English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm the same

I'm the same tradutor Turco

12,228 parallel translation
I agreed to work for you because I thought you and I wanted the same thing,
Kabul ettim çünkü sizinle aynı şeyleri istediğimizi sandım.
I called you out because she was hit by the same car... several times.
Aynı araba kızın birine birkaç defa çarptı diye çağırdım.
I'm not the same.
Aynı değilim artık.
So, if I don't put a hole in her head, and I mean like right quick, somebody is going to do the same thing to me and I can't allow that.
Hızlıca kafasını havaya uçuracağım birisi bana bunu yapacağımı söyleseydi bende kabul etmezdim.
I could ask you the same question, you little sack of shit.
Aynısını ben de sana soracaktım bok çuvalı!
But, if she was my wife, I'll take the chance just the same.
Ancak bu benim karım olsaydı bu şansı iyi değerlendirirdim.
I feel the same about my mother, but... I have almost no memory of her.
Annem için de aynısını düşünüyorum, lakin onunla ilgili neredeyse hiç anım yok.
I even got you planning Northwoods, the same as I got you right now.
Northwoods'u planlarken de yakaladım seni, tıpkı şimdi yakaladığım gibi.
Unfortunately, I'll share the same fate as that man you found.
Maalesef aynı kaderi paylaşacağım Bulduğun adam gibi.
Because - because... I've been to a million of auditions and the same thing happens every time!
Çünkü milyon tane seçmeye katıldım ve her defasında aynı şey oldu!
I mean the real mind-fucker, is that for several more hours this same decapitated head will keep on truckin'for Jesus.
Gerçek zihin pisliği demek istedim Birkaç saat daha bu başıboş kafa kafaya mı İsa adına kamyonet tutacak.
♪ I'ma do the same, baby, swear to put it down to the fullest ♪
♪ Ben de aynı şeyi yaparım, bebeğim, yemin ederim en iyisine bırakmak için ♪
See, I'm wondering the same thing myself.
Ben de aynı şeyi merak ediyordum.
Listen, I'm really glad that you stopped me, because, guys like you and me, we're kind of the same.
Beni durdurduğun için çok sevindim çünkü sen ve ben aynı gibiyiz.
I'm sure Michael would tell you the same thing.
Michael'ın da aynı şeyi söyleyeceğini biliyorum.
She is the one who saved my life, and if I can stop her going through the stones, then perhaps I can do the same for her.
Hayatımı kurtaran kişi. Taşlardan geçmesine engel olamazsam o zaman belki onun için aynısını yapabilirim.
I failed upwards, to the level of my incompetence. Same as the rest of us.
Tıpkı geri kalanımız gibi yetersizliğim seviyesinde başarısız oldum.
Look, when I got kicked off the force, I gave you that hat so you'd keep your head, not make the same mistakes I did.
Teşkilattan kovulduğum zaman kafanı koruyup benim yaptığım hataları yapma diye sana o şapkayı vermiştim.
I can take the same bus to my same school and keep all my friends, and the boat, and you can go back to Boston, and still check in on me, or whatever, if you want to...
Aynı otobüsle aynı okula gidip arkadaşlarımı kaybetmemiş olurum he bi de tekne Boston'a geri dönebilirsin, İstersen yine beni arada kontrol falan edersin
I think it's the same.
Aynı sanırım.
And when you bring that little bitch in here, I'm sure she'll tell me the same thing.
Ve o küçük sürtüğü de buraya getirdiğinde onun da bana aynı şeyi söyleyeceğinden eminim.
I'll use the same words as Dr. West.
Dr. West'le aynı kelimeleri kullanacağım.
You guys, I'm turned on and freaked out at the same time, but please tell me we're doing whatever it is everybody else here is on.
Siz, ı'm açık ve çıldırdı. Aynı zamanda, ancak biz yapıyoruz söyle. O herkesin burada ne varsa.
Well, I saw him at the same time as you, sir.
Ama aynı anda gördük komutanım.
Because you and I had been through enough shit for you to know that I would do the same for you, that I have done the same for you, and would again without hesitation.
Neden söyleyeyim. Birlikte o kadar şey atlattık ki aynını yapacağımı biliyordun. Senin için aynının yaptığımı ve tereddüt etmeden tekrar yapacağımı.
Time is short, so I will be plain and offer you the same terms as accepted by the late Captain Hallendale's men.
