I'm leaving soon tradutor Turco
188 parallel translation
He'll be leaving soon?
Yakında mı ayrıIıyor?
I'm sorry you're leaving so soon, Mr Beaumont.
Erken ayrıdığınıza üzüldüm Bay Beaumont.
And if he seems to care, say I'm passing through Paris, that I'm leaving soon, and that I'd be happy, so very happy, if he came to say hello.
Ve eğer ilgisini çekerse ona, Paris'e şöyle bir uğradığımı, yakında ayrılacağımı ve bir merhaba demeye gelirse çok mutlu olacağımı söyle.
I'll take it. I'm leaving soon anyway.
Zaten birazdan gideceğim.
I'm sorry you're leaving so soon, Mr. Smith.
Üzgünüm ama çok erken gideceksiniz, Bay Smith.
But I'm leaving again, soon.
Ama yakın zamanda geri dönmeliyim.
Chris, I'll be leaving Trinidad as soon as my affairs here are settled,
Chris, işlerimi yoluna koyar koymaz Trinidad'dan ayrılacağım.
Soon as my arm heals again, I'm leaving.
Kolum iyileştiğinde derhal buradan ayrılıyorum.
Well, we're leaving soon... and I thought we'd better get our things together.
Yakında gidiyoruz... eşyalarımızı toplasak iyi olur dedim.
I'm sorry you're leaving us so soon.
Bizden bu kadar erken ayrılacağınıza üzüldüm.
Well, now. I'm afraid we must be leaving soon.
Şey, korkarım birazdan gitmek zorundayız.
- I'm leaving soon.
- Yakında gideceğim.
I'm sorry you're leaving so soon.
Böyle erken gitmene üzüldüm.
No, I'm leaving soon.
Hiç gerek yok. Böylece, giderken sizi rahatsız etmem.
I expect we'll be leaving soon too.
Sanırım bizde bir süre sonra buradan ayrılacağız.
I'm leaving soon.
- Uzun süre kalamam.
Not at all, it's just that I'm leaving for Denmark soon, to finish a book.
Hiç de değil, sadece çok yakında Danimarka'ya gideceğim, bir kitabı bitirmek için.
I'm leaving soon.
Yakında gideceğim.
I'm leaving as soon as we get out of this place.
En kısa zamanda buradan gidiyorum.
I'm leaving as soon as I can.
Mümkün olduğunca çabuk, geliyorum.
I'm leaving soon.
Hayır. Birazdan gideceğim.
Sophie and Edvard... I shall soon be leaving you and I'm so afraid of what will happen to our family.
Sophie ve Edvard yakında sizi terk edeceğim ve ailemizin başına geleceklerden çok korkuyorum.
You know, George, I'm gonna be leaving here soon, and I'm gonna kind of miss you, in my way.
Yakında buradan gidiyorum. Bir şekilde seni özleyeceğim.
I'm leaving soon.
Yakında gidiyorum.
I'm leaving soon.
Birazdan gidiyorum.
I'm gonna be leaving soon.
Yakında buradan ayrılıyorum.
I'll be leaving for the airfield soon.
Birazdan havaalanına doğru yola çıkacağım. Pilota haber verin.
I'm leaving so soon. What's the point of complicating things now?
Çok yakında gidiyorum. şimdi işleri karıştırmanın anlamı nedir?
Thank you. I'm leaving very soon.
Teşekkürler yakında çıkıyorum.
I'm leaving as soon as it gets cooler.
Ayrılınca en kısa sürede soğuk alırım.
soon. i'm leaving soon.
Yakında, yakında gidiyorum.
I'm leaving, but I'll come back very soon!
Ben gidiyorum, ama çok yakında geri döneceğim!
I'll be leaving soon.
Yakında yola çıkacağım.
I'm leaving soon too.
Yakında ayrılacağım.
You'll be leaving soon, so I'm just asking.
Yakında gidiyorsun, o yüzden sadece soruyorum.
I'll call the lab, and I'll be leaving as soon as they get here.
Laboratuarı arayacağım, ve onlar gelir gelmez, ayrılacağım.
I'm leaving soon and I'm not going back empty handed.
Yakında geri dönüyorum ama boş elle gitmeyeceğim.
I'm leaving soon.
Kısa sürede gideceğim.
Make sure we're protected as soon as possible, or I'm leaving!
Öyleyse olabildiğince güvende olduğumuzun garantisini ver yoksa ben gidiyorum!
I'm leaving soon, but you'll still be here, you greedy, old man.
Ben yakında gidiyorum, ama sen hala burada olacaksın, seni pörsümüş göt.
Then I'm not planning on leaving the station soon.
O zaman yakında istasyondan ayrılmayı düşünmüyorum.
He better show his ears soon or I'm leaving.
Kulaklarını hemen gösterse iyi olur yoksa ben ayrılıyorum.
As soon as this thing with Bok is over I'm leaving.
Şu Bok meselesi çözülür çözülmez gideceğim.
I'll be leaving soon.
Birazdan çıkacağım.
In any case, my daughter is leaving us very soon to pay an extended visit to Squire and Mrs Hamley... at Hamley Hall.
Her halükarda, kızım yakında Hamley Malikanesin'de oturan Bey ve Bayan Hamley'i... ziyaret etmeye gidiyor.
I'm sorry Simon's been such an imposition, but he's leaving soon.
Kusura bakmayın. Simon size çok yük oldu. Ama yakında gidecek.
Believe me, I'm leaving as soon as possible.
İnan bana, mümkün olduğunca erken ayrılacağım.
Which is why I'm not thinking of leaving it any time soon.
İşte bu yüzden kısa zaman içinde buradan gitmeyi düşünmüyorum.
I'm leaving the country soon. I want to see you again. "
Kısa bir süre sonra ülkeden gideceğim ve seni son bir kez görmek istiyorum. "
I'm leaving soon.
Tam çıkıyordum.
As soon as the ship is repaired, we'll be leaving here, and I will go to my wedding and all that follows.
Gemi, onarıIınca Biz, buradan ayrılacağız ve ben herkesin gideceği düyünümü izliyor olacağım.
i'm leaving 1647
i'm leaving tonight 38
i'm leaving right now 35
i'm leaving today 16
i'm leaving town 29
i'm leaving tomorrow 74
i'm leaving you 124
i'm leaving now 204
i'm leaving first 22
soon 2051
i'm leaving tonight 38
i'm leaving right now 35
i'm leaving today 16
i'm leaving town 29
i'm leaving tomorrow 74
i'm leaving you 124
i'm leaving now 204
i'm leaving first 22
soon 2051
sooner 34
soong 17
sooner than you think 21
sooner or later 669
sooner rather than later 23
sooner the better 24
soon after 36
soon enough 99
i'm larry 20
i'm late 792
soong 17
sooner than you think 21
sooner or later 669
sooner rather than later 23
sooner the better 24
soon after 36
soon enough 99
i'm larry 20
i'm late 792