I'm just trying to understand tradutor Turco
227 parallel translation
Why can't you understand that I'm just trying to...
Neden anlamıyorsun, ben sadece...
I was just trying to let you know I understand.
Sadece anladığımı bilmeni istedim o kadar.
I'm just trying to put it together, to understand.
Sadece parçaları birleştirip anlamaya çalışıyorum.
I'm trying to be delicate with you but you just won't understand.
Sana karşı nazik olmaya çalışıyorum ama anlamıyorsun.
I'm just trying to be helpful, you understand?
Ben sadece sana yardımcı olmaya çalışıyorum, anlıyor musun?
I'm just trying to understand, because...
Ama ben... Anlamaya çalışıyorum çünkü..
I mean, you just have to try to understand what I'm trying to tell you.
Yani, anlatmaya çalıştığım.
I just don't understand what you're trying to prove.
Neyi kanıtlamaya çalıştığını hala anlayamadım.
I'm just trying to understand why you don't wanna marry somebody you love.
Sevdiğin adamla neden evlenmek istemediğini anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand, figure out what it means.
Ben sadece tüm bunların ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to establish you in some sort of context he'd understand.
Onun anlayacağı bir biçimde, seni kafasında kurmasına çalışıyordum.
I'm just trying to understand.
Sadece anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand you, Jimmy.
Seni anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand why a young American wants to play tourist in these sad surroundings.
Benim anlamak istediğim, neden genç bir Amerikalı bu kasvetli, kederli çevrede turistçilik oynamak ister.
You obviously, you just don't understand what I'm trying to do.
Açıkçası sen ne yapmaya çalıştığımı anlamıyorsun.
I'm just merely trying to understand the Russian mindset, Fleischman.
Sadece Rus zihniyetini anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand my position.
Durumumu anlamaya çalışıyordum.
I'm just, you know, trying to understand.
Sadece anlamaya çalışıyorum.
Mom, I'm just trying to make her understand that this whole Larry Storch School of Acting thing is a fraud.
Anne, sadece Larry Storch Oyunculuk Okulu'nun bir aldatmaca olduğunu anlamasını sağlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand how someone like you thinks.
Sadece senin gibi birinin... nasıl düşündüğünü anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand how this works.
Sadece, bu şeyin nasıl yürüdüğünü anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand why it is they do it.
Sadece onların bütün bunları neden yaptığını anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to makeyou understand.
Sadece anlamanı sağlamaya çalışıyorum.
I understand, I'm just trying to recreate the event.
Anlıyorum. Sadece olayı canlandırmaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand.
Yalnızca anlamaya çalışıyorum.
I guess I'm just trying to understand.
Sadece anlamaya çalışıyorum.
Oh, Dean. I'm just trying to figure out what went wrong here. I just don't understand.
Dekan, ne olduğunu saptamaya çalışıyordum.
I'm sorry, Buffy, but I... I just don't understand what you're trying to say.
Kusura bakma Buffy ama ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.
No, I'm just trying to understand what really happened.
Ben sadece gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to be there for you as best as can, you understand?
Sadece yapabildiğim kadarıyla yanında olmak istiyorum, anlıyor musun?
No. I'm just trying to make you understand.
Sadece anlamanı sağlamaya çalışıyorum.
- I'm just trying to understand the rules.
- Kuralları anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand here.
Sadece anlamaya çalışıyorum.
Ben, I'm just trying to understand this.
Ben, ben sadece anlamaya çalışıyorum.
No, I'm just trying to understand.
Hayır anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand.
Ben sadece anlamaya çalışıyorum.
It's just something I'm trying to understand.
Anlamaya çalıştığım birşey bu.
I'm just trying to understand what's so special about being a Jew.
- Musevi olmanın nesi bu kadar özel?
I'm just trying to understand why you decided that.
Bu kararı neden aldığınızı anlamaya çalışıyorum.
- I'm just trying to understand what happened.
Sadece olanı biteni anlamaya çalışıyorum.
Just trying to make a few quid on the EU, so I don't want no trouble, understand?
AB'de biraz para kazanmaya çalışıyorum, bela istemem, anladınız mı?
I'm sure he was, ma'am. We're just trying to understand.
Eminim öyledir hanımefendi.
I'm just trying to understand why you were trying to get rid of me tonight.
Sadece neden bu akşam benden kurtulmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand here, Mr. Hubble.
Sadece neden yaptığınızı anlamaya çalışıyorum, Bay Hubble.
They, they cried a lot but I think it was just because they were trying to understand... then, when I was finished, they told me they loved me.
Çok ağladılar, ama sanırım bu anlamaya çalıştıkları için oldu... sonra, bitirdikten sonra, bana beni sevdiklerini söylediler.
I'm just trying to tell you that I understand the futility of this kind of situation.
Sana sadece boşuna çabalamanın nasıl olduğunu anladığımı söylemeye çalışıyorum.
I'm just trying to understand why he came here and why she reacted that way.
Buraya niye geldiğini ve hanımefendinin niye öyle davrandığını anlamaya çalışıyorum.
- I'm just trying to understand. - Understand what?
- Sadece anlamaya çalışıyorum.
I'm just trying to understand, okay?
Sadece anlamaya çalışıyorum, tamam mı?
What I was trying to say was, if it's really your own reputation that you're worried about, then I hope you can get past that. But if it's not about your reputation, if it's just that yodon't feel the same way about me that I feel about you... then I'll understand.
Demeye çalıştığım insanların hakkında düşündüklerini önemsiyorsun ve bunu aşabileceğini umuyorum ama sorun bu değilse ve benim sana karşı hissettiklerimi bana karsı hissetmiyorsan o zaman anlayışla karşılar ve yolundan çekilirim.
I'm just... I'm trying to understand why you... did that.
Ben sadece... neden böyle birşey yaptığını... anlamaya çalışıyorum.