I'm really busy tradutor Turco
425 parallel translation
I really should take them myself, but I'm just too busy.
Aslında onları benim gezdirmem gerekir ama çok meşgulüm.
I've been worried about them too, but I'm really busy.
Ben de onlar için üzülüyorum ama çok meşgulüm.
Well, really, I'm not too busy at the moment, sir.
Şey, aslında şu aralar pek meşgul değilim efendim.
- I'm really very busy.
- Gerçekten çok işim var.
- I really need you at home right now Morgan. With me being so busy with the Williams case.
Ben Williams davasıyla meşgulüm bu kadar meşgulken, sana evde ihtiyacım var, Morgan.
I'm really very busy.
Tek kelimeyle hoş.
I'm really busy at the moment, but I'll have more time next week.
Şu anda çok meşgulüm, ama haftaya daha çok zamanım olacak.
Look, son, I'm really busy... but I'll tell you what I do need.
Bak, evlat, gerçekten meşgulüm ama bana ne lazım söyleyeyim.
I'm really very busy.
Gerçekten çok yoğunum.
I'm really very busy.
Gerçekten çok işim var.
Look, I'm really busy, and since you don't seem to know anything...
Bak, çok yoğunum zaten.. Bu olayla iligili birşey bilmiyorsun gibi geliyor bana.
Look, I'm really busy, and since you don't seem to know anything...
Bak.Çok yoğunum zaten.. Bu olayla iligili birşey bilmiyorsun gibi geliyor bana.
Mr. Holiday, really, I'm very busy.
Bay Holiday, gerçekten çok meşgulüm.
Geez, I'm really kinda busy, Rat.
Bak, biraz meşgulüm, Rat.
I'm sorry, I... I really am too busy for this kind of nonsense.
Üzgünüm, ben... ben böyle saçmalıklar için gerçekten çok meşgulüm.
Tomorrow's a really busy day, so I have to put out these "next window, please" signs, because we're only gonna have two tellers working.
Yarın gerçekten çok yoğun bir gün olacağı için "yandaki pencereye, lütfen" diye yazılar asmalıyım. Çünkü sadece iki tane veznedarımız çalışacak.
I-I'm really busy with this inventory.
Özür dilerim, Woody. Envanter iþiyle meþgulüm.
I guess I was so busy reading I didn't really notice.
Sanırım okumakla çok meşguldüm. Dikkat bile etmemişim.
I'm really quite busy.
Çok işim var.
I'm really busy!
Benim işim var!
I'm really very busy.
Gerçekten çok meşgulüm.
I'm really busy, so- -
Biliyorsun, işim çok yoğun ve seçme şansım yok.
I'm sure you're a really a busy man.
Çok meşgul bir adamsın eminim.
I would take you to your village, but I'm really busy.
Seni köye götürürdüm ama işim var.
- I'm really busy.
- Çok işim var.
I'm really busy, and...
Ben gerçekten çok yoğunum ve...
Now, really, I'm quite busy.
Şu an gerçekten epey yoğunum.
- Ed, I'm really busy.
- Ed, gerçekten meşgulüm.
Um, I--I have these scripts to read, and I'm really busy.
Ben.. .. okumam gereken bir sürü senaryo var. Gerçekten meşgulüm.
I'd say I'm really busy.
- Çok meşgulüm derim, özür dilerim.
Look, I'm really busy right now.
Bak şu anda çok meşgulüm.
Doctor, I'm really very busy.
Doktor, gerçekten çok meşgulüm.
I've been really busy with, you know, this, that, the other thing.
Temizliğe fırsatım olmadı. Çok meşguldüm.
I feel really bad about that, but I was busy, you know, I mean...
- Dün gece... - Seni savunmalıydım.
- No, I'm just really, really busy.
- Hayır, çok, çok yoğunum.
I'm really busy here.
Burada gerçekten yoğunum.
I'm really busy today.
Bugün gerçekten çok meşgulüm.
I got a really busy schedule today.
Bugünkü programım gerçekten çok yoğundu.
Look, Lieutenant, I'm really busy right now, and I don't have time to be socializing, - so if you don't mind.
Komiser, şu an gerçekten meşgulüm ve sosyal olmak için zaman ayıramayacağım.
I'm really busy right now.
Ama bu gece gerçekten çok meşgulüm.
- Studying, I'm really busy.
- Çalışacağım, gerçekten çok meşgulüm.
- I'm really very busy.
- Harbiden çok meşgulüm.
- Oh, I'm sorry. I got really busy.
- Oh, üzgünüm. Çok meşguldüm.
I've been really busy, and I'm kind of in the middle of...
Çok meşguldüm ve şu anda da çok işim var.
Well, you know, Bob. I'm really quite flattered that you'd think of me but to tell you the truth, I'm real busy at the moment.
Biliyor musun Bob, Beni düşünmen çok hoş ama doğrusu şu an çok meşgulüm.
Actually, I'm really quite busy right now.
Aslında, şu an gerçekten çok meşgulüm.
- Look, that's fascinating. I don't mean to be rude, but... I'm really busy here so if I can help you with anything..
- Bak, bu çok ilginç. kırıcı olmak istemem, ama... burada gerçekten meşgulum yani eğer bir şekilde sana yardım edebileceksem..
Can this wait? I'm really busy right now.
Şu anda gerçekten çok meşgulüm.
I'm really busy.
Çok meşgulüm.
I'm really busy right now.
Şu an çok meşgulüm.
Harry, like I said, you know, I'm really kind of busy right now.
Harry, gerçekten çok meşgulüm.
i'm really busy right now 18
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really happy 47
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really thirsty 21
i'm really nervous 48
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really happy 47
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really thirsty 21
i'm really nervous 48