I'm tired of this tradutor Turco
889 parallel translation
I'm tired of this! Fi!
- Daha şimdiden yoruldum!
I'm getting tired of all this'art dealing.'
Bu sanat simsarlığı işi canımı sıkmaya başladı.
I'm sick and tired of this joint.
Bu mekandan sıtkım sıyrıldı!
I'm getting tired of this hiding in doorways sneaking in and out of places and keeping under cover.
Kapı aralarında saklanmaktan, gizlice girip... ... çıkmaktan, hep tetikte olmaktan bıktım.
I get awful tired of this....
Çok sıkıldım...
- I'm getting tired of all this digging.
Anladı. - Bütün bu kazılardan bıktım artık.
- I'm getting mighty tired of this.
- Ben bu işten usandım ama.
I'm sick and tired of this. Come on, break it up.
Bundan bıktım usandım.
Oh, stop. Now, listen Wilbur, I'm getting sick and tired of this silly nonsense of yours.
Yapma, şu saçmalıklarından bıktım usandım artık.
Well, I don't know about you... but I'm getting a little tired of all this robbery business.
Pekala, ben seni bilemem... ama ben bu soygun işlerinden biraz yoruldum.
I'm sick and tired of this place, too.
Ben de bu yerden bıktım usandım.
I'm sick and tired of all this killing.
Bütün bu ölümlerden bıktım usandım artık.
I am the doctor here, and I'm sick and tired of this attitude of doing me a favor by allowing me to keep you alive!
Burada doktor benim. Sadece sizi hayatta tutmama müsaade ederek bana iyilik yapıyormuş gibi davranmanızdan bıkıp usandım artık!
I'm sick and tired of all this!
Herşeyden sıkıldım artık.
I'm tired of this town, anyway.
Zaten bu kasabadan da bıktım usandım.
I'm tired, get out of this house!
Yoruldum, çık git bu evden!
I'm tired of sneaking around like this.
Böyle saklanıp durmaktan bıktım.
I'm tired of this tea house!
Bıktım artık bu çay evinden!
I robbed that bank'cause I got tired of seein'... children roaming'the woodlands without food- - children roaming'the highways in this era of depression- - children sleeping'in old abandoned car bodies and junk heaps.
O bankayı soydum çünkü bu buhran yılında çocukların ormanlarda aç dolaşmasını, demiryolunun kenarında başıboş gezinmelerini, terk edilmiş arabaların içindeki hurda yığınları üzerinde uyumalarını seyretmekten bıkmıştım.
I'm sick and tired of this.
Artık burama geldi.
Crazy with being sick and tired of this creep joint, but at least I ain't yellow.
Bu iğrenç yerden bıktım ve delirdim! Ama hiç olmazsa korkak değilim!
- I don't know about the rest of'em, but I'm gettin'tired of this yakety-yakkin'.
- Son olanlarla ilgili bilemiyorum, ama bu boş laflardan sıkıldım.
I do, but I'm so sick and tired of people asking me if I'm this or that.
Doğru, ama insanların devamlı ne olduğumu sormasından bıktım.
I'm tired of this place.
Buradan sıkıldım.
I'm sick and tired and weary of all this bird-dogging.
Sinek avlamaktan bıktım artık.
I'm tired of being this way.
Bu şekilde başlamaktan bıktım.
I'm tired of this life
Böyle yaşamaktan bıktım.
Look, I'm tired of all this stealing. Now, you just stay away from me.
Bu kadar çaldığın yeter artık çekil git yanımdan.
Mother, I'm tired of this.
Anne, sıkıldım bundan.
I'm tired of this game.
Bu oyundan sıkıldım.
Suppose I'm tired of this hotel room, and the emporium might seem more... homelike.
Bu otel odasından sıkıldım, sanırım dükkânda kalmak beni daha rahat hissettirecek.
And tired too, of this farce we perform, you and I, for public consumption.
Halkın refahı için yer aldığımız bu komediden de sıkıldım.
I'm already tired of this party.
Partiden bıktım zaten.
I'm tired of this suspicion!
Yetti ama artık bu saçmalık.
I'm getting tired of this trip.
Bu yolculuktan sıkıldım.
Well, I'm sick and tired of this machine.
- Bu makine yordu beni!
Oh, I'm tired of this.
Oh, yoruldum artık.
R or not, acting or not, I'm tired of all this!
R ya da değil, numara ya da değil, bütün bunlardan bıktım!
Please, dear Buddha, perhaps I ask too often, and you may be tired of this, but please help my mother.
Lütfen, aziz Buda... Bunu ha bire istiyorum diye artık size gına gelmiş olabilir ama ne olur anneme yardım edin.
I'm tired of this.
Ben sıkıldım artık.
I'm glad that's all, because I'm as tired of your mouth as I am working on this goddamn job!
Bu kadar olmasına sevindim, çünkü şu lanet iş kadar senin kahrolası çenenden de bıktım!
I'm tired of you ttying to run this outfit.
Birliği yönetmeye çalışmanızdan bıktım.
I'm tired of 3rd Army having to fight Germans... with supreme command, no gasoline... and now this ungodly weather.
3'üncü ordu Almanlarla savaşmaktan bıktı usandı komutanları aksi, benzin kalmadı üstüne üstlük, hava da açmıyor.
I'm sick and tired of this town.
Bu kasabadan bıktım artık.
I'm sick and tired of everyone in this house enunciating stuffs and not coming out with what they mean.
Bu evin sacmaliklarindan sikildim artik, kimse ne dusundugunu tam olarak soylemiyor!
I'm tired of this lying, all right?
Bütün bu yalanlardan bıktım, tamam mı?
I'm tired of this.
Ben yoruldum.
- I'm tired of this! .
- Bıktım bu işten!
- I'm tired of this place.
- Buradan sıkıldım.
- I'm getting tired of this!
- Bıktım bundan!
- I've been tired of this since day one!
- Ben daha ilk günden bıkmıştım! - Hiç fark etmedim.
i'm tired 1334
i'm tired now 16
i'm tired of you 16
i'm tired of it 57
i'm tired of waiting 35
i'm tired of running 18
of this 39
of this year 16
i'm too old for this shit 16
i'm the devil 24
i'm tired now 16
i'm tired of you 16
i'm tired of it 57
i'm tired of waiting 35
i'm tired of running 18
of this 39
of this year 16
i'm too old for this shit 16
i'm the devil 24
i'm trying my best 22
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm thinking of you 22
i'm the king of the world 16
i'm too busy 44
i'm telling you 3790
i'm thinking about you 19
i'm the queen 23
i'm trying to sleep 45
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm thinking of you 22
i'm the king of the world 16
i'm too busy 44
i'm telling you 3790
i'm thinking about you 19
i'm the queen 23
i'm trying to sleep 45