English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm on the job

I'm on the job tradutor Turco

780 parallel translation
If I wasn't on the force, I'd have done the job cheap.
Ben teşkilatta olmasaydım, işi ucuza yapardım.
I'm on the tramp, looking for a job.
Dolaşıyorum, iş arıyorum.
Don't worry, I'm on the job.
Merak etme, iş üstündeyim.
Anyway, now that I'm back and ready to give myself up, I guess... they'll take Mr. Kockenlocker back on the job all right, won't they?
Her neyse, geri döndüğüme ve teslim olmaya hazır olduğuma göre Bay Kockenlocker'e görevini iade ederler, değil mi?
I didn't go tap some poor, grimy guy on the shoulder and make him talk. I got myself a job.
Zavallı, kir içindeki bir adamın omuzlarına vurup, onu konuşturmadım.
If you'd been on the job, I would have caught him.
Yardım etseydin onu yakalayabilirdim.
I'm in the clear on the Morrison job.
Morrison davasında adım temize çıktı.
In 1945, when the Army told me to find my own job I stayed on.
1945'te, ordu kendi işimi bulmamı söylediğinde burada kaldım.
I have only one chance to get back where I belong... to land a job on a small-town paper like yours... and wait and hope and pray for something big to break... something I can latch onto... something the wire services will gobble up and yell for more.
Ait olduğum yere dönmek için tek şansım var. Sizinki gibi küçük bir kasaba gazetesinde iş bulmak ve iki elle sarılabileceğim haber servislerinin daha fazlası için bağıracağı önemli bir olayın çıkması için bekleyip dua etmek.
For you, I figure they did a job on the sheriff, but all your friends won't help you now.
Senin için, Şerifin mesleğini yapmalarını tasarladım, Fakat arkadaşların hepsi şimdi senin yanında değil.
I'll study and get a decent job so we can get married and have a nice house - you and me and the little one on its way.
Evlenebilmemiz için hem okuyup hem çalışacağım... Böylelikle güzel bir eve oturur sana, bana ve bebeğimize güzel şeyler alabilirim.
You see, I wrote a paper on the nutritional aspects of expanding populations... and Prof. Jacobs read it and offered me a job for the summer.
Genişleyen popülasyonlar için besinlerle ilgili görüşlerimi yazmıştım ve Prof. Jacobs yazıyı okuyup bana yaz için iş teklifi yaptı.
No, I'm not drinking on the job.
Hayır, işimin başındayken içmem.
I hope you don't mind but I have to eat on the job tonight.
Umarım önemsemezsiniz ama bu akşam iş yerinde yemeliyim.
Real great! I'll take the same job on the right.
Sağ taraftada ben olacağım.
Me, I'd build me the fastest job on the road.
- Ben de yolların tozunu attırabileceğim son sürat bir araba yaptırırdım.
I asked you to come up here, Scottie, knowing that you'd quit detective work but I wondered whether you'd go back on the job as a special favor to me.
Scottie, dedektiflik işini bıraktığını düşünerek seni buraya çağırdım ama bana iyilik olsun diye işe tekrar döneceğini düşündüm.
Suppose you tune in next week to see if I'm still on the job,
Umarım gelecek hafta da televizyonunuzu açar ve benim hala görevde olup olmadığımı öğrenirsiniz.
But if you want my help I can have you meet an editor who can give you a decent job and give you the chance to focus on what interests you more.
Hayatını değiştirmene yardım etmemi istersen seni bir editör ile tanıştırabilirim. Hayatını sevdiğin şeye adaman için sana fırsat verecek biriyle.
I'm gonna leave home. Go to San Francisco, get a job on the first vessel I see.
Evi terk edip San Francisco'ya gideceğim ve ilk bulduğum gemide çalışmaya başlayacağım.
I'm going away on a job again... and Saturday, I'll be off the coast of Cherbourg.
Bir iş için uzaklarda olacağım. Cumartesi günü, Cherbourg kıyıları açıklarında olacağım.
I headed on over to the next job. Saw the dude on the side of the road, so I-I gave him a lift to the motel.
Onu başka yere görürürken adamı kaldırımda gördüm, bu yüzden onu motel kadar bıraktım.
I'll get back and cable M you're on the job.
Geri dönüp M'e iş üzerinde olduğunu haber vereceğim.
I'll fill you in on all the details if you can handle this job.
