I'm just gonna tradutor Turco
14,121 parallel translation
Well, I'm just gonna...
Ben sadece...
I'm just gonna get to work.
Neyse çalışmama bakayım.
Pretty sure you just called me dumb, but I'm gonna ignore that.
Bana aptal dediğine eminim ama görmezden geleceğim.
When I got the bioprinted prototype right, I was gonna swap'em out and tell him it was just an upgraded version.
Biyobasım prototip hazır olunca değiştirecektim onları ve ona güncellenmiş sürüm diyecektim.
Just so you know... I'm gonna go to the chief of police and tell him everything that happened.
Bilirsin, şimdi gidip polis şefine gidip olanları anlatacağım.
Just... I'm gonna go find some help.
- Gidip yardım bulacağım.
I'm just... I'm gonna go.
Ben gidiyorum.
You know what, I'm just gonna leave you, um...
Ben sizi yalnız bırakayım.
Look, we've always done everything together, and I'm just worried that we're gonna drift apart.
Bak, her zaman her şeyi birlikte yaptık, ve sadece zamanla ayrılacağız diye endişeleniyorum.
I'm just gonna...
Sadece gidip...
I'm just gonna take a backseat to the wedding.
Sadece gidip düğünde arka sıralarda oturacağım.
Just... I'm gonna call you a cab, okay?
Sana taksi çağıracağım tamam mı?
Yeah, I'm just gonna go to Mickey D's.
- Ben de sevgilimin evinde çalışacağım.
You come in here with your hair all knotted up and I'm just gonna hand you money?
Saçların örülü geldin diye para vereceğimi mi sanıyorsun?
I just, you know, lay off of this stuff for a couple days and my dick's gonna work?
Birkaç günlüğüne bırakacağım ve sikim kalkacak?
I think I'm gonna kill one of'em now, just for the heck of it!
Sanırım birini şimdi öldüreceğim sırf eğlence olsun diye!
I'm just gonna say it.
Şunu söylemek istiyorum.
I'm just gonna pick up the broken crystal and we'll just continue to have the best luncheon ever.
Kırık kristalleri toplayacağım sonra da en iyi yemeğe devam edeceğiz. Caroline!
You know, I'm just gonna leave you here for a little while to give it a little spin, okay?
Seni biraz yalnız bırakayım da dene bakalım, tamam mı?
I'm just gonna say it,
Sadece şunu söylemek istedim.
I'm not just gonna walk away from this.
Ben bunun peşini bırakmam.
I'm just gonna get back to my rounds, but I will come back, and I will visit you soon.
Viziteye çıkmam gerek. Fırsat bulur bulmaz seni görmeye geleceğim.
I'm gonna keep you breathing for a few years, just so you can stew on it.
İyice bir kahrını çek diye seni birkaç sene sağ bırakırım ama.
Like, what if I've got an aneurysm that's just gonna blow up in the back of my head?
Ya başımın içinde patlamaya hazır bir anevrizma varsa?
See, the thing is, uh... I'm gonna be moving out west for a job and, um... Max and I have spent a lot of time together, and I'd just like to say goodbye.
İşin aslı iş için batıya taşınacağım ve Max'le beraber çok zaman geçirdik.
I'm just gonna have a bit of fruit.
Ben birazcık meyve alacağım.
Yeah, I'm gonna just use the staple gun.
Evet, zımba tabancasını kullanacağım.
I just have to ask... you do think we're gonna get out of here one day.
Sormam gerek.. .. bir gün buradan kurtulacağımıza gerçekten de inanıyor musun?
Nothing's gonna happen, but I just want you to know that whatever decisions might need to be made, of course we would... we would make them together.
Hiçbir şey olmayacak ama bilmeni isterim ki neye karar vermek zorunda olursak olalım, bu kararları tabii ki birlikte alacağız.
I'm just gonna go wash up.
Akşam yemeğini yaptığın için sağol. Gidip elimi yüzümü yıkayayım.
If I let them take me out of this home, they're just gonna put me in another one where I won't have any control, so I'm sorry.
