I'm ready when you are tradutor Turco
88 parallel translation
I'll tell you when the papers are ready.
Evraklar hazır olduğunda sizi arayacağım. Sağolun, efendim.
I'm ready when you are. - OK.
- Sen hazırsan ben de hazırım.
Hello, everyone! I brought the truck. I'm ready when you are.
Kamyonu getirdim Lorenzo.
I'll be ready when you are.
Sen hazır olduğunda ben de olacağım.
You're making me waste so much time, when I'm so busy. Are you ready?
Senin yüzünden zaman kaybediyorum, Hazır mısın?
When you are ready for dinner, give me five minutes warning so I'll have the table set.
Yemeğe hazır olmadan beş dakika önce beni uyarın ki sofrayı kurayım.
I'm ready when you are.
Ne zaman isterseniz hazırım.
I'm ready when you are.
Siz ne zaman hazırsanız.
I'm ready when you are, sir.
Siz hazırsanız ben de hazırım efendim.
Just when you're ready to meet me you tell me how ugly you are... so I'll be pleasantly surprised.
Şimdi tanışacağımız için bana çirkin olduğunuzu söylüyorsunuz. Böylece ne kadar güzel olduğunuzu gördüğümde şaşıracağım.
I'm ready when you are, John, 100 percent.
Siz hazır olduğunuzda ben de hazırım John, yüzde yüz.
I'm ready when you are.
Hazır olduğun vakit söyle.
- I'm ready when you are, C.B.
Ne zaman isterseniz Merkez.
When you are ready, I will still be here.
Siz hazır olduğunuzda, ben hala burada olacağım.
But I'm ready when you are.
ama siz hazırsanız ben de hazırım.
- Ready when you are. - I'm sorry.
- Hazır olduğunuzda başlayın.
I'm hittin'the little girl's room, then we're out of here. I'm ready when you are.
Ben tuvalete giriyorum ve sonra buradan gidiyoruz.
I'm ready when you are.
Sen hazır olunca ben hazırım
I'm ready when you are. In that case... let's go.
Seni hafife almamam gerektiğini aklımda tutmalıydım, Doktor.
Yeah. I'm, uh... I'm ready when you are.
Tamam.Eğer hazırsanız ben de hazırım.
You may believe you are not ready but you are as ready as I was when I first came to Babylon 5.
Hazır olmadığını düşünebilirsin ama Babil 5'e geldiğimde ben de aynı durumdaydım.
I'm ready when you are.
Siz hazir oldugunuzda ben hazirim.
So when you guys are ready to go back to... wherever you came from, I'm going with you.
Hayır, hiç sanmıyorum.
I'm ready when you are, colonel.
Sen hazırsan ben de hazırım albay.
I'm ready when you are.
Sen hazır olduğunda ben de hazırım.
It's not when the bandages come off. It's when I'm lying there on the table, ready to go. And I look up and there you are.
Siz benimle çalışırken bandajların çıktığı zaman değil masada yattığım zaman, hazırken yukarı bakardım ve orada siz olurdunuz ve bayılmadan önce elimi tutardınız.
I'm ready when you are.
Sen hazır olduğunda hazır olacağım.
I hope you're ready,'cause today is the day when all the stars are coming out.
Umarım hazırsınızdır, çünkü bu gün yıldızlar gecesi.
I'm ready when you are, Father.
Sen hazır olunca ben de hazırım baba.
That's when you and I are ready to begin.
Bu senin ve benim başlayacağımız zamandır.
I'm ready when you are.
sen hazırsan ben de hazırım.
I'm ready when you are.
Hazır olduğunda, ben de hazırım.
I'm ready when you are. Ok.
Memnun oldum Tommy.
I'm offering you a lift if when I'm ready to leave, you are, too.
Hazır olduğumda sen de hazırsan arabama almayı teklif ediyorum.
I'm offering you a lift, if when I'm ready to leave, you are, too.
Gitmeye hazır olduğumda ve sen de hazır olursan seni bırakmayı teklif ediyorum.
So I'll tell you what, you let me know when you are ready... and we'll be in the basement.
O yüzden şöyle yapalım, sen hazır olduğun zaman bana haber ver... biz bodrum katında olacağız.
I've got a set of keys, so the place is ready when you are.
Anahtarları aldım, yani yer sen hazır olduğunda hazır.
I'm ready When you are.
Hazır olduğunda, ben de hazırım.
I'm ready when you are.
Sen hazır olduğunda ben hazırım.
- I'm ready to go when you are, though.
- Gitmek istersen ben hazırım. - Olur.
These are the instructions you enter into the computer when I'm ready.
Bunlar hazır olduğumda bilgisayara girileceğin talimatlar.
Think of yourself half a century hence, when you and Brenda could be doing what Willie Ray and I are doing right now. Getting ready to celebrate your 50th anniversary on a cruise of the Hawaiian Islands.
Bir düşün bundan yarım yüzyıl sonra Sen ve Brenda Willie Ray ile benim şu an yaptığımızı, yapıyor olabilirsiniz Hawaii Adaları'na düzenlenen bir gezide 50.ci yılınızı kutlamaya hazırlanmak.
- Why are you always bringing this stuff up when I'm getting ready to go to a meeting?
- Neden bir toplantıya gitmeye hazırlanırken hep böyle yapıyorsun?
Mr. Schuester, I'm ready when you are.
Bay Shuester, eğer siz hazırsanız, ben hazırım.
yeah, i'm ready when you are. oh, yes!
Evet!
So I told him what a nice, hardworking guy you are... and that opening a restaurant is this huge big change in your life... and he said when you're ready for a review, you just call the paper, okay?
Bu yüzden ona senin çok çalışkan bir adam olduğunu söyledim. Bu restoranı açmanın hayatında büyük bir değişim olduğunu da. O da bana bir eleştiriye hazır olduğun zaman gazeteyi araman gerektiğini söyledi, tamam mı?
I'm ready when you are.
Hazır olduğunuzda başlayacağım.
I'm ready when you are.
Evet, tabi.Sen hazır olduğunda ben tamamım
Director Sterling, I'm ready when you are.
Direktör Sterling sen ne zaman hazır olursan başlayalım.
I'm ready when you are.
Ben hazırım, artık sen ne zaman hazır olursan.
So we're ready, where are you? We'll talk when I'm done.
Biz hazırız, sen neredesin?