I'm just fucking with you tradutor Turco
126 parallel translation
I'm sorry, I'm just fucking with you.
Özür dilerim, sadece dalga geçiyorum.
I'm just fucking with you.
Şaka yapıyorum.
I'm just fucking with you.
Sadece seninle kafa buluyorum.
- I was just fucking with you, man.
- Sadece eğleniyordum adamım.
I'm just fucking with you.
Sadece taşak geçiyordum.
Just because you're not in Em City anymore, doesn't mean I don't care what's going on with you. Bull-fucking-shit.
Hey, artık Em City'de olmaman senin çevirdiğin işleri umursamadığım anlamına gelmiyor.
Come on, I'm just fucking with you! It's not real!
Hadi, sadece dalga geçiyorum bu gerçek değil
Just because I'm not down on the floor anymore with you men and women... it doesn't mean I don't whisper a prayer every time I walk through the fucking gates.
Sırf siz baylar ve bayanlarla beraber aşağı katta olmamam... her o lanet kapıdan geçtiğim zaman sessizce dua etmediğim anlamına gelmiyor.
YOU KNOW, THAT'S JUST WHAT I NEED, TO BE AT A DANCE WITH A BUNCH OF FUCKING 18-YEAR-OLDS.
Şuanda en son ihtiyacım olan son şey bi grup sikik 18'likle dansa gitmek.
I'm just fucking with you.
Sadece dalga geçiyorum.
I'm just fucking with you, man.
Gırgır yapıyorum dostum.
You know I'm just fucking with you, baby, right?
Seninle sadece kafa buluyorum biliyorsun değil mi bebeğim?
Nah, I'm just fucking with you.
Seninle taşak geçiyorum.
I'm just fucking with you, fool.
Şaka yapıyordum aptal.
I'm just fucking with you.
Dalga geçiyorum.
I'm just fucking with you, right?
Kafanı karıştırıyorum, değil mi?
Ha, I'm just fucking with you.
Dalga geçiyordum.
Clyde-o, I'm just fucking with you.
Clyde, sadece sana takılıyorum.
I'm just fucking with you.
Seninle kafa buluyorum.
You know I'm just fucking with you.
Yalnızca şaka yapıyorum.
I'm just playing. I'm just fucking with you, dude.
Matrak geçiyordum.
I'm just fucking with you. Where's your sense of humor?
Sadece dalga geçiyorum Espri anlayışına ne oldu senin?
- I'm just fucking with you, man.
- Sadece şaka yapıyordum dostum.
- I'm just fucking with you.
- Sadece şakaydı.
Relax, I'm just fucking with you.
Sakin ol, sadece dalga geçiyorum.
I'm just fucking with you, man.
Kekliyorum seni, dostum.
I was gonna go out with him tonight and Jenna fucking hates him, so I'm just gonna tell her I'm with you, if that's cool.
Bu gece bu adamla birlikte dışarı çıkacağım ve Jenna ondan nefret eder, bu yüzden ona seninle birlikte olacağımı söyleyeceğim eğer sorun yoksa.
If you ever want anyone to talk to... someone to cry with or just to fucking have a hug or punch the fuck out of'em, I'm telling you, I'll be there for you.
Eğer herhangi bir anda konuşmak için beraber ağlamak için veya sadece sarılmak için ya da eşek sudan gelene kadar yumruklamak için, sana söylüyorum, ben hep orada, yanında olacağım.
I'm... I'm just fucking with you, okay?
Soruyorum sana, tamam mı?
Nah, I'm just fucking with you, man.
Yok be, taşak geçiyorum, oğlum.
Nah, I'm just fucking with you.
Nah, Sadece sizinle kafa buluyorum.
I'm just fucking with you.
Sadece kafa buluyorum.
- What? - I'm just fucking with you
- Seninle sadece kafa buluyorum.
I was just teasing you. It just would be nice if y'all didn't just count on me all the fucking time, and surprise me every once in a while with pot. I'm not angry.
Ben sadece dalga geçiyordum.
Dude, I'm just fucking with you.
Dostum, seninle dalga geçiyordum.
And I think when I fucking slept with you it was just to keep you away from Anya more than anything else.
Seninle yattığımız gece benim asıl yapmak istediğim seni Anya'dan uzak tutmaktı.
Oh, I'm just fucking with you.
Şaka yapıyordum.
I'm just fucking with you. I don't need one more charge brought.
Dalga geçiyordum, bir suçlamaya daha ihtiyacım yok.
His trip was just fucking, "You're happy, man, you're doing it, I'm with you."
Sürekli yaptığım şeyle ilgili sen mutluysan, ben de mutluyum derdi.
I never got round to telling him you were just fucking with my head.
Beni arkamdan vurduğunu asla ona anlatmadım.
I ´ m just fucking with you.
Dalga geçiyorum.
I'm just fucking with you, Kangaroo Jack!
Seninle kafa buluyorum Kanguru Jack!
Huh? I'm just fucking with you.
Sadece seninle dalga geçiyordum.
I'm just fucking with you.
Profesörüm. - Dalga geçiyordum.
I'm just fucking with you, Bruce.
Sadece takılıyordum, Bruce.
I'm just fucking with you.
Taşak geçiyorum.
I'm just fucking with you.
Taşak geçiyordum.
I'm just fucking with you, Daddy.
Seninle taşak geçiyorum, baba.
I'm just fucking with you.
Sadece sana takılıyorum.
I'm just fucking with you.
Dalga geçiyordum.
I'm just fucking around with you.
Sadece seninle dalga geçiyorum.