böyle keyifli bir anında olduğundan dolayı seni memnun etmek için bir şey daha söyleyeceğim.
I'm not in a very good mood.
Keyfim pek yerinde değil.
I can't stand seeing you in a good mood when they win and a bad mood when they lose.
Celtics kazandığında iyi modunda, kaybettiği zamanda kötü modunda olmana artık daha fazla dayanamayacağım.
You should be glad that I'm in a good mood again and in love.
Güzel havamdayım çünkü aşık oldum.
I'm in a good mood.
Ben muhteşemim. Çok mutluyum.
I can't be in a good mood?
Hiç mi neşeli olmayacağım?
Whatever we end up doing, I don't think he is going to wake up in a very good mood.
Ne yaparsak yapalım, onun iyi bir niyetle uyanacağını sanmıyorum.
I wake up this morning, and I'm in a fairly good mood.
Bu sabah neşem yerinde uyandım.
I'm in a little bit of a good mood today as a matter of fact so I'll just... sorry
Aslında bugün biraz havamdayım da o yüzden. Üzgünüm.