I'm really nervous tradutor Turco
229 parallel translation
I'm really very nervous.
Çok heyecanlıyım.
That's OK. I really couldn't sleep anyway. I'm so nervous.
Zararı yok. Zaten uyuyamıyordum. Çok heyecanlıyım.
I'm really very nervous.
- Çok gerginim.
- I'm really nervous.
- İyisin. - Çok heyecanlıyım.
- But I'm really nervous.
- Ama gerçekten tedirginim.
WELL, I'M A LITTLE NERVOUS, TOO. I REALLY HOPE SHE LIKES ME.
Ben de heyecanlıyım umarım, o da beni sever.
I mean, I'm as up for a good nervous breakdown... as anybody, really, but this is too much.
Diğerleri gibi sinir krizi geçirmeden duruyorum fakat artık bu kadarı fazla.
I'm really much too nervous.
Gerçekten çok korkuyorum.
I'm really nervous.
Gerçekten şu an çok gerginim.
I'm a little nervous, but it really doesn't show.
Biraz sinirliyim ama belli etmemeye çalışıyorum.
- I'm really nervous.
- Repliklerimi unutuyorum Bayan Warren.
- I'm really nervous.
Çok gerginim.
So naturally I was really nervous.
Doğal olarak çok heyecanlıydım.
I'm getting really nervous.
Ne yapacağını bilmiyorum.
- I'm really nervous.
- Çok gerginim.
I'm really nervous.
Gerçekten çok sinirliyim.
Sam, I'm really nervous.
Sam, çok gerginim.
I'm really nervous that you're gonna hate me soon.
Benden nefret edeceksin diye çok fena oluyorum.
I was really nervous, and the accent just came out.
Hakikaten gergindim ve aksanım da birden çıkıverdi.
I'm really nervous.
Çok endişeliyim.
- Oh, I'm really nervous now.
- Oh, şu anda çok sinirliyim. - Olamaz.
Sydney! Sydney! I'm really nervous.
Sydney, Çok gerginim.
I'm extremely nervous because I really want to make a good impression.
Son derece heyecanlıyım, çünkü iyi bir etki bırakmak istiyorum.
I'm just really nervous.
Sadece çok heyecanlıyım.
So, that night I'm really nervous, all throughout dinner.
Neyse, yemek boyunca çok heyecanlıydım.
I just wanna say, OK, how relieved I am that, you know, it's nothing serious'cause... My uncle Jedlow, he had a really bad, um, nut experience, and I was just nervous for you, so...
Ciddi bir şey çıkmadığı için ne kadar rahatladığımı söylemek istiyorum, çünkü amcam Jedlow çok kötü bir haya deneyimi yaşadı ve senin için çok endişelendim.
- Sorry, I'm really nervous.
Sakin olun.
You know, I'm watching it but often I'm really nervous, I'm thinking how will she get along or just going to trip over
Ben de metni ya da rolünü unutacak diye çok telaşlanıyorum bazen.
- l don't really, but... I am a little nervous because of this girl who's coming to meet me.
- Pek bakmıyorum ama... Benimle buluşmaya gelecek kız yüzünden biraz heyecanlıyım.
I'm just... I'm really nervous.
Ben sadece... gerçekten endişeliyim.
The only reason I came up to you before is because, well I'm really nervous about being you.
Buraya önceden gelmemin tek sebebi şey.. ben sen olma konusunda gerçekten kaygılıyım
I'm just really nervous.
Sadece çok gerginim.
You really need to be more supportive. - I'm very nervous tonight.
- Bana biraz daha destek olmalısın, bu gece çok heyecanlıyım.
I'm sure that you're just really nervous.
Sadece çok heyecanlı olduğundan eminim.
I'm really nervous.
Gerçekten çok gerginim.
Guys, I'm really nervous.
Beyler, sinirlerim gerçekden gergin.
I'M GETTING REALLY NERVOUS.
Geriliyorum.
Man, I'm really nervous.
Bak, iyice sinirleniyorum.
I'm really nervous.
- Sadece sinirlerim bozuldu.
I'm really nervous, you know.
biraz heyecanlıyım, bilirsin.
My god Rohit, I'm really nervous yeah.
Ne düşünüyorsun, oda beni seviyor mu?
I'm just- - I'm really nervous.
Sadece... Çok gerginim.
I'm really nervous.
Çok heyecanlıyım.
I'm really this nervous.
Gerçekten çok gerginim.
I was really nervous. My whole life, I worked so hard to keep my secret a...
Tüm hayatım boyunca sırrımı, sır olarak saklamak için çok çalıştım.
I'm fine now. A little nervous breakdown can really work wonders for a girl.
Ufak bir sinir krizi bir kız için mucizeler yaratır.
I'm just really nervous, okay?
Sadece endişeliyim, tamam mı?
I'm really nervous here.
- Charlie! Haydi ama. Gerçekten gerginim.
They say it's better to lie sometimes... but I can't really do that when I'm this nervous.
Bazen yalan söylemek iyidir derler fakat gerginken bunu yapamıyorum.
I gotta tell you... you're making me nervous in a way I'm not really familiar with.
Ben de sana şunu söylemeliyim ki hiç de alışık olmadığım bir şekilde beni heyecanlandırıyorsun.
I'm really, like, really nervous, but I think she might say yes.
Gerçekten de endişeliyim. - Josh'u aramalıyım.
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really thirsty 21
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really thirsty 21