I'm not afraid anymore tradutor Turco
161 parallel translation
I'm not afraid of you anymore.
Artık senden korkmuyorum. Hayır, Nick.
You know I'm not afraid anymore.
Artık korkmadığımı biliyorsun.
- Now I'm not afraid anymore.
- Artık korkmuyorum.
I used to be afraid of the dark when I was a child. But I'm not afraid anymore.
Küçükken korkardım ama artık korkmuyorum.
- Very well. I'm not afraid anymore.
Artık korkmuyorum.
But, I'm not afraid anymore and...
Ama artık korkmuyorum ve...
I'm not afraid to go back. Not anymore.
Dönmeye korkmuyorum artık.
I'm not afraid of you anymore.
Artık senden korkmuyorum.
No, not anymore, I'm afraid.
Hayır, artık olmaz.
So fearful, and yet why is it I'm not afraid anymore?
Çok korkunç, ama yine de neden artık korkmuyorum?
When I think of all that's out there trees and flowers and those sea gulls... When I think of the dearness of you, Peter and the goodness of the people we know Mr. Kraler and Miep, the vegetable man all of them risking their lives for us every day when I think of these good things, I'm not afraid anymore.
Dışardaki her şeyi düşününce, ağaçları ve çiçekleri ve şu martıları, senin benim için değerini düşününce, Peter ve tanıdığımız insanların, Bay Kraler'le Miep'in, manavın, bizim için her gün hayatlarını tehlikeye atan herkesin içindeki iyiliği, bütün bu iyi şeyleri düşününce, artık korkmuyorum.
I'm not afraid anymore.
Artık korkmuyorum.
I make a terrible effort not to sleep because I'm afraid I won't be able to awake anymore.
Uyumamak için gayret sarfediyorum çünkü bir daha uyanamamaktan korkuyorum.
Face me, I'm not afraid of you anymore!
Yüzleşelim, artık senden korkmuyorum!
I'm not afraid anymore of telling the truth, of the things I don't know, what I'm looking for and haven't found.
Doğruyu söylemekten, bilmediğim şeylerden... aradığım bulamadığım şeylerden korkmuyorum.
I'm not afraid of you anymore, Frederick.
Artık senden korkmuyorum Frederick.
I'm not afraid of it anymore .
Artık ondan korkmuyorum.
I'm not afraid of him anymore.
Ben artık ondan korkmuyorum...
I'm not afraid of Him anymore.
Artık ondan korkmuyorum.
I'm not afraid anymore... about all that business with Pums and his gang.
Artık Pums'la olan şeylerden korkum yok.
But I know I'm not afraid anymore.
Ama ben artık korkumuyorum.
Thanks to him, I'm not afraid anymore.
Onun sayesinde, Ben artık korkmuyorum.
But I'm not afraid anymore!
Ama artık korkmuyorum!
Tell me everything I'm not afraid anymore
Her şeyi anlat. Artık korkmuyorum.
Hey, I'm not afraid anymore!
Hey, artık korkmuyorum!
I said, I'm not afraid anymore!
Artık korkmuyorum dedim!
I'm not afraid anymore, Teddy.
Bir daha korkmayacağım, Teddy.
I'm not gonna be afraid anymore.
Haydi yapalım.
I'm afraid I may not know what cool is anymore.
Malesef, neyin moda olduğundan bihaber olabilirim.
It's all about feat and I'm not afraid anymore, man.
Hâlâ hayatta olurum.
I'm not afraid of her anymore.
Ben artık ondan korkmuyorum.
Mm-hmm, and when I think about that forest and those people, I'm not afraid to sleep anymore.
Mm - hmm, ve ben o ormanı ve insanları düşündüğüm zaman uyumaktan hiçbir zaman korkmam.
Well, not anymore, I'm afraid.
Ne yazık ki artık öyle değil.
I'm not afraid anymore.
Artık hiç korkmuyorum.
I'm not afraid anymore. I'm not afraid ofyou.
Artık senden korkmuyorum.
- I'm not afraid anymore.
- Artık korkmuyorum.
I'm not afraid anymore!
Artık korkmuyorum!
I'm so not afraid anymore.
Artık o kadar korkmuyorum.
I'm just not afraid of him anymore!
Artık onu korkuyor sadece değilim!
I don't know if you hypnotized me with those things or what but I'm not afraid of flying anymore
Beni o şeylerle hipnotize mi ettin ne bilmiyorum, ama uçmaktan korkmuyorum artık.
I'm not afraid anymore and the music's just coming out of me!
Artık korkmuyorum, müzik öylece çıkıyor!
My father was afraid of you, and I'm not anymore.
Babam senden korkardı. Ben korkmuyorum. Yani artık korkmuyorum.
I came to tell you I know what it feels like to be afraid to show who you are. I was. But I'm not anymore.
Sana olduğun kişiyi göstermekten korkmanın nasıl birşey olduğunu bildiğimi söylemeye geldim.
Crichton, I'm not afraid anymore.
Crichton, artık korkmuyorum.
But now I know you, so I'm not afraid anymore.
Ama şimdi seni tanıyorum, bu yüzden artık korkmuyorum.
- I'd really- - And I'm not afraid anymore.
Ve artık korkmuyorum.
I'm not afraid of you anymore.
Artık sizden korkmuyorum.
But I'm not afraid of you anymore.
Fakat artık senden korkmuyorum.
Truth is, I'm not so afraid anymore.
Gerçek şu ki artık o kadar korkmuyorum.
Well, I'm not afraid anymore.
- Artık korkmak yok.
I'm not afraid of the sun anymore.
Güneşten artık korkmuyorum.
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409