I'm trying to help you here tradutor Turco
140 parallel translation
Here I am, trying to help you find a leopard... so that your Aunt Elizabeth won't be angry at you.
Tanrım Susan, burada Elizabeth Teyzen sana kızmasın diye bir leopar bulmana yardım etmeye çalışıyorum.
Look, i know you're trying to help me, but you can't keep me here.
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama beni burada tutamazsınız.
I'm trying to help you here.
Sana burada yardım etmeye çalışıyorum.
- You know I'm trying to help you out here... but if you're gonna be a hard-ass about it... I gotta disturb him.
- Sana yardımcı olmaya çalışıyorum... ama biraz daha ayak dirersen, onu rahatsız etmek zorunda kalacağım.
- Daddy, I'm trying to help you here.
- Baba, yardım etmeye çalışıyorum.
- Why are you trying to help me? - You think I want to be here, Agent Mulder?
- Neden bana yardım etmeye çalışıyorsun?
I'm trying to help you here.
Bay Lensky, size yardım etmeye çalışıyorum.
What I'm trying to say is, if this is a lonely chubbette's cry for help, I'm here for you, Lori.
Ne zamandır Bayan Wiggins ile sevgilisiniz bayım?
Okay, that hurt. I'm just trying to help you out here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
- I'm just trying to help you here. - I don't...
- Ben sadece sana yardımcı olmaya çalışıyorum.
Jackie, I'm trying to help you out here, so just listen to me.
Jackie, ben sana yardım etmek için buradayım. Dinle beni.
I'm trying to help you out here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I am trying to help you here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm just trying to help you see how you got here.
Ben sadece nasıl yardımcı olacağımı bulmaya çalışıyorum.
Hey, I'm trying to help you here.
Neden söz ettiğini bile bilmiyorsun. Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you here.
- Ne? - Yardım etmeye çalışıyorum.
You have it your own way, Mr Tilson. I am just trying to help here.
Nasıl isterseniz Bay Tilson, sadece yardım etmeye çalışıyorum.
I'm only trying to help you here.
Sadece yardımcı olmak için soruyorum.
You know what, I'm trying to help you out, here, Petty Officer. You try to float this story at your court martial hearing, they will laugh your ass all the way to Leavenworth.
Askerî mahkemedeki duruşmada bu hikâyeyi anlatırsan, güle güle seni Leavenworth'e yollarlar.
Okay, I'm trying to think... trying to think of the right thing to say here, the fatherly thing that's going to help you through all those moments, but I can't.
Pekala, düşünmeye çalışıyorum. Şimdi bir babanın söylemesi gereken şeyleri düşünmeye çalışıyorum. Bunlar yaşamının tüm anında sana yardım edecektir, ama ben
You know, I'm trying to help you out here, and I want to help you out, okay?
Malum, sizi burdan çıkmanıza yardımcı olmaya çalışıyorum, tamam mı?
What I'm trying to say is if this is a lonely curette's cy for help... I'm here for you, Lori.
Demek istediğim ; bu olanlar, tombik bir kızın yardım çağrısıysa ben yanındayım, Laurie.
I'm trying to help you here.
Ben sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you here.
Burada size yardım etmeye çalışıyorum.
Now, you know I'm trying to help you out here as much as I can, kiddo.
Sana elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you here, man.
Sana yardım etmeye çalışıyorum, dostum.
I understand why it probably feels that way, but I'm sure if he were here, he'd be the first to take responsibility, and he'd thank you for trying to help him.
Neden böyle hissettiğini anlıyorum, ama eminim ki o şimdi burda olabilseydi, sorumluluğu üstüne alırdı. ve sana yardım etmeye çalıştığın için teşekkür ederdi.
- I'm trying to help you here, Curtis.
- Sana yardım etmeğe çalışıyorum, Curtis.
Miles, I know you're trying to help, but I'll take it from here, okay?
Miles, yardımcı olmak istediğini biliyorum... ama bundan sonrasını ben devralıyorum, tamam mı?
I'm trying to help you here, Chief.
Size yardımcı olmaya çalışıyorum, Amirim.
I know you don't think so, Kevin, but we are trying to help you here.
Öyle olmadığını düşünüyorsun, Kevin ; ama biz burda sana yardım etmeye çalışıyoruz. Yardım mı?
Sam, i am trying to help you here, But you have got to be honest with me.
Sana yardım etmeye çalışıyorum ama bana karşı dürüst olmalısın.
Well, here I am trying to help you with something...
Ama sana yardım etmeye...
I'm trying to help you here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
Look, Nathan, I'm trying to help you out, here.
Bak, Nathan, Ben sana yardım etmeye çalışıyorum.
I was trying to help by coming over here which I think you need a little bit of help.
Sana bu işte yardım etmeye çalışıyorum. ki burada biraz yardıma ihtiyacın olduğu görülüyor.
I'm trying to help you out here.
- Yardım ediyordum.
I'm trying to help you out here...
Sana yardımda bulunmaya çalışıyorum.
- I'm trying to help you guys here.
Ray senin üstün.
It's about life. I'm trying to help you, here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
It's amazing. I am trying to help you here.
Burada sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you here.
Ben size yardım etmeye çalışıyorum.
Look, I'm- - you know, I'm just here trying to help you. I'm here trying to help your family.
Sana ve ailene yardım etmek için buradayım.
I'm trying to help you out here.
Size yardim etmeye calisiyorum.
Renee, I know you're trying to help, but you don't know what you're talking about here.
Renee, yardım etmeye çalıştığını biliyorum. Ama konu hakkında hiçbir fikrin yok.
But I'm just trying to help you out here, okay?
Ama, ben sadece buralarda sana yardım etmeye çalışıyorum, tamam mı?
You know I'm trying to help you here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you here, lonnie.
Sana yardım etmeye çalışıyorum Lonnie.
But I am trying to help you, and in 15 minutes, I'll be leaving here and will get paid whether you answer my questions or not, while you'll still be lying here unable to walk.
Ama size yardım etmeye çalışıyorum. ... ve siz bana cevap verseniz de vermeseniz de 15 dakika içinde buradan paramı almış olarak ayrılacağım. Sizse burada yürümekten aciz biri olarak yatmaya devam edeceksiniz.
Now, I know you guys are trying to paint me as the villain here, but really, I'm just trying to help you.
Bu resimdeki kötü adam benmişim gibi gördüğünüzü biliyorum beyler. Ancak benim niyetim gerçekten size yardım etmek.
I'm trying to help you here, man.
Sana yardımcı olmaya çalışıyorum.