English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm trying

I'm trying tradutor Turco

41,917 parallel translation
I'm trying to understand... how this... happened.
Anlamaya çalışıyorum... Nasıl oldu...
I have spent months of research and years crying myself to sleep, trying to discover the precise cause of the Baudelaire fire.
Baudelaire yangınının sebebini tam olarak anlayabilmek için aylarımı araştırmayla, yıllarımı ağlayarak uyumakla geçirdim.
I'm uh, trying to write my father's eulogy.
Babama kaside yazmaya çalışıyordum. Beni deli ediyor.
Well, I'm just trying to figure out what was so important about that particular mission.
Şu görev ile bu kadar önemli olan nedir diye düşünüyordum.
She was trying to tell me, I just could not hear her, about what is truly important.
Bana bunu söylemeye çalışıyordu. Ben anlamamışım. Aslında neyin önemli olduğunu.
I'm trying to make a life.
Bir hayat kurmaya çalışıyorum.
I love listening to men trying to express their feelings.
Erkekleri, duygularını ifade etmeye çalışırken dinlemeye bayıIırım.
I'm trying to understand it.
Anlamaya çalışıyorum.
You're sniffing the air, trying to understand if I'm alone or... if this is a trap.
Havayı koklayıp, yalnız mıyım, yoksa bu tuzak mı anlamaya çalışıyorsun.
And I'm not judging, or trying to fix it, or tell you what to do.
Yargilamiyorum, düzeltmeye çalişmiyorum, ne yapman gerektiğini söylemiyorum.
And I'm not judging, or trying to fix it, or tell you what to do.
Yargılamıyorum, düzeltmeye çalışmıyorum, ne yapman gerektiğini söylemiyorum.
I was trying to stop him. I'm Oliver Dake, Office of Professional Responsibility.
Ben Oliver Dake, Profesyonel Sorumluluk Büro'sundan geliyorum.
I'm trying to help...
- Yardım etmeye çalışıyorum.
I'm just trying to look out for my big sister.
Sadece deniyorum Benim kızkardeşime dikkat et.
- I'm trying to help you!
- Sana yardım etmeye çalışıyorum!
I know, and that was wrong, but I was trying to prevent one tragedy from becoming two.
Biliyorum, yanlış yaptım ama bir trajedinin başka bir trajedi doğurmasını engellemeye çalışıyordum.
I'm trying to see this ruling thing as an adventure.
Bu işleri bir macera olarak görmeye çalışıyorum.
I have been trying to find my friend for a while now.
Bir süredir arkadaşımı bulmaya çalışıyorum.
Still, I'm trying, sir.
Yine de deniyorum.
- I'm trying to find a way... and you!
- Bir yolunu bulmaya çalışıyorum...
My husband doesn't know many people here, and I'm trying to get him to see how cool this place is and, you know, meet the locals.
Eşimin burada fazla tanıdığı yok. Buranın ne kadar muhteşem bir yer olduğunu göstermeye çalışıyorum. Buranın yerelleriyle tanıştırmaya çalışıyorum.
I am trying to do things differently this time and just hope that it turns out... okay.
Umarım ki sonunda hayırlısı olur. Bilemiyorum.
I'm just trying to have fun.
Eğlenmeye çalışıyorum.
Grams, I'm trying to watch the race.
Nine, yarışı izlemeye çalışıyorum.
Honey, I'm trying to watch the Death Race.
Tatlım, Ölüm Yarışı'nı izlemeye çalışıyorum.
I'm trying to kill you.
Seni öldürmeye çalışıyorum.
So if I were you, I'd start trying to live in the moment.
Yerinde olsam aynı yaşamaya çalışırdım.
Hope is what I was trying to give you.
Sana vermeye çalıştığım şey umuttu.
Well, Dr. Brennan, I'm just trying to help.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum. Dr. Brennan.
I'm just really... I'm trying to avoid toxic things in my life.
Hayatımdaki zehirli şeylerden kaçınmaya çalışıyorum.
I'm trying to be more direct with people. - Mmm-hmm.
İnsanlara karşı net olmaya çalışıyorum.
Hey, I'm trying to see.
Hey, görmeye çalışıyorum.
I'm trying to tell my story, bro.
Hikayemi anlatmaya çalışıyorum.
I'm trying.
Deniyorum.
I'm not trying to blame you.
Seni suçlamaya çalışmıyorum.
I'm just trying to understand.
Yalnızca anlamaya çalışıyorum.
I'm trying to help you.
Yardım etmeye çalışıyorum.
No, I've been trying to get you to talk because, you know, I'm... Well, I'm worried about you.
Hayır, konuşmaya çalışıyorum çünkü yani, senden endişelendim.
I thought we're trying to hunt down a werewolf.
Bir tane kurtadamı avladığımızı sanıyordum.
I'm trying to work with you here.
- Burada sana yardım etmeye çalışıyorum.
But I'm gonna take you somewhere safe, where those people that are trying to hurt you can't reach you.
Ama seni güvenli bir yere, sana zarar vermek isteyen insanların sana ulaşamayacağı bir yere götüreceğim.
I was trying to add you the other day, but I couldn't find your profile.
Hey, geçen gün seni eklemeye çalıştım ama profilini bulamadım.
I think Holly's trying to mess with me.
Sanırım Holly benimle uğraşıyor.
I'm trying to be good, but we gotta come up with some plan because this isn't working.
İyi adam olmaya çalışıyorum ama bir plan yapmalıyız çünkü bu işe yaramıyor.
I'm trying to save my family.
Ailemi kurtarmaya çalışıyorum.
But I guess what I'm trying to say here is that those times are over.
Uzun lafın kısası o devir geçti.
- I'm trying.
- Çabalıyorum.
What I'm trying to say is, why does she get to leave the house when she's only level two?
Söylemeye çalıştığım şey yalnızca ikinci seviye iken o, neden evden ayrılabiliyor?
I can forgive you for trying to kill me. But trying to corrupt my men, no.
Beni öldürmeye çalışmanı bağışlayabilirim ama adamlarımı ayartmaya çalışmanı, hayır.
Always trying to make me feel like I'm...
Sürekli beni aşağılık hissettirmeye...
I've been trying to piece this thing together. You remember those government guys, those think tank guys, trying to pick my brain about game theory, how they could use it for foreign policy?
Olan biteni anlamaya çalışıyordum da şu hükümet yetkililerini hatırlıyor musun, beyin takımı olanlar var ya oyun teorim ve dış politikada nasıl kullanabilecekleri hakkında fikrimi almak istiyorlardı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]