Bu işi halledebilirsen sana tüm detayları anlatacağım.
I'm not going to make matters worse by getting drunk on the job.
Daha fazla sarhoş olarak, işleri daha da çok kötüleştirmeyeceğim.
No, because I am here on a job and, also, I'm going to marry the girl I love.
- Hayır, çünkü ben iş için buradayım ve ayrıca aşık olduğum kızla evleneceğim.
I'm working a job on my own now and for much more than the 1,000 dollars on your head.
Artık kendi işimin başındayım ve başına 1,000 dolardan fazla ödülden fazlası kondu.
Maybe when I'm better and back on the job- -
Belki ben iyileşip işe geri döndüğümde...
Excuse me, I have to be on the job at 10.
Afedersiniz, 10'da işte olmam lazım.
I obtained a loan... on the strength of my job.
İşim sayesinde biraz borç para almıştım.
I never gave you a final answer on this whole thing... and, as far as you believing that you had the job... well, I've never even considered... that you would be the applicant that we would choose.
Size bunlar hakkında hiç bir zaman kesin kararımı söylemedim... ve siz, işi aldığınıza inansanız da... şey, sizin seçilebilecek bir aday olduğunuzu... kaale bile almadım.
I think about it a lot... on every job... about how, when it's over... I'll come home and the three of us will get to know one another.
Bunu çok düşünüyorum her işe çıkışımda iş biter bitmez eve döneceğimi ve birbirimizi daha iyi tanıyacağımızı kuruyorum kafamda.
I'm on the job!
Takipteyim!
On the radio, I got my first job from Paul Stewart... and we were lucky enough to have him join us later in the Mercury.
Radyodaki ilk işimi Paul Stewart'tan almıştım... Ve daha sonra merkür'de o da bize katılığı için şanslıydık.
Seeing as I've been on the job exactly four minutes.
Dört dakika sonra iş yerinde olacağım.
- I put three of my best men on the job.
- En iyi üç adamımı bu işe verdim.
Not while I'm on the job.
İş başında içmem.
I could always get you a job on the rubbish carts.
İstersen sana çöp arabasında iş ayarlarım.
I'm a new employee ; first day on the job here
Ben yeni hizmetçiyim işimdeki ilk günüm
Covering all the bases is her job. I think, before that alien object arrived, Molly Caffrey had a lot of time on her hands, and now we're paying the price.
Şaka mı yapıyorsun?
Does this mean I'm back on the job?
İşime geri dönüyorum demek mi oluyor bu?
Well, I hope you didn't go on the job appointment looking like this.
Umarım iş için randevu ya gitmişsindir.
He thinks I'm doing a ring job on it over the weekend.
Hafta sonunda segmanlarını yenileyeceğimi sanıyor.
I suppose you think Winthorpe... say if he were to lose his job, would resort to holding up people on the streets.
Sanırım Winthorpe'un, işini kaybettiği takdirde, çaresi kalmayınca yolda insanların önünü keseceğini düşünüyorsun.
The Prizzi's ever found out I used my own wife on this job... I couldn't hold my head up.
Prizzi'ler, bu işte karımı kullandığımı öğrenecek olurlarsa..... bir daha başım dik gezemem.
So I took this job as state geologist and I've just managed to hold on to the house and my shares.
Devlet jeologu olarak işe başladım. Evi ve hisselerimi korumayı başardım.
he gave me the place anyway, and he gave me a lead on the job i got.
Bana kalacak bir yer verdi, şu an çalıştığım iş için beni teşvik etti.
I say let military justice do the job on him.
Bence bırakalım, onun işini askeri mahkeme görsün.
When I used to do this for a living, I used to pull a job at some liquor store, run around the corner, pull off the ski mask I was wearing, put on a different coat and walk right back into the place I just robbed.
Bu işi yaparak geçimimi sağladığım zamanlarda bir içki dükkanını soyduğum zaman, köşeyi döner, giydiğim kar maskesini çıkarır, başka bir palto giyer ve az önce soyduğum mekana tekrar girerdim.
Now I'm stuck in this shit job and they're back on the street, where I ought to be.
Şimdi bu boktan işe yapışıp kaldım. Onlar ise sokağa geri dönüyorlar. Benim olmam gereken yere.
You know I don't approve of you drinking on the job.
- Hayır, hayır. İş başındayken içmenden hoşlanmadığımı biliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]