Beni o evden çıkarmalarına izin verirsem hiç kontrolüm olmayan başka biryere koyacaklar, o yüzden, üzgünüm.
I heard you asked for him before, but while we're waiting, I just wanted to let you know that I'm the one who's gonna put you in jail.
Onu istediğini duydum, ama hazır beklerken, sadece bilmeni isterim ki.. ... seni hapse tıkacak olan kişi benim.
I'm just trying to figure out what Gibbs is gonna do next, figure out how to fight it.
Ne üzerinde çalışıyorsun? Gibbs'in bir sonraki hamlesini bulmaya ve nasıl karşı koyabileceğime çalışıyorum.
He's gonna need a hell of a lot more than a cape and some tights, because I just got a special delivery from the U.S. Attorney's office. Don't tell me ;
Tayt ve pelerinden çok daha fazlasına ihtiyacı olacak çünkü az önce Federal Savcılık Bürosu'ndan özel bir paket aldım.
Oh, no, I'm gonna honor it. I just dropped by to serve you with these.
Hayır daha da iyisini yapacağım, size bunları bırakmak için uğradım.
I'm just wondering if you're gonna stay in here going over stuff all day.
Sadece tüm gün burada bunlarla uğraşıp uğraşmayacağını merak ediyordum.
But she is gonna set up traps for you to bungle into like I just did.
Ama sana yaptığım gibi tuzaklar kuracak.
- Your Honor, I'm not gonna be punished just because she didn't understand that I've been representing myself this whole time.
Baştan beri kendimi temsil ettiğimi anlayamadığı için cezalandırılmayacağım.
I guess I just never thought I'd see the day when you thought Harvey was gonna lose.
Sanırım Harvey'nin kaybedeceğini düşündüğün bir günü düşünemezdim.
I'm gonna tell your son-in-law everything, just so he knows his father-in-law.
Damadına her şeyi anlatacağım ki kayınpederinin nasıl biri olduğunu bilsin.
I-I-I'm just gonna check
Gidip kontrol edeyim,
And he said, "I'm just gonna do my time and be done with my senior year and graduate and go on to college where people are more accepting."
Ve o "İçe kapanacağım, son sınıfı tamamlayacağım ve mezun olup insanların daha ılımlı olduğu üniversiteye gideceğim." dedi.
I'm just gonna go grab it.
Alıp geliyorum.
I'm just gonna reach through and see if I can get this tomato plant.
Şu domates bitkisine uzanmaya çalışıyorum.
Look, just'cause I'm getting out, don't mean we gonna get all "Kumbaya" and shit right now, okay?
Bak, sırf çıkıyorum diye öyle saçmasapan hassaslaşmayacağız, tamam mı?
I'm just gonna go down at the coffee place.
Aşağıdaki kahve dükkanına gidiyorum.
I'm just, uh, giving you the heads-up'cause Dad's gonna babysit, in case you wanted to be somewhere else.
Sana sadece babamın akşam burada olacağını söylüyorum başka bir yerde olmak isteyebilirsin diye.
Okay, I'm just gonna come right out and say it.
Pekala, dürüst olup söyleyeceğim.
I came here as a favor to you and to Miranda, and now it just feels like this is where I'm gonna end up being stuck.
Sana ve Miranda'ya iyilik olsun diye geldim ama burada sıkışıp kalmışım gibi hissediyorum.
You just make the intention, it has to be crystal clear, your intention needs to be, "I'm gonna beat this girl."
Bu fikre odaklanacaksın. Anladın mı? O kızı ve elbette diğer rakiplerini yenmen gerektiği fikrine.
I'm just gonna let that one... slide.
Sadece akışına bırakacağım.
i'm just gonna say it 75
i'm just gonna go home 20
i'm just gonna go 64
i'm just fucking with you 43
i'm just wondering 93
i'm just saying 2329
i'm just kidding 550
i'm just getting started 85
i'm just asking 203
i'm just fine 70
i'm just gonna go home 20
i'm just gonna go 64
i'm just fucking with you 43
i'm just wondering 93
i'm just saying 2329
i'm just kidding 550
i'm just getting started 85
i'm just asking 203
i'm just fine 70