Vaktimiz kısa o yüzden açık konuşacağım ve sizlere Kaptan Hallendale'in adamlarının kabul ettiği aynı şartları sunacağım.
And at the same time, I need you to clean up your little area while I'm gone. Is that cool?
Fakat aynı zamanda, ben yokken kendi küçük alanını temizlemeni istiyorum.
And um, I would steal it... Uh-huh. And masturbate to the same JC Penney man for like months.
Ve onu çalıp, aylarca JCPenney adamına bakarak mastürbasyon yapardım.
That's what I'll do, I'll look at all the same shit... I already looked at.
Şöyle yapacağım, zaten baktığım lanet şeylere tekrar bakacağım.
I'm gonna paint these guys with the infrared so we're all on the same page.
IR ile işaretliyorum ki hemfikir olalım.
The same as poor Kincaid, I expect.
Zavallı Kincaid'le aynı şeyi sanırım.
Don't quote me on this because I'm not 100 % sure, but it looks like the thing that makes you super strong is the same thing that's trapping the shrapnel and forcing it in deeper.
Henüz tam emin değilim ama görünüşe göre seni süper güçlü kılan şey aynı zamanda şarapneli içeriye hapsediyor.
I'm at Union Wells High School in Odessa, Texas, the same place she went to school.
Odessa, Texas'ta Union Wells Lisesi'ndeyim. Onun okulunda.
I'm starting to doubt we have the same mother.
Annelerimizin aynı olduğundan şüphe duymaya başladım.
I'm getting the same readings here, in Kettering.
Burada, Kettering'te de aynı ölçümleri alıyorum.
You are the only one who knows me, same as I know you!
Beni tek tanıyan sensin, tıpkı benim de seni tanıdığım gibi!
I provided the same to every loyal man with an understanding...
Sadık her adama aynısını sağlarım. Bir şartla...
I'm still at the same number.
Hala aynı numaradayım.
If not, all I can test is the same T.H.C. levels.
Çıkaramazsam, sadece THC değerleri aynı mı diye bakarım.
We saw the falling of an American hero, and to some extent I viewed Mr. Simpson the same way.
Amerikan kahramanının düşüşünü gördük ve... sanırım bazıları Bay Simpson'un durumunu ona benzetiyorlar.
And if he were here now, I'd tell him the same I'm telling you.
Şimdi burada olsa, ona da aynısını söylerdim.
Every time I'm faced with a decision, I close my eyes and see the same picture.
Ne zaman bir karar alacak olsam gözlerimi kapatır ve aynı sahneyi hayal ederim.
Whether it's by giving you your tea or living under the same roof. I'm aiding and abetting a known criminal.
Çayını yapıp getirmek ya da seninle aynı evde yaşamak olsun ben de artık bir suçluya yardım ve yataklık yapmaktan suçluyum.
Before I go, I would like it known that I'm unable to swallow food in the same room as this priest.
Müsaadenizi istemeden önce bilmenizi isterim ki bu rahiple aynı odadayken boğazımdan lokma geçmez.
And I'm-I'm simply not comfortable sleeping under the same roof as a notorious murderer.
Ve ben de senin gibi kötü şöhretli bir suç baronuyla aynı çatı altında yaşamak istemiyorum.
But I fear we are going down the same path as before, and we won't get justice unless...
Fakat korkarım ki daha önce girdiğimiz yola girmek zorundayız.
In the same way I can choose to let you go with my blessing and tell you to bring that little girl home safe, or I can tell you right now, I can stick you on an airplane and fly you somewhere very far away.
Tıpkı benim şu an sizi dualar eşliğinde kızı kurtarmaya göndermek yerine sizi uçağın birine tıkıp buralardan çok uzaklara gönderme şansım olduğu gibi.
And I will not stop you from doing the same thing.
Sizi de aynı şeyi yapmaktan alıkoymayacağım.
I went through the exact same thing when I came back...
Ben de döndüğümde aynı şeyi yapmıştım...
Exactly, so I picked the biggest one I could find : a string of BEs, all with the same M.O.
Kesinlikle, ben de bulabildiğimin en büyüğünü seçtim bir haneye tecavüz zinciri, hepsinin de işleniş şekli aynıydı.
But people are getting suspicious, so you can't come running in every time I'm in the same room with her, okay?
Ama insanlar şüphelenmeye başladı, kadınla her yalnız kaldığımda koşarak araya dalma, anlaştık mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]