I'm really glad tradutor Turco
1,423 parallel translation
And I'm really glad I let him have it.
Bunu ona verdiğim için çok mutluyum.
I'm really glad you came.
Geldiğine çok sevindim.
I'm really glad you guys are getting along.
- Siz ikinizin iyi geçinmenize sevindim.
You know, I'm really glad you feel that way, because I also have this great new nutcracker.
Biliyor musun? Böyle düşünmene çok sevindim. Çünkü yeni bir fındık kıracağı da buldum.
I gotta admit, now I'm really glad I bought this bag.
İtiraf etmek gerekirse bu çantayı aldığıma memnunum.
I needed to cool off. I'm really glad you made me do this.
Bunun için sana müteşekkirim.
I'm really glad you're back.
Geri döndüğüne sevindim.
- I'm really glad you could make it.
- Gelebilmene sevindim.
- I'm really glad you asked me out.
- Çıkma teklifi ettiğin için çok memnunum.
I'm really glad things are good between you.
Aranızın iyi olmasına çok sevindim.
I'm really glad we did it.
Bunu yaptığımıza gerçekten sevindim.
I had a really great time. I'm really glad I said yes.
- "Evet" dediğine ben de memnunum.
I'm really glad you got locked out of your car.
Anahtarını arabada unuttuğun için de memnunum.
I'm just really glad you're here.
Burada olduğun için çok mutluyum.
This feels really nice. I'm glad you changed your mind.
Bu his, gerçekten güzel.
You know, Stewie, I'm really glad I gave you another chance.
Stewie, sana ikinci bir şans verdiğim için çok memnunum.
I'm really glad to see you so happy, but I just don't know if everything that happened to you on the bridge is gonna go away so quickly.
Seni böyle mutlu gördüğüme çok sevindim, ama sana o köprüde olan şeyin... bu kadar çabuk geçebileceğinden emin değilim.
I, m really glad you Came.
Gelmene çok sevindim.
I'm really glad you let me come. Yeah, me too.
Gelmeme izin verdiğin için çok bahtiyarım.
I'm really... glad...
{ C : $ 9C8B7C } Bir Ölüm Meleğinin hisleri mi var?
I'm really glad you came, babe.
Gelmene gerçekten çok sevindim, bebeğim.
I'm really glad you're here.
Burada olduğuna çok memnunum.
I'm really glad I get to say good-bye.
Veda edebildiğim için memnunum.
I'm really glad you're here.
Burada olduğun için mutluyum.
I'm really glad you're still gonna be working here.
Burda kaldığın için çok sevindim ben.
But I'm really glad you're home.
Ama evde olmanız çok güzel.
I'm really glad you're here.
Burada olmana çok sevindim.
I'm really glad you're here.
Burada olduğuna çok sevindim.
And I'm glad, really, I'm glad that you found him charming.
Ama ben mutluyum, gerçekten. Onla olmanın iyi olduğunu düşünmene sevindim.
I'm really glad you're here.
Burada olduğun için gerçekten çok mutluyum.
i'm really glad to be back.
Geri dönmek güzel.
I'm really glad you feel that way, Dexter.
Bu şekilde hissediyor olmana sevindim, Dexter.
- I'm really glad you understand.
- Anladığın için teşekkürler.
- I'm really glad...
- Gerçekten mutlu...
I'm just so glad that you finally accepted who you really are. - Hey, dad.
Sonunda olduğun gibi görüneceğin için, çok mutluyum.
Jd, I know we've had our ups and downs, but I'm really glad we're going through this together.
Jd, biliyorum iniş çıkışlarımız oldu, ama bunu beraber gerçekleştireceğimiz için çok mutluyum.
I'm really glad you came back in.
İçeri geri geldiğin için çok mutluyum.
Have I mentioned i'm really glad you're back?
Geri döndüğün için ne kadar mutlu olduğumu söylemiş miydim?
I'm really glad you didn't get eaten by the dog monster.
Bir köpek canavar tarafından yenmediğin için çok mutluyum.
Look, Deunan, I know you're not too fond of me but I gotta admit that I'm really glad they chose you as my partner.
Deunan, beni pek sevmediğini biliyorum ; ama itiraf etmem lazım ki ortağım olarak seni seçmelerine çok sevindim.
Well, yeah, but I'm really glad that you could make it out tonight.
Evet, bu gece gelebildiğin için gerçekten mutluyum.
I'm really glad we're doing this surgery, Dr. Troy.
Bu ameliyatı yaptığınız için çok minnettarım, Dr. Troy.
I'm really glad that I was wrong.
Yanıldığım için çok memnunum.
I'm really glad.
Gerçekten memnun oldum.
I'm really glad it went so well.
İyi geçmiş olmasından memnunum.
I'm just really glad she's here so I can look out for her.
Burada olduğu ve onunla ilgilenebildiğim için çok mutluyum.
That's why I'm really glad now!
İşte bu yüzden şimdi çok memnunum.
I'm really glad you found her.
Onu bulduğun için gerçekten mutluyum.
I'm really glad I did.
İyiki yapmışım.
What a coincidence, I'm really glad we managed to get the same power.
Ne güzel bir tesadüf bu böyle. İkimiz de aynı güce sahip olduğumuz için çok mutluyum.
I'm really glad Mama called you to take care of us...'cause ever since you got here... it seems like my social life has gone through the roof.
Öksürüğü ve ateşi olan genç bir adam.
i'm really glad you came 37
i'm really glad you're here 39
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really glad you're here 39